WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

USD meblağa anlaşma sağlandığını, söz konusu sözleşme uyarınca mal tesliminden hemen sonra ... kalitesinde bozulma meydana geldiğini, davacı tarafa bu durumun bildirildiğini, sözlü yapılan görüşmeler sonucunda davacı tarafa ... tarihinde yazılı olarak e-mail yoluyla bildirimde bulunulduğunu, söz konusu ... yetkili mahkemenin duruşma günü tebliğinden önce ... tarihinde tercümeli bir şekilde cevap sunmamıza rağmen dikkate alınmadan karar verildiğini, söz konusu ... tarihli ... yetkili mahkemesi tarafından verilen kararın mahkemeniz tarafından tanınma ve tenfizine itiraz ettiklerini bildirerek davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava; Yabancı mahkeme Kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir....

    kesiminin, daha sonra davaya konu "..." markasını gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait markalardan farklı bir marka olarak algılayacağı, markaların bütüncül görünümlerinin birbirlerine benzer olmadığı, markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı, dava konusu marka ile davacıya ait itiraza mesnet markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığından, davalı şahsın marka işlem dosyasında ileri sürdüğü kullanmama def'inin yargılamanın sonucuna etkisi bulunmadığından, bu husus ayrıca değerlendirilmediği, ... markasının ulaştığı ve korunduğu tanınmışlık düzeyini ve ilgili alıcı kitlesini oluşturan nihai tüketici nezdinde refleks halinde müdahaleye ihtiyaç duymadan hatırlanan tanınmış marka olduğunu tespite imkan verecek şekilde davacı markasının toplumun ilgili kesiminde markanın tanınma...

      Kural olarak mükerrer kayıt söz konusu olduğunda sonradan tescil edilen kaydın iptali gerekir ise de, ilgili kişinin evlenme, eğitim, aynı isimle tanınma gibi sosyal statüsündeki değişikliklerin ikinci kez oluşan nüfus kaydına işlenmiş olduğu durumlarda gerçek olan birinci kayıt korunup, yanlış olan ikinci kayıt iptal edilerek buradaki değişikliklerin gerçek olan birinci kayıta taşınması gerekir. ( Yargıtay 18.HD 2013/17069 Esas 2014/563 Karar) Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda gösterildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak ve bağlantılı dosyalar dosya içerisine getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi için dosyanın, kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, 1- Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İzmir 1....

      Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez....

        Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez....

          Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazların dere yatağında kalmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, bu raporda daha önce dosyaya ibraz edilen raporlar irdelenmemiş, bu raporlardan neden ayrılındığına dair herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş, Mahkemece de, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmemiş, hükme esas alınan rapora üstünlük tanınma gerekçesi de açıklanmamıştır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davaname ile velâyet ve açılan nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi davasında, yabancı mahkeme kararının onanmış aslı veya onanmış örneği ve onanmış tercümanının, kesinleştiğini gösteren onanmış yazı veya belgenin olup olmadığı, tanınma ve tenfiz koşullarının oluşup oluşmadığı, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. İlgili Hukuk 5718 sayılı kanunun 50 nci, 51 inci, 52 nci, 53 üncü ve 54 üncü maddeleri; 1973 tarihli Lahey Sözleşmesi; 1956 tarihli New York Sözleşmesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, evlilik birliği dışında doğan ve biyolojik babası tarafından tanınma ile "ŞİMŞEK" soyadını almış olan çocuğun velayet hakkı kapsamında annenin "IŞIK" soyadı ile değiştirilmesi talebidir. Temyiz edilen Dairemiz kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27/01/2021 tarih, 2020/6302 Esas ve 2021/641 Karar sayılı ilamı ile, kabul edilmesi gereken davanın reddinin hatalı olduğu belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamı üzerine, duruşma açılarak bozma ilamına uyulmuştur....

              Dosya kapsamı ve toplanan bu delillere göre; Kırgızistan ülkesi Bişkek şehri OKTYABR Bölge Mahkemesinin 23/07/2015 tarihli yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhi taşıdığı, ülkemizdeki yasal mevzuata ve kamu düzenine aykırı olmadığı, işçilik alacaklarına yönelik olduğu, tanınma ve tenfiz koşullarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur. " şeklinde belirtilen gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Kanunla kurulmuş bir kamu kurumudur. Bu nedenle davalı aleyhinde açılacak davaların 4857 sayılı Kanun uyarınca iş mahkemelerinde değil, İdari işlem hükmünde olduğundan 2577 sayılı Kanun uyarınca, idari yargı mercii önünde görülmesi gerekmektedir. Delil ve eklerin dava dilekçesi ile birlikte davalılara tebliğ edilmesi gerekmektedir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, evlilik birliği dışında doğan ve biyolojik babası tarafından tanınma ile "ŞİMŞEK" soyadını almış olan çocuğun velayet hakkı kapsamında annenin "IŞIK" soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen Ümmühan ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Çocuğun hangi soyadı alacağı konusunda, Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesinde, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk soyadını; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın; evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının; soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır....

              UYAP Entegrasyonu