Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, gerekçe ile çelişki bir şekilde, hizmet tespiti davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının Mart 2011-Eylül 2011 döneminde aylık net 1.200,00 TL ücretle davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Hizmet tespiti davasının reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtildiği şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hizmet tespiti davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; ifadesindeki “kısmen kabul kısmen” ifadelerinin hükümden çıkarılarak, kısa kararın da bu şekilde düzeltilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... San. ve Tic. Ltd....

    İşçi açılan işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili olarak işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır.Keza taraflar arasındaki ilişkinin belirlenmesinde de hizmet tespiti davasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olayda, davacı işçinin bu davadan bağımsız olarak hizmet süresinin tespitine ilişkin halen devam eden davası bulunmaktadır....

      Mahkemece, ürünün ayıplı olması nedeniyle ürün bedeli yönünden davanın kabulüne, ... bu davada mahkeme kanalı ile ürünün ayıplı olduğunun tespiti mümkün iken, ivedi bir durum olmadığı ve şartları oluşmadığı halde gereksiz yere delil tespiti yaptırılmış olması nedeniyle delil tespiti masrafları ve bu nedenle avukata ödenen ücret kalemleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki yargılama aşamasında başkaca bir bilirkişi incelemesi yaptırılmamış olmasına ve ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/339 D.... sayılı dosyasının delil olarak değerlendirilmiş bulunmasına göre, delil tespiti için yapılan masraflar ile tespit dosyası nedeniyle A.A.Ü.T’ne göre davacı avukatına taktir edilen avukatlık ücretinin davacı tarafından istenebileceği gözetilmeden yazılı şekilde bu kalemler yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nce delil tespitinde bulunulduğu, delil tespiti dilekçesi, bilirkişi raporu ve tespit kararının aleyhine delil tespiti yapılan davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından itiraz edilmediği, bu nedenle delil tespiti kararı ve bilirkişi raporunun kesinleştiği, davacı taraf lehine kazanılmış hak olduğu, bu nedenle de ayrıca keşif yapılmasına gerek görülmediği gerekçesi ile delil tespiti dosyası nazara alınarak davanın kabulü ile davalının suya müdahalesinin önlenmesine ve yapılan tesisin (boru döşemenin) kal edilerek eski hale iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Delil tespiti dosyasındaki tespit kararı, tespit bilirkişi raporları; sonradan açılan dava için hüküm kurmaya elverişli değil iseler sonraki davada nazara alınmaz ve kazanılmış hak oluşturmaz. Delil tespiti dosyasında sununlan 28.07.2010 tarihli ziraatçı bilirkişi raporunda, sözkonusu ......

          Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma ......inin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....

            Mahkemece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne ve birleştirilen taşınmaz bedelinin tespiti ve tescil davasının ise konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası devam ederken kamulaştırma bedeli tespiti ve taşınmazın tescili davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma olduğundan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davası yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi ve kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı davada ise bu davanın bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

              ile davalıdan tahsili,Asansörlerin tam çalışır hale gelmesi ve kırmızı etiketin yeşil etikete dönmesi için gerekli işler masrafının tespiti ve tahsili,Futbol sahası, yeşil alan, çocuk oyun alanı, yürüyüş kortu ve otopark bölümlerinde tanıtıcı broşürler gibi inşaat yapılmaması kapalı otoparkın ve yürüyüş yolunun kesintisiz olmaması, buhar odasının olmaması sebebiyle yanıltıcı reklam yapıldığı, reklam broşüründeki hale getirilmesi için gerekli işlerin bedelinin tespiti,Kalorimetre sisteminin tam çalışır hale getirilmesi için gerekli işler ve masrafların tespiti,Isıtma borularının izolasyonlarının tamamlanması için gerekli işler ve masrafların tespiti,Otopark üstünden aşağıya su sızıntılarının kesilmesi için gerekli işler ve masrafların tespiti,Ortak alandaki elektrik sisteminde topraklama bulunmaması sebebi ile gerekli işler ve masrafların tespiti,Güvenlik kameralarının yetersiz olması sebebiyle gerekli işler ve masrafların tespiti,Otopark girişinin şartnameye uygun hale getirilmesi için...

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunda SGK kayıtlarının eksik olduğunun belirtilmesine karşın kayıtlar getirtilmeden karar verildiğini, davalı Bakanlığın çoğunluk tespiti yazısında muhatap işverenliğin Bome ..AŞ olarak gösterilmesine rağmen yetki tespiti için yapılan başvuru tarihi itibari ile bu ünvanda bir şirket bulunmadığını, daha önce müvekkil işverenliğin aynı işyerleri için işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapılması için yetki verildiğini ve söz konusu yetki tespitinin iptali için açılan davada işletme düzeyinde yetki tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini dolayısı ile davalı Bakanlığın işletme düzeyinde yetki tespiti işleminin yargı kararlarına da aykırı olduğunu ve tek hizmet alım hizmet sözleşmesi kapsamında olan aynı işyerleri için işletme düzeyinde yetki tespiti yapılamayacağını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir....

              Nihai karar niteliğinde olmayıp, delil tespiti konusundaki kararlara karşı istinaf kanun yolu açılmamıştır. Nitekim bu husus, HMK'nın 341. maddesinin gerekçesinde de, "...Bu yapılırken, tüm geçici hukuki koruma kararlarına değil, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz bakımından istinaf denetimi kabul edilmiş, bunların dışında kalan delil tespiti, defter tutulması ve mühürleme işlemi yapılması gibi hukuki korumalar için bu imkan tanınmamıştır" denilmek suretiyle konu açıklığa kavuşturulmuştur. Davacı vekili, ihtiyati tedbir yoluyla, davalı şirkete ait kayıt ve belgelere el konulmasını da istemiştir....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunda SGK kayıtlarının eksik olduğunun belirtilmesine karşın kayıtlar getirtilmeden karar verildiğini, davalı Bakanlığın çoğunluk tespiti yazısında muhatap işverenliğin Bome ..AŞ olarak gösterilmesine rağmen yetki tespiti için yapılan başvuru tarihi itibari ile bu ünvanda bir şirket bulunmadığını, daha önce müvekkil işverenliğin aynı işyerleri için işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapılması için yetki verildiğini ve söz konusu yetki tespitinin iptali için açılan davada işletme düzeyinde yetki tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini dolayısı ile davalı Bakanlığın işletme düzeyinde yetki tespiti işleminin yargı kararlarına da aykırı olduğunu ve tek hizmet alım hizmet sözleşmesi kapsamında olan aynı işyerleri için işletme düzeyinde yetki tespiti yapılamayacağını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu