Mahkemece, " MÖHUK m. 50’ye göre tanıma veya tenfiz kararının verilebilmesi için gerekli olan ön koşulların; yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş ilamın bulunması, yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması ve kararın kesinleşmiş olmasının gerektiği, tanıma ve tenfiz talebinin kabul edilebilmesi için gereken esasa ilişkin şartların ise MÖHUK m. 58’de düzenlendiği, anılan maddede; hükmün verildiği yer ile Türkiye arasında mütekabiliyetin bulunması (bu şart tanımada aranmaz), ilamın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmemiş olması, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, kararın davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olması hükmünün mevcut olduğu, Türk mahkemelerinin yabancı mahkeme kararlarının tanınması veya tenfizi davasında sadece tanıma veya tenfiz...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53. maddesinde tanıma ve tenfiz davalarında, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinin yetkili olduğunun belirtildiği, karşı tenfiz istenen davalının yerleşim yerinin dava ve cevap dilekçeleri kapsamı ve mernis kayıtlarından da anlaşıldığı üzere Kocaeli ili, Gebze ilçesi olduğu nazara alınarak dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile Mahkemenin yetkisizliğine, davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin Gebze Aile Mahkemesi olduğuna, dosyanın yetkili ve görevli Gebze Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/13129 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının borca ve faize itiraz ettiğini beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına ve %20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş; 26.03.2019 tarihli duruşmada davalarının tanıma tenfiz davası olduğuna ilişkin beyanda bulunmuştur....
Şti.’nin 664.584-Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiye'de kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir. Tenfiz yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesini temin eden mahkeme kararıdır....
Şti.’nin 664.584- Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiye'de kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir....
na kayıtlı ikinci bir dava ikame ettiğini, aynı konuda açılan ikinci davadaki kesin hüküm itirazına dayanak teşkil etmek üzere ikame olunan huzurdaki tanıma ve tenfiz yargılamasında yerel mahkemece; 'somut olayda Almanya Federal Cumhuriyeti Krefeld Eyalet Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi kararının münhasıran Türk Mahkemelerinin yetkisine giren bir konuda verilmemiş olduğu, hükmün kamu düzenine aykırı olma, tenfiz incelemesinde, yabancı mahkeme kararında yazılı hususlar dışında başkaca deliller değerlendirilmek suretiyle karar verilemeyeceğini, tenfiz yargılamasında, yabancı mahkeme kararlarının içerisinde yer alan maddi ve hukuki olguların yeniden gözden geçirilemeyeceğini, dava konusu yabancı mahkeme ilamının, tenfiz edilebilirlik şartlarını taşıdığı, afakî davalı iddialarının dinlenebilir olmadığı, bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, MÖHUK m.54 uyarınca tenfiz şartlarının oluştuğu 11.01.2022 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olup, tenfiz yargılamasında tenfizi istenen kararda yazılı hususlar...
Mahkemece; "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava tanıma ve tenfiz istemine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun madde 50 ve devamına göre Türkiye Cumhuriyet ile ilamın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma veya fiili uygulamanın bulunması halinde tanıma kararı verilebilir. Dilekçeye yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca onanmış aslı ve onanmış tercümesi ile kesinleşmeye dair belge aslı ve onanmış tercümesinin eklenmesi gerekir....
Türk mahkemesince tanınıp tenfiz edilen yabancı mahkeme kararı, Türk hukuku bakımından kesin hüküm oluşturur. Buna bağlı olarak tanınıp, tenfiz edilen yabancı karar, aynı konudaki uyuşmazlığın tekrar Türk mahkemelerinde görülmesini engeller. Her ne kadar yargılama aşamasında kesin hüküm niteliğinde bir karar bulunmasa da tanıma davasına konu davanın işbu davadan daha önce açıldığı, yargılama sırasında açılan tanıma davasının neticesinin işbu davayı etkileme ihtimali bulunduğu açıktır. Bu durumda, mahkemece, davacı tarafından yabancı mahkemede açılan davanın daha önce açıldığı gözetilerek ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/127 esas sayılı dosyasında görülen tanıma davasının kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde davalının itirazı reddedilip işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/659 Esas KARAR NO : 2024/239 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 10/07/2023 KARAR TARİHİ : 13/03/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... tarafından davacı ... lehine keşide tarihi 17/03/2018, çek numarası .... olan .... Banka'ya ait 8.400.000.000-IRR bedelli çek keşide edildiğini, çekin tahsili amacıyla çekin tahsil tarihinde ilgili bankaya müracaat edilmiş ise de davalının banka hesaplarında yeterli bakiye bulunmaması sebebiyle çekin karşılıksız çıktığını, banka tarafından çekin karşılıksız çıktığına dair belge düzenlendiğini, çek bedelinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine İran İslam Cumhuriyeti Salmas ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tanıma talebi usulü eksiklik sebebiyle reddedilmiş olup, bu nitelikteki ret kararının kesin hüküm oluşturmayacağına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.10.2012 (Prş.)...