Maddesinin "(1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.", 52. Maddesinin "(1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır: a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri. b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti. c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.", 53....
Hakimin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Tenfiz talebine konu yabancı kararın Türk Kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hakim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Türk hukukundakinden farklı maddi ve usul kuralları uygulanarak verildiği için yabancı bir kararı kamu düzenine aykırı sayılıp tenfizi reddedilemez. Tenfiz kararı verecek hakim, yabancı hakimin bu karara, hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip değildir....
hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması koşullarının varlığı gerekmektedir....
Tenfiz kararı verecek hakim, yabancı hakimin bu karara hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip değildir.Yabancı karara uygulanan kanun, kamu düzenine aykırı olmadığı halde hükmün Türkiye'de icrasının kamu düzenine aykırı olması mümkündür. Somut olay incelendiğinde, davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin mahkemeye çağrılmadığını, davadan hiç haberi olmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürmektedir. Tenfiz istemine konu olan yabancı mahkeme kararında belirtildiği üzere karara karşı davalının 10 gün içinde iptal başvurusu hakkı bulunmakta olup, tarafların karara karşı itirazda bulunmadığı için 17/02/2021 tarihinde kesinleştiğinden bahsedilmiştir. Fakat tenfiz istemine konu yabancı mahkeme kararının davalıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise kime edildiği, nasıl kesinleştiği kararın tercümesinden anlaşılamamaktadır....
Taraflar yabancı ülke vatandaşı olup, boşanma kararının kesinleşmesiyle nüfus kayıtlarına işlendiğine göre, kural olarak yabancı mahkemenin boşanmaya ilişkin kararının tenfiz edilmesinde mal rejimleri açısından pratik bir hukuki yararın olup olmadığı da tartışma konusudur. Türk mahkemelerinden Türk hukukuna göre verilecek mal rejimine ilişkin kararın infazı hiç şüphesiz mümkündür. Bu nedenle tenfiz kararının olup olmamasının sonuca etkisi pek görülmemektedir. Ancak, miras hukuku açısından durum farklıdır....
Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır'' hükmü yer almaktadır....
Kanunun 50 ilâ 57. maddeleri tenfize, 58 ile 59. maddeleri ise tanımaya ilişkindir. 5718 sayılı Kanun'un; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrası uyarınca: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesine göre; “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.”...
Sözleşmenin (V). maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi re’sen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınacak şartlar şunlardır: 1- Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır....
dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması koşullarının varlığı gerekmektedir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında yabancı hakem kararının tenfizinin infazının kesinleşmeye bağlı olmadığına dair yapılan değerlendirmenin isabetli olduğunu, bu nedenle karar gerekçesinde belirtilen bu hususa ilişkin hiçbir istinaf taleplerinin bulunmadığını, gerekçenin devamında, tenfiz kararının “istinaf” edilmiş olmasının icrayı durduracağı yönündeki değerlendirme kanunun açık lafzına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, icranın durması için tenfiz kararına karşı istinaf yoluna başvurulamasının yeterli olmadığını, kararın temyiz edilmesi gerektiğini, nitekim MÖHUK m 57/2 hükmünde tenfiz kararının istinaf edilmesinin icrayı durduracağı yönünde hiçbir hükmün yer almadığını, yerel mahkemenin aksi yönde bir değerlendirme yapmasının ve istinaf tarihi itibariyle icranın duracağı yönünde bir değerlendirme ile yargılama giderinin müvekkiline yüklenmesinin kabul edilebilir olmadığını, şikayet davasının ikame edildiği tarihte tenfiz kararına karşı temyiz değil...