KARAR Davacı, 23.09.2014 tarihinde 2006 model ... marka aracı davalıdan satın aldığını, aracı servis kontrolüne götürdüğünde aracın kilometre sayacında oynama olduğundan 3.500,00TL değer kaybettiğinin tespit edildiğini, davalıya gönderilen ... 10.Noterliğinin 11.05.2015 tarih ve 016238 nolu ihtarnamesi ile değer kaybının tazmin edilmesinin istenildiğini, ihtara cevap verilmemesi üzerine ... 11.İcra Müdürlüğünün 2015/6702 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın asıl alacak olan 3.500,00TL yönünden iptaline ve takibin bu meblağ üzerinden devamına, ayrıca %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle araçtaki değer kaybının tazmini talebine ilişkindir....
kaybının gizli ayıp nedeni ile tazminat hem de kira bedelinin tahsili talebi karşısında istenemeyeceği yönünde görüş bildirmişlerdir....
Davaya konu uyuşmazlıkta, mahkemece taşınmazdaki açık ve gizli ayıpların taşınmaz teslimi sırasında düzenlenen tespit föyünde davacı tarafından açıkça belirlenerek ve ihtirazi kayıt konularak teslim alındığı, teslimattan sonrada başka ayıpların da çıktığı, tüm bu ayıplar yönünden taşınmazda oluşan değer kaybının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporundaki hesaplamaya dayalı olarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından taşınmazın teslimi sırasında düzenlenen tespit föyünde belirlediği ayıplı imalatlar dışında sonradan ortaya çıkan ayıplı imalatların açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğuna dair herhangi bir tespite yer verilmemiştir. O halde, mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir....
Davalı, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile; değer kaybı toplam 17.441,02 TL alacağın 2.000,00 TL için dava tarihi olan 28/01/2014 tarihinden itibaren, 15.441,02 TL için ıslah tarihi olan 14/03/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
küçültüldüğünü ve belediyeye terk edildiğini, yine koru ve göl etaplarındaki kulelerdeki tesisat katlarının ortak alandan çıkarılarak bağımsız bölüme dönüştürüldüğünü ve 3. kişilere satıldığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak süresinde teslim yapılmadığından sözleşme gereğince öngörülen ceza-i şart ile eksik ve ayıpları nedeni ile değer kaybının belirlenerek belirsiz alacak olarak 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile ödetilmesini istemiş, yargılama aşamasında da bilirkişi raporu ile belirlenen tutar üzerinden ödetilmesini istemiştir....
Toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre davacının maliki olduğu araçta kaza sebebiyle oluşan değer kaybının ve aracın kullanılamaması sebebiyle mahrum kalınan sürenin ve bedelin hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, reel piyasa hesabına göre değer kaybı hesaplaması yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda araçta oluşan değer kaybının 1.000,00TL olacağı ve aracın makul tamir süresinin gün olacağı, buna göre günlük 300,00TL kiralama bedeline göre hesaplanan mahrumiyet bedelinin 2.100,00TL olacağı rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, taraf vekillerinin itirazlarının yerinde olmadığı, yapılan hesaplamaların Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra verilen kararlara uygun olduğu tespit ve takdir edilerek rapor hükme esas alınmıştır. Bu itibarla, 21/03/2021 tarihinde, davalı ...'...
geçmiş ve onay almış araçların sağ ve sol kapı panellerinin üst kısmında üretim hatası değil, dış etken ile hasar gördüğü kesin olarak söylenebileceğini savunarak dava konusu olayda kesinlikle üretim kaynaklı olmayıp davacının haksız davasının reddini, mahkeme aksi kanatte olması ihtimalinde ise; misli ile değişim ve aarç bedelinin iadesi yönündeki talebi karşılıklı menfaatler dengesi ve hakkaniyet kurallarına aykırı düşeceğinden semen tenziline, mahkemece araç misli ile değişim veya bedeli iadesine kararı verilmesi halinde ise davacının araçtan elde ettiği menfaatin, aracı kullanması sebebiyle oluşan yıpranma bedelinin ve araçta oluşan değer kaybının mahsubunu veya müvekkiline ödenmesini istemiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın üretimden kaynaklanan bir ayıbı olmadığını, kullanıcısına 4 yıl boyunca fayda sağlamış olduğunu, araçtan faydalanmayı “önemli ölçüde” azaltan bir kusuru olmadığını, araçta giderilemeyen ve tekrarlayan hiçbir arıza ortaya çıkmadığını, arızanın kullanım hatası sonucu da meydana gelebileceğini, bu açıdan aracın kaza ve hasar geçmişinin incelenmesi gerektiğini, aracın motorunun yenilerek onarılması sonucu değer kaybedeceği yönündeki iddianın hiçbir mesnedi olmadığını, onarımın yetkili serviste orijinal parçalar kullanılarak yapıldığını, bu bakımdan da bir değer kaybının söz konusu olamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davacıdan alınan onarım bedeli ile araçta oluşan değer kaybının tahsili istemine ilişkindir....
yapıldığı iddia edilen ve fen ve sanat kuralları açısından olması gereken istinat duvarı üstü korkuluk imalatları dahil ayıplı işlerinin giderilmesi için hesaplanan gizli ayıp nitelikli işlerin bedelinin 33.000,00 TL, açık ayıp niteliğindeki işlerin tutarının 18.000,00 TL olmak üzere toplam 51.000,00 TL olduğu, bedelin işçilik+malzeme+nakliye+molozların atılması kalemleri düşünüldüğünde 08.10.2012 dava tarihi itibariyle teknik olarak kadri maruf olduğu, söz konusu onarımların taşınmazda teknik olarak değer kaybına neden olmayacağı, asıl alacak miktarının yargılama gerektirdiği, likit olmadığı'' gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İstanbul 24....
Buna göre; aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın üretimden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ayıbın niteliği ile ağır kusur-hile kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, üretimden kaynaklı ayıp olması halinde ayıbın halen devam edip etmediği ile salt bu ayıp nedeniyle oluşan değer düşüklüğünün (satım tarihindeki oranlama ile) nispi metoda göre belirlenmesi, ayrıca davacıdan kaynaklanan (dava konusu araca ait tramer kayıtları dikkate alınarak) değer kaybının (üretimden kaynaklı değer düşüklüğü katılmaksızın) yeni bir bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Tarafların bu yöndeki istinaf taleplerinin kabulü ile, diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin mahkeme kararının kaldırılması gerekir....