"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasında ....Asliye Hukuk Mahkemesi ile ....Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yabancı mahkemeden verilen kararın tanınması ve tenfizine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, tenfizi istenen kararın Sulh Hukuk mahkemsinin görev alanına giren mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilşkin olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5718 sayılı yasanın 51 maddesine göre, tenfiz kararlarını vermeye münhasıran Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 20.05.1980 tarihli Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin Yeniden Tesisine İlişkin Lüksemburg Sözleşmesi hükümlerine göre yabancı mahkemece verilen ortak velayetin kaldırılması suretiyle velayetin düzenlenmesine ilişkin kararın Türkiye'de icra olunabilmesi, tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (5718 s.MÖHUK.md.50/1). Tenfiz kararı verilmesinin koşulları yasanın 54. maddesinde gösterilmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; Almanya Landshut Eyalet Mahkemesinin 27.11.2014 tarih ve 21 O 3425/11 sayılı alacak ilamının tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tanıma ve tenfiz koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, Adalet Bakanlığından gönderilen yazı cevabında belirtilen Hollanda mevzuatındaki tanıma ve tenfiz engelleri gözetilerek yapılan değerlendirmede diğer hususlarda bir engel bulunmadığının anlaşıldığı, davalı taraf yokluğunda yargılama yapıldığından bahisle davaya itiraz etmiş ise de kararda davalıların kendilerini avukatla temsil ettirdikleri anlaşıldığından tanıma ve tenfize herhangi engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne Amsterdam Mahkemesi 496431/KG RK 11-2400 PEE/AB numaralı kararın tanıma ve tenfizine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B....
in, muris ...’in kardeşi ...’nin torunu olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinin sonuç kısmında; 02.10.2003 tarihli vasiyetnamenin, Atina Asliye Hukuk Mahkemesinin vasiyetnamenin okunmasına dair kararının, Atina Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen veraset belgesinin ayrı ayrı olarak tanınmasını ve tenfizini talep ettiğini, öncelikle her bir belgenin niteliğine göre tam olarak neyin (tanıma ve/veya tenfiz) talep edildiğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, zira her bir talep için takip edilmesi gereken usul ve uygulanacak mevzuatın farklı olduğunu, dava konusu vasiyetnamenin Türkiye’deki taşınmazların intikaline ilişkin olduğunu, 5718 sayılı MÖHUK'nun 20. ve 43. maddelerine göre Türk Mahkemelerinin münhasır yetkili olduğunu ve yabancı mahkeme tarafından verilen ve kesin hüküm niteliğinde olmayan veraset belgesine dayanarak tanıma veya tenfiz kararı verilemeyeceğini, vasiyetnamenin tenfizi davalarının nispi harca tabi olduğunu, davacının dava konusu taşınmazın değerinin açıklaması...
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava yabancı mahkeme ilamının tazminata ilişkin hükümlerinin tenfizi istemine ilişkindir. Yabancı bir mahkeme kararının bu kararın verildiği ülke dışında hüküm ve sonuç doğurması ilgili kararın tanınmasına veya tenfiz edilmesine bağlıdır. Kural olarak tanıma ve tenfiz açılacak ayrı bir dava ile gerçekleştirilebilir .Tanıma veya tenfiz kararı verilmesiyle birlikte yabancı mahkeme kararı, mahalli mahkeme kararı kuvvet ve niteliğini kazanır ( Şanlı, C./Esen, E./Figanmeşe Ataman, İ.:Milletlerarası Özel Hukuk, İstanbul 2014, s. 467 ). 5718 Sayılı MÖHUK'un 50. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o Devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, bankadan alınan taşıt tanıma kredisi borcu nedeni ile konulan ihtiyati haciz kararının iptali isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/267 KARAR NO:2022/69 DAVA: TANIMA VE TENFİZDAVA TARİHİ:11/06/2020 KARAR TARİHİ:10/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, yüksek kalite vinil duvar kağıtları üretimi alanında uzun yıllardır uluslararası faaliyet gösteren ABD merkezli bir şirket olduğunu, davalı şirketin, dekorasyon amaçlı duvar kağıtları, duvar kaplamaları, boya vb. ürünlerin alım, satım ve ithalatı alanlarında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şahısların ise, davalı şirketin kurucu ortakları, davalı ...'...
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun;“Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında:“Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
Uyuşmazlık, tenfiz talebine konu kararın kamu düzenine aykırı olup olmadığı, tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı ile mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yabancı bir mahkemede verilen ilam niteliğindeki kararın Türk Mahkemelerinden tanınması ve tenfiz edilmesi bakımından gerekli şartlar MÖHUK'ta düzenlenmiştir. MÖHUK özel olarak tanıma ve tenfiz taleplerinde ispat kuralı aracı ve ölçüsü tanımlamamıştır. Tanıma ve tenfiz taleplerinde hâkim, şartların var olup olmadığını resen inceleyecektir. Tanıma ve tenfizde incelenmesi gereken şartlar kural olarak hâkimin resen incelemesi gereken şartlar olmakla birlikte, davanın usule uygun incelenmediği, tebligatın yapılmadığı gibi taraflar ile doğrudan ilişkili vakıaların incelenmesi ise taraflarca getirilme ilkesi doğrultusunda yapılacaktır....