Bu durumda, mahkemece yabancı mahkeme kararı bulunmayan tanıma ve tenfiz talebinin anılan kanunda gösterilen şartları taşımadığı göz önüne alınarak, davacıya usulüne uygun süre verilerek boşanma kararına ilişkin yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğini ve bu kararın onanmış tercümesini ibraz etmesi için uygun süre verilmesi, eksiklik tamamlandığı takdirde, tanıma ve tenfiz talebinin 5718 sayılı Kanunun 58`inci maddesinin birinci fıkrasında gösterilen şartları incelenip, hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi, verilen süre içinde eksiklik tamamlanmaz ise, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, dosyaya sunulan uzlaşma ile düzenlenen boşanma sözleşmesine göre davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili, 5718 sayılı MÖHUK’un 51. maddesine göre tanıma ve tenfiz davalarının kendisine karşı tenfiz istenen kişinin ikametgahının olduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, müvekkilinin merkezinin ...-... Karayolu .... K....ı –.... adresinde olduğunu, yetkili mahkemenin ..... Mahkemeleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkemenin kendisine karşı tenfiz istenen kişinin ikametgahının olduğu yer mahkemesi olduğu ve davalı vekilinin süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu, özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ........
ye tanıma tenfiz davası açarak aslında hukuku, infaz edilmiş bir kararı yeniden var etmeye çalışarak yanıltma yoluna gittiğini, Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin aslında kararın zaten infaz edilmiş olmasını dahi dikkate almaksızın Tanıma ve Tenfiz davalarında kararın içeriğine bakılmaksızın sadece varlığına bakarak karar vermesi yoluyla kararın tanındığını ve tenfiz edildiğini, zaten haczedilmiş bir kararın şimdi ikinci kez davalılar tarafından haczedilebilir hale gelmeye çalışılmakta olduğunu, söz konusu durumun hukuksuz olduğunu, kamu vicdanını rahatsız etmekte olduğunu, usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar bu konuda istinafa gidilecekse de asıl olan borcun haczedildiğini kesinleştiren kararın da tanınması ve tenfizi yoluyla ... mahkemesinin ... tarih ve ... karar sayılı ilamını ...'...
Dava; Yabancı mahkeme Kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. Tenfiz, MÖHUK'un 50/1. maddesinde "Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." şeklinde düzenlenmiştir. Tanıma, MÖHUK'un 58. maddesinde; "(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkeme kararında boşanma dışında icrası gereken bir hüküm mevcut olmadığına göre, verilen kararın tenfiz değil, tanıma (5718 s....
Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık esasına dayanılarak Tanıma ve Tenfiz kararlarının verildiği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kamu Düzenine aykırı bulunmayan dava konusu yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı MÖHUK nun 50. ve devamı maddelerinde aranan tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu, davalı vekilinin zamanaşımı defi ve tenfiz koşullarının gerçekleşmediğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ......
Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık esasına dayanılarak Tanıma ve Tenfiz kararlarının verildiği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kamu Düzenine aykırı bulunmayan dava konusu yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı MÖHUK nun 50. ve devamı maddelerinde aranan tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu, davalı vekilinin zamanaşımı defi ve tenfiz koşullarının gerçekleşmediğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ......
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık esasına dayanılarak Tanıma ve Tenfiz kararlarının verildiği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kamu Düzenine aykırı bulunmayan dava konusu yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı MÖHUK nun 50. ve devamı maddelerinde aranan tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ... Cumhuriyeti ......
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile MÖHUK'nun 51. maddesinde yer alan "Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir." şeklindeki hüküm gereğince görevli mahkemenin açıkça belirtildiğini, tanıma ve tenfiz davalarında mahkemenin, sadece tenfiz şartlarını incelediğini, diğer bir ifade ile tanıma ve tenfiz mahkemesinin içerik denetimi yapmadığını, dolayısı ile tanıma ve tenfiz davalarının asliye ticaret mahkemesi olarak ihtisas mahkemelerinde görülmesinin gerekmediğini, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğunu, somut uyuşmazlık kapsamında, tanıma ve tenfiz davalarında aranan "Kararın Kesinleşmiş Olması" ön şartının yerine gelmediğini, dava dilekçesinin ekinde sunulmuş olan deliller arasında Tunus Mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar bulunduğunu, ancak, davacının Tunus Mahkemelerinde kararların nasıl kesinleştiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi kesinleşme şerhini de dilekçesine eklemediğini, dava dilekçesi ekinde yer alan Tunus Cumhuriyeti Temyiz Mahkemesi tarafından...