ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/616 Esas KARAR NO : 2023/158 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 27/09/2021 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından ibraz edilen 27/09/2021 havale tarihli dava dilekçesinden özetle; Müvekkili banka ile karşı taraflar arasında imzalanan 31/07/2019 tarihli kredi ve müteselsil kefil sözleşmesine istinaden müvekkil banka tarafından karşı taraf ...'a kredi kullandırılmış olduğunu, ...'e ise iş bu krediye müteselsil kefil olduğunu, Kredi sözleşmesinin 15. Maddesi, müteselsil kefil sözleşmesinin 4....
Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez. Bu durumda, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek delillerin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken İDM'ce Sulh Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi dairemizce isabetsiz bulunmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar avukatı istinaf başvurusunun, esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin, HMK'nın 353/(1)-a-3.maddeleri doğrultusunda kabulü ile; Menderes 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.02.2021 tarih ve 2021/25 Esas 2021/22 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/220 KARAR NO : 2021/496 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 16/04/2019 KARAR TARİHİ : 02/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilleri ve diğer tahkim davalıları ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmelerdeki tahkim şartına istinaden İsviçre'de bulunan ... Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Divanı nezdinde tahkim yargılaması yapıldığını, yapılan yargılama neticesinde 23/10/2018 tarihinde, ... numaralı kararın verildiğini, kararın tahkime elverişli olduğunu, taraflar arasında akdedilen hissedarlar sözleşmesinin 13. maddesinde taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde tahkim şartı getirildiğini, ... Tahkim Divanı'nca verilen 23/10/2018 tarihli kararın ... numaralı hükümleri uyarıınca, ... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin müvekkilleri ... ve dava dışı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/355 Esasına kaydedilmiş dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun Tanıma başlıklı 58/1. maddesi; "Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 09.04.2019 tarihli ve 2015/239 Esas, 2019/144 Karar sayılı kararıyla tenfize ilişkin talebin reddine, tanıma talebinin kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalının temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı şirket ile birleşen ... A.Ş’nin müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine, sözleşme gereği ... Bölge Mahkemesi'nde 2YJ87654 sayılı davayı açtıklarını ve 29.04.2013 tarihli karar ile toplam 220.467, 04/... alacaklı olduklarının tespit edildiğini, kararın kesinleştiğini ileri sürerek, kararın tanınması ve tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davalı şirketin birleştiği ......
davalılardan birinin ikametgahında dava açılabileceği kabul edilmek suretiyle mahkememiz yetkili bulunmuş, birleşen dosyanın davalısının yetki itirazına bu nedenle itibar edilmemiş; Tanıma ve tenfizi istenen hükmün de MÖHUK gereği tanıma ve tenfiz şartlarını taşıdığı belirlendiğinden, İŞ BU DAVANIN VE BİRLEŞEN ----------DAVANIN KABULÜ İLE, ------tarihli ve --------numaralı kararının TANINMASI ve TENFİZİNE, Tedbir talebinin dosya kapsamına nazaran REDDİNE KARAR VERİLMİŞ; İş bu karar taraf vekillerinin---- üzerine----- gönderilmiş, Daire ---------- Karar sayılı hükmünde: " 492 sayılı Harçlar Kanununun "--------" başlıklı 4....
Dava ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 42. maddesi hükmüne göre, tanıma talebinin incelenmesi ve karara bağlanması tenfiz davalarındaki usul ve esasa tabi olup, yabancı mahkeme kararının tanınması, kararın Türk Mahkemelerinde kesin delil veya kesin hüküm olarak kabulü sonucunu doğurmaktadır. Bu itabarla, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 36. maddesi uyarınca diğer eşe husumet yöneltilmesi, tanıma talebini içeren dilekçenin anılan Kanunun 39/1. madddesi hükümlerine uygun olarak duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilmesi, duruşma gününde de basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanması gerekmektedir. Mahkemece, anılan hükümlere aykırı olarak, taraf teşkili yapılmaksızın duruşma açılarak, karşı tarafa savunma imkanı sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Hukuk Dairesi'nin 6O171/11 numaralı, 07/01/2013 tarihli kararının ve yargılama masraflarına dair masrafların tayini ile ilgili hükmün tanıma ve tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline yapılan tebligatların usule aykırı olarak yapıldığını, müvekkilinin davacıya karşı böyle bir borcu ve taraflar arasında bu türden bir borç ilişkisini doğuracak hiçbir hukuki ilişkinin mevcut olmadığını, tenfiz talebine konu mahkeme kararının bu nedenle kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
, 2011/7732 Karar sayılı ilamıyla mal rejimi davasının görülebilirlik önkoşulunun gerçekleşmediği görüşüyle yerel mahkemece verilen kabule ilişkin kararın bozulmasına ve ön şart yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğine işaret edildiğine, davacı vekili tarafından ancak bozma sonrası karar düzeltme sırasında tanıma ve tenfiz davası açtığını ileri sürerek karar düzeltme isteğinde bulunmuş ise de, kararın verilmesinden önce dosyaya bu konuda sunulan bir belge ve bilgi olmadığına, bu aşamada sunulan bu bilginin bu nedenle değerlendirmeye alınamayacağına bu gerekçe gözetilerek davacı vekilinin karar düzeltme isteği reddedildiğine, az önce açıklanan bozma ilamına uyulmakla taraf yararına mahkemece bu bozma ilamına uyulduğuna ve taraf yararına usuli kazanılmış hakkın doğmuş bulunduğuna, göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....