nedeniyle mirasçılık belgesinin hasımlı olması ve iki ülke arasında bu hususta Tapu Kanununun 35. maddesine göre hukuki ve fiili karşılıklılığın bulunması ve aynı maddeye göre taşınmaz edinme şartlarının mevcut olması gerektiğini bildirerek tanıma ve tenfiz şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/374 Esas sayılı dosyası ile aynı dava açıldığını söz konusu davanın reddedildiğini, tarafları ve konusu aynı daha önce açılmış bir dava olduğundan derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde dayanmış olduğu iddiaları somutlaştıramamış ve hangi delil ile neyi ispatlayacağını belirtmediğini, vasiyetnamenin açılması ve onanmasına ilişkin olarak verilen yabancı mahkeme kararının tanınmasını ve tenfizini talep ettiğini, böyle bir vasiyetnameden haberleri olmadığını, gerçek bir vasiyetname olmadığını, hiç bir şekilde bu vasiyetnameyi kabul etmediklerini, ayrıca davaya konu kararın yurtdışında usulüne uygun olarak kesinleştirilmediğini, Türkiye'nin münhasır yetkisine giren konuda tanıma ve tenfiz kararı verilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18.02.2022 NUMARASI : 2022/165 ESAS, 2022/233 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı arafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; babası ve murisi olan Enver Kukul ile davalının evli olduklarını, Poitiers Asliye Hukuk Mahkemesinin 315/87 sayılı dosyası ile boşandıklarını, bu kararın kesinleştiğini, babasının bu kararın tanıma tenfizini gerçekleştiremeden vefat ettiğini, mirasçı olarak davayı açmak zorunda kaldığını belirterek babası Enver Kukul ile davalının boşanmalarına ilişkin Poitiers Asliye Hukuk Mahkemesinin 315/87 sayılı kesinleşmiş kararın tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep...
DAVA TÜRÜ : Tanıma ve tenfiz DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:09.11.2015 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanan tanıma ve tenfiz isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/05/2016 tarih ve 2015/175-2016/182 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, ..... ... Yöresel Mahkemesinin 30178/09 esas sayılı kararının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 5718 sayılı MÖHUK’un 51. maddesine göre tanıma ve tenfiz davalarının kendisine karşı tenfiz istenen kişinin ikametgahının olduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, müvekkilinin merkezinin ...-... Karayolu .... K....ı –.... adresinde olduğunu, yetkili mahkemenin ..... Mahkemeleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş, davanın reddini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/584 ESAS 2021/461 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma ve Tenfiz KARAR : Tanıma ve tenfiz talebi sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının Almanya Federal Cumhuriyeti Spaichingen Sulh Hukuk Mahkemesinin 23/10/2018 tarih ve 3XVII 295/18 dosya numaralı kararı ile Sevim Kedikli'nin vasisi olarak atandığını ve akabinde bu işlemi yerine getirmeye başladığını, Kısıtlı Sevim Kedikli'nin isminin kararda T3 olarak geçtiğini, ek bir karar ile aynı dosya numarası üzerinden bu yanlışlığın düzeltildiğini, bu süreçte davacının kısıtlının ülkeye dönüş yaptığını, anılan kararın Türkiyet'de henüz bir gerçerliliğinin olmadığını, bu sebepten dolayı kısıtlının işlemlerinde sıkıntılar yaşandığını, davacının ve kısıtlının daha fazla hak...
Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; davacının iş bu davadaki amacı, evlilik birliği içerisinde edinildiğini ve mal kaçırma kastı ile muvazaalı olarak 3. kişilere devredildiğini ileri sürdüğü taşınmazların satışına ilişkin işlemlerin hükümsüzlüğünü sağlamaktadır. Davacı ...'nin davalılar ... ve ...'ye muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil talebini yöneltmesinde dava tarihi itibariyle hukuki yararı vardır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/44 (DERDEST) DAVA TARİHİ: 18/01/2023 ARA KARAR TARİHİ: 02/02/2023 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz KARAR TARİHİ: 05/04/2023 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesindeki ihtiyati haciz talebinde özetle; Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Tahkim Mahkemesi'nin № А65-20288/2022 Sayılı ve 24.10.2022 tarihli kararı ile 427.243.081,03 Rus Rublesi ve 18.927,34 TL ABD Dolarının davalılardan ... Limited Şirketinden (4 no.lu davalı) tahsiline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, diğer davalıların ise Türkiye'de mukim olup, ... Limited Şirketi'nin (4 no.lu davalı) ... Şirketlerinin Rusya ayağı olduğunu ve Rusya'da iflas sürecine girdiğini, bu şirketin işçilerin alacaklarını dahi ödemediğini, davalı ... Şirketlerinin ortağı olan ...'...