İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece mahkemesince eksik inceleme sonucunda haksız ve hukuka aykırı olarak verilen red kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini, tanımanın iptali davası açılabilmesi için irade sakatlığıyla yapılan bir tanımanın bulunması gerekiğini, davaya konu olayda müvekkil tarafından yapılan ve irade sakatlığı bulunan bir tanıma işlemi bulunmadığını, davalı çocuk ile müvekkil arasında kurulan soybağının nüfus müdürlüğünde müvekkilin bilgisi ve katılımı olmaksızın gerçekleşen ve bu nedenle hukuken geçersiz tanıma işlemi yoluyla kurulduğunu, davalı T3 müvekkilin kimliğini alarak nüfus müdürlüğüne gittiğini ve müvekkil adına tanıma işlemi gerçekleştirdiğini, bizzat müvekkil yahut vasisi tarafından gerçekleştirilen bir tanıma bulunmadığını, müvekkilin tanıma iradesi ve dolayısıyla bu iradesinde gerçekleşen bir sakatlığın da bulunmadığını, nüfus müdürlüğünde müvekkil adına T3 tarafından yapılan...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması talebine ilişkin davada, davanın kabulü halinde sadece yabancı mahkemece verilen kararın tanınmasına karar verilmesi yeterlidir. Bunun yanında ayrıca "tarafların boşanmalarına" karar verilemez. Çünki, tanıma kararı ile yabancı mahkeme kararına "kesin hüküm" vasfı kazandırılmış olacaktır. (5718 s.....m.58/1) Bu etki de yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edecektir. (5718 s.....m.59) Bu bakımdan tanıma kararı yanında, hükümde ayrıca tarafların boşanmalarına karar verilmesine lüzum yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz ... ile ... aralarındaki tanıma ve tenfiz davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 24.09.2014 gün ve 1480/1249 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, eşler arasında yurtdışında yapılan sözleşmeye dair yabancı mahkemece verilen kararın tanınması ve tenfizini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulu ile ... Bölge Mahkemesi'nin 06.05.2011 tarih, A6477-11 sayılı kararın tanınması ve tenfizine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yurtdışında 04.05.2011 tarihinde düzenlenen evlilik anlaşması başlıklı ve... Bölge Mahkemesi'ne sunulan belgenin tanınmasına ilişkindir....
Esasen Almanya Mönchengladbach Asliye (Aile) Mahkemesinin 26.03.2015 tarihli 26 F 47/17 sayılı kararının -ki bu kararın numarası gerçekte 26 F 47/14’tür- tanıma ve tenfizi istenen "Nafaka ödeme zorunluluğunun kaldırılması ve fazladan ödenen nafaka bedelinin tahsiline” ilişkin yabancı mahkeme kararı olmayıp, o tarihte henüz ... olmayan 27.09.1997 doğumlu davalıya, davacı babası tarafından her ay 313,00 Euro olmak üzere “Nafaka Bağlanmasına” ilişkin yabancı mahkeme kararı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın dava dilekçesindeki ve aşamalardaki açıklamalarından ve dosyaya sunulan belgelerden tanıma ve tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının “... Asliye Mahkemesi Aile Mahkemesinin 27.02.2018 karar tarihli, 17 F 247/16 sayılı, 21.03.2018 kesinleşme tarihli ” kararı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; davaya konu tanıma ve tenfizi talep edilen ve davacı tarafça dosyaya sunulan “......
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi gereğince açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan davalar ise babalık davası ve tanıma beyanının tespiti davalarıdır. Bu davalar, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....
Davalı------ Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında bugüne kadar herhangi bir ticari ilişki vuku bulmadığını, tanıma ve tenfizi talep edilen karar incelendiğinde kararın ---- firması ile ilgili olduğunu ve firmanın----- Kanunlarına göre kurulu olduğunu, adresinin ise ---- olduğunu, ------bu isimde bir şirketin olmadığını ve husumet itirazlarının olduğunu, talep edilen tanıma ve tenfiz isteminin kanun ve kurallara aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın husumet itirazları, MÖHÜK 54/ç'ye aykırı hareket edilmesi ve sair itirazlar dahilinde reddine, davacı tarafın ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
Anne ve/veya babanın hayatta olması halinde asıl olan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmaları olduğundan öncelikle velayetin tevdi edilip edilmeyeceğinin tespiti gerekir. Velayetin tevdii konusunda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesinin babaya velayetin tevdiini uygun görmemesi halinde vasi tayini için vesayet makamına ihbar gerekecektir. Öncelikle sorun velayetin babaya tevdi edilip edilmeyeceği olduğundan Aile Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22 m. gereğince, ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde, soybağının tespiti ile davalı ...'ten dünyaya gelen küçük...'in davacının hanesine tesciline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, dilekçedeki açıklamalara göre babalık değil, davacı ile davalı ...'nın evlilik dışı ilişkiden 14.11.2013 tarihinde dünyaya gelen ve bir başka erkekle soybağı bulunmayan çocuğun babası tarafından tanınması niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu’nun 295/1. maddesine göre tanıma, babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamede yapacağı beyanla olur....
Bu itibarla, tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2019(Pzt.)...
Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir. Sorun, dava hakkının kullanılmasında karşılaşılan zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi tarihinde mi? Yoksa tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi? başlatılacağıdır. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır....