Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de; oluşturulan ikinci kararda tanıma ve tenfiz kararı verildikten sonra yabancı mahkeme ilamında yer almayan ve mahkeme ilamına göre farklılık arz edecek şekilde düzenlemelere yer verilerek yeniden hüküm kurulmuştur. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tenfız ve tanınması isteğine ilişkin davalarda, koşullarının varlığı halinde tenfız ve tanımaya karar verilmekle yetinilir. Mahkemece, tenfiz kararı ile yetinilmeyip yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.05.2016 (Salı)...
edilmesi talebinde bulunduklarını, dava konusu kararlar bakımından tenfiz edilebilme şartlarının oluşmuş olduğunu, tenfizi talep edilen Tahkim Kararı'nın New York Sözleşmesi uyarınca taşıması gereken tüm tenfiz edilebilirlik şartlarını barındırdığını Mahkeme tarafından tahkim kararının talep edilen maddelerinin tenfiz edilmesi, müvekkili şirketin 5718 sayılı Kanun'un 48. maddesi uyarınca teminat gösterme yükümlülüğü bulunmadığı, müvekkili şirket lehine tesis edilmiş kesin nitelikte bir ilam mevcut olduğundan teminatsız olarak müvekkil şirketin tahkim kararında hükmedilen alacağın tahsilini temin etmek amacıyla, tahkim kararında lehine hükmedilen tutara kadar davalıların mal varlığı ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı tesis edilmesini talep ederek, davanın kabulüne tahkim kararının hüküm bölümünde tesis edilen 1.,2.,3.,4.,5.,6.,7.,8., ve 12 maddeleri ile tesis edilen kararların tenfiz edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı...
Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. 1958 tarihli New York Sözleşmesi’ne göre tenfiz şartlarının gerçekleşmediğini ispat yükü, aleyhine tenfiz istenen davalıya ait bulunmaktadır. Ancak tenfiz engeli mevcudiyeti iddiasında bulunacak tarafın her daim dürüstlük kuralına uygun bir şekilde hareket etmesi aranır. 21. Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınacak şartlar şunlardır; a) Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, b) Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır. 22....
Dava, Tanıma Ve Tenfiz davasıdır. Mahkemece, görevli mahkemenin denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatına haiz olan İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın HMK m.115/f.2 hükmü gereğince usulden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili ve davacı vekili de katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunulmuştur. MÖHUK'un 51/1. Maddesinde yer alan tenfiz kararları hakkında görevli mahkemenin asliye mahkemeleri olduğuna dair hüküm; uygulama ve öğretide farklı görüşlere neden olmuş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, hükümde sözü edilen “Asliye Mahkemesi” ifadesi, Asliye Hukuk Mahkemeleri ile sınırlı olarak yorumlanmamalı, Asliye Mahkemelerinden olan İş, Tüketici, Ticaret vb. gibi özel görevli mahkemeleri de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Tenfiz davalarında görevli mahkeme, tarafların sıfatına göre değil davanın konusuna göre belirlenmek durumundadır. Yargıtay uygulamaları bu yöndedir....
Mahkemece; yabancı mahkeme kararınını usulune uygun olarak onanmış kesinleşme şerhli aslı ile onanmış tercümesinin sunulduğu, nafaka davasının Türk Mahkemelerinin münhasır yetki kapsamında kalmadığı, usul ve esas yönünden kamu düzenine aykırı bir uygulama tespit edilmediği, tanıma ve tenfiz şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile........
, bu dava dışında tarafları aynı ve konuları benzer 5 adet tanıma tenfiz davası 24 Şubat 2023 tarihinde açıldığını, davaların tümünün --------- E.---------- E.,---------- E.....
İlgili Hukuk 1. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) Tenfiz İstemi başlıklı 52 nci maddesi şöyledir: "Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır: a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri. b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti. c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu." 2. 5718 sayılı Kanun'un Dilekçeye Eklenecek Belgeler başlıklı 53 üncü maddesi şöyledir: "Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir: a) Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi....
Şu halde, kararın Lahey Sözleşmesine göre tebliğ edilmediğinden ve bu nedenle kesinleşmediğinden bahisle, tenfiz engeline dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi eksik incelemeye dayalıdır. Bu nedenle, Daire çoğunluğunun kararın onanmasına ilişkin görüşüne katılamıyorum....
Vasiyetname ve vasiyetnamenin açılıp okunması kararı yönünden yapılan incelemede; a. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 50 nci maddesine göre; "(1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir." 51 inci maddesinde; "(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme Asliye Mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir."...
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile MÖHUK'nun 51. maddesinde yer alan "Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir." şeklindeki hüküm gereğince görevli mahkemenin açıkça belirtildiğini, tanıma ve tenfiz davalarında mahkemenin, sadece tenfiz şartlarını incelediğini, diğer bir ifade ile tanıma ve tenfiz mahkemesinin içerik denetimi yapmadığını, dolayısı ile tanıma ve tenfiz davalarının asliye ticaret mahkemesi olarak ihtisas mahkemelerinde görülmesinin gerekmediğini, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğunu, somut uyuşmazlık kapsamında, tanıma ve tenfiz davalarında aranan "Kararın Kesinleşmiş Olması" ön şartının yerine gelmediğini, dava dilekçesinin ekinde sunulmuş olan deliller arasında Tunus Mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar bulunduğunu, ancak, davacının Tunus Mahkemelerinde kararların nasıl kesinleştiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi kesinleşme şerhini de dilekçesine eklemediğini, dava dilekçesi ekinde yer alan Tunus Cumhuriyeti Temyiz Mahkemesi tarafından...