Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacı hakkında verilen iflasa ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tanıma şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilinin sunduğu Doç....

    Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede: Dava vesayet kararına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

    Köyü, ... mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki imar yoluna tecavüzlü ruhsatsız yapının yıktırılmasına ilişkin 1.3.1995 günlü,belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu yapının 27.2.1995 günlü tutanakla mühürlendiği, ancak ruhsat alınması için 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca davacıya bir aylık süre verilmeden yıkıma yönelik olarak alınan dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir. 3194 sayılı Yasanın 32. maddesinde belirtilen bir aylık süre, yapı tatil tutanağıyla inşaatın mühürlenme tarihinden itibaren yapı sahiplerine tanınması gereken sürenin üst sınırı olup, olayın niteliğine göre daha az bir süre tanınması da mümkündür....

      Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

      Bu kapsamda tanınması istemine konu edilen ----- olduğu, buna karşın davalı tarafça ----esas sayılı dosyasının taraflarının ----- olduğu, tarafları ve talep sonuçları aynı olmayan davalar yönünden derdestlik dava şartı engelinden söz edilemeyeceği Mahkememizce değerlendirilmiştir. Bunun dışında, tanınması talep olunan kararın M.Ö.H.U.K'un 58/1. maddesi atfı ile M.Ö.H.U.K'un 54. maddesi b), c) ve ç) bentlerinde işaret edilen koşulları taşıdığı, ------- esas sayılı dosyasında alacak davası ikame eden davacının işbu davayı açmakta M.Ö.H.U.K'un 52. maddesi çerçevesinde hukuki yararının bulunduğu Mahkememizce gözetilmiş, tanımaya ilişkin koşulların oluştuğu belirlenmekle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

        Dava; yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun ( MÖHUK) 15/2 maddesine göre, evlilik mallarının tasfiyesinde, taşınmazlar için bulundukları ülke hukuku uygulanır. Yani yabancı mahkeme kararının Türkiye'deki taşınmazlar hakkında verdiği hüküm Türkiye de geçerli değildir. Ayrıca Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunda ( MÖHUK) evlilik mallarının tasfiyesi bu maddede belirtildiği gibi ayni hakların düzenlendiği 21. Madde de " Taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer aynî haklar, işlem anında malların bulunduğu ülke hukukuna tâbidir." denilmiştir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 12. Maddesi uyarınca Türkiye de bulunan taşınmazların aynı konusunda uyuşmazlıklarda Türk Mahkemelerinin yetkisi münhasırdır. Bu itibarla, evlilik mallarının tasfiyesinde, Türkiye'de bulunan taşınmazlara ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması mümkün değildir....

        Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492).Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.).Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....

        Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492).Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.).Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yabancı mahkeme tarafından verilen kayyım tayini kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Mersin Asliye Hukuk Mahkemesi;4787 sayılı yasaya göre davanın Türk Medeni Yasasının 426. ve devamı maddelerinde düzenlendiği gerekçesiyle, Mersin Aile Mahkemesi ise; 4787 sayılı yasaya göre Medeni Yasanın 2. kitabında 118-345. maddeleri kapsayan davaların Aile Mahkemesince bakılacağını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacının ergin ve özürlü oğlu Yasin Mete’ye 08.02.2000 tarihli yabancı mahkeme kararıyla kayyım olarak atandığı,06.11.2006 tarihli dava dilekçesiyle bu ilamın tanınması ve tenfizini istediği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bozdoğan Asliye Hukuk ve Bozdoğan Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevşizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesi uyarınca aile konutu üzerinde sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve evin sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu