Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Federal Cumhuriyeti'nin 12.06.2009 tarih... sayılı apostılla tastiki ve ....Noterliğinin 08.04.2009 tarih 04203 sayılı tercümesi ile tanımanın işlendiği anlaşılmaktadır. Bu açıklama karşısında dava tanımanın iptali davasıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 283. maddesinde soybağına ilişkin davalar taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Nüfus kaydı içeriğinden davalı ...'ün doğum yerinin ve dolayısıyla yerleşim yerinin ... olduğunun kabulü gerekmekte olup davada ... mahkemeleri yetkilidir. Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....

    Somut olayda dava, baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılan babalığın tespiti davasıdır. TMK'nin 301. maddesi uyarınca babalığın tespiti davası ancak anne veya çocuk tarafından açılabileceğinden, davacı babalık davası açamayacaksa da; babalığın tespiti talebi tanımanın tespiti istemini de içerdiğinden, davacı, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek mahkemeye yazılı olarak başvurduğuna göre, bu başvurunun mahkemeye yapılmış "tanıma" başvurusu olarak değerlendirilip bu çerçevede hüküm kurulması gerekirken, bu yön nazara alınmadan hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali KARAR Davalı ...'in babası Mustafa nüfusuna tesciline dayanak belgelerinin ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından, sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece "Davacıların talebinin tanımanın iptali niteliğinde olduğu, tanımanın iptalinin TMK 300 üncü maddeye göre hak düşürücü süreye tabi olduğu, davacıların davasını hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, uyulan bozma ilamında açıkça belirtildiği gibi dava "Tanımanın iptali" istemine ilişkin olmayıp, "Nüfus kaydının düzeltilmesi" istemine ilişkindir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

          Hukuk Dairesi'nin 26.01.2016 tarih 2015-21693 esas 2016-1159 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verilip dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin yeniden incelenmesi sonucunda; Dava, Türk Medeni Kanununun 297 ve devamı maddeleri uyarınca, tanımanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın hukuki nitelendirmesi tanımanın iptali olması gerekirken soybağının reddi gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu bakımından doğru olan kararın gerekçesi yukarıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle hükmün ONANMASINA, peşin harcın istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 26.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu halde, dava babalık değil, tanımanın iptali niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre de genetik baba olduğunu iddia eden kimse "ilgili" sıfatıyla tanımanın iptalini dava etme hakkına sahiptir. Davanın bu çerçevede değerlendirilmesi ve işin esasının incelenmesi gerekirken hatalı şekilde babalık olarak vasıflandırılıp davacının dava hakkı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              nın davacının çocuğu olduğunun tespiti ve davalılar Hanım ile Mahir'in kütüğüne mükerrer yapıldığı iddia edilen nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın babalık davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mükerrer nüfus kaydının iptali ile hatalı kaydın düzeltilmesi davası belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.nun 282. ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.nun 286 vd) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Davanın kabul edilmesi halinde anne adının değiştirilmesinin yanında çocuğun nüfusta babası gözüken kişi olan Mahir ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır....

                tanıma işleminin yok hükmünde olduğunu, müvekkilin tanıma işleminin gerçekleştiği tarihte cezaevinde olup tanımanın gerçekleşmesi esnasında nüfus müdürlüğüne gitmediğini ve nüfus müdürlüğünce mahkemeye yollanmış nüfus kayıtlarındaki belgeleri de imzalamadığını, nüfus müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan evraklarda müvekkilin adının altında yer alan imzaların müvekkile ait olmadığını, Yerel mahkemece 07/03/2016 tarihinde gerçekleşen tanımanın yok hükmünde olduğu tespit edilerek nüfus kaydının düzeltilmesini ve davacı müvekkil ile davalı küçük arasındaki soybağının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olup yerel mahkemenin kararının bozulması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir....

                in gerçek annesinin kendisi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; 08.08.2011 tarihinde doğan ...'in gerçek annesinin kendisi olduğunu, çocuğun maddi hata ile doğum için hastanede yanında refakatçi bulunan ...'ın öz annesi gibi işlem yapıldığını ve nüfus kayıtlarına bu şekilde geçtiğini, ...'in gerçek annesinin kendisi olduğunun tespitine ve nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davaya konu olayda tanıma olduğu, davalı ... çocuğun babası olarak tanıma yaptığı, tanımanın iptali yapılmadan ana adının tashihinin mümkün bulunmadığı, tanıma ile de aile mahkemesinin görevli bulunduğu, anne adının tashihi istenen 09.08.2011 doğumlu ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, tanımanın iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu