Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının malın ayıplı olup olmadığı ve ihbar hususlarının incelenmesi için yapılması gereken bilirkişi incelemesine ait bilirkişi masraflarını yatırmadığı gerekçesiyle, dava konusu ürünün ayıplı olduğunu davacı ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekili, 24.12.2008 havale tarihli dilekçesinin 2 nolu paragrafında "....davanın ihbar olunduğu, üretici/distribütör/ithalatçı firması olan ... Elekt.Bilgi.İşlem Sis.San ve Tic.A.Ş.ürünün bedel iadesini 09.04.2008 tarihinde müvekkil şirket yetkilisine gönderdiği e-posta ile kabul etmiştir. Bu kabulden sonra müvekkil şirket davacıyı bedel iadesini gerçekleştirmek üzere mağazaya davet etmiştir. Davacı bu davete rağmen müvekkili şirketin mağazasına gelmemiş ve bedel iadesi kabulünü sonuçsuz bırakmıştır." demiş, devamla "...bedel iadesini kabul etmeyen ....." şeklinde sonlandırmıştır....

    , takip tarihinden sonra da müvekkilinin taksit ödemelerine devam ettiğini, sonra da 6 taksit daha ödediğini, buna karşılık karşı tarafın söz konusu senetten kaynaklanan alacağının belirtilen tarihlerde elde ettiği ödemeler toplamı olan 8 taksit tutarının (8x1.600= 12.800 TL) toplamı olan 37.200 TL'den düşerek kalan 24.400 TL üzerinden Konya 9....

      < Belediye tarafından ihale suretiyle kiraya verilen dükkanlardan elde edilen kira gelirleri üzerinden ihtirazi kayıtla ödenen 1991 yılı Mayıs dönemine ilişkin katma değer vergisinin ret ve iadesi istemiyle açılan davanın; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesinin 3/g bendi ile 8/h maddesinden bahisle, belediyece yaptırılan ve ihale suretiyle esnafa kiraya verilen şehir çarşısındaki dükkanların kiraya verme işleminin ticari bir organizasyon içerisinde yapıldığı, öte yandan dükkan yapıp kiraya vermenin belediyece yapılması zorunlu işlerden olmadığı, 3065 sayılı Kanunun 1.maddesinin 3.fıkrasının (f) ve (g) bentleri ile aynı Kanunun 17/4-d maddesi uyarınca söz konusu iş yerlerinin kiraya verilmesi işleminin katma değer vergisine tabi tutulması icap ettiği gerekçesiyle reddi yolundaki ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulması istenilmektedir....

        CD içerisindeki videolarla ispatlandığını, davacıların başka bir yerde ve 10.08.2020 ile 17.08.2020 tarihlerinde olmak üzere davalılarla ikinci kez belirlenen organizasyon tarihleriyle neredeyse aynı tarihlerde kına ve düğün organizasyonu gerçekleştirmelerinin, davacıların Covid-19 nedeniyle yaşadıkları imkansızlığın, katlanılması kendilerinden beklenemeyecek bir hal almadığını ve akde tahammül süresinin aşılmasından bahsedilemeyeceğinin açıkça ortaya koyulduğunu, davacıların birbiriyle çelişen tutum ve davranışlarının ve asılsız gerekçelerle sözleşmeye uymamaları neticesinde davalıların mağduriyetine neden olduğunu, ikinci kez belirlenen organizasyon tarihlerine ilişkin sözleşmeye uyulmadığını, böylece söz konusu tarihler için başka kişilerle organizasyon sözleşmesi yapılmasına engel olunduğunu, davacıların işbu davayı açmakta haksız ve kötü niyetli olduklarını, bu durumun dosya kapsamında mevcut fotoğraf, video, tanık beyanları gibi delil ve belgelerle ispatlanmasına ve sözlü olarak...

        Davalının karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 09.12.2020 tarihli, 2020/4070 E. 2020/7546 K. sayılı kararı ile; davalının sair karar düzeltme talepleri reddedilmiş ve mahkemece nişanın davacıların kusuru olmaksızın bozulduğu, sözleşmenin küçük harfler kullanılması ve matbu olarak hazırlanması nedeniyle tüketici mevzuatına uygun olmadığı ve davalının bu nikah töreni dolayısıyla yaptığı ve başka amaçla kullanamadığı mal ve hizmet alımının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, savunmasında ileri sürmesine rağmen davalının e-posta aracılığı ile kendisine sözleşmenin iptal edildiğinin bildirilmesinden sonra, kararlaştırılan gün için başka bir organizasyon tertip edip edemediği hususunun araştırılmadığı, bu durumda Mahkemece davalının sözleşme hiç yapılmamış olsaydı uğramayacağı (menfi) zararının olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak davalının iptal bildiriminden sonra kalan zamanında yeni organizasyon tertip edip edemediği, edememiş ise bunun için vaktinin...

          Bu durumda mahkemece bilirkişi marifetiyle davacının EFT ödemesi yaptığı 25.05.2010 tarihi itibariyle gönderilen 9.395 TL bedelin kredinin kapatılması için yeterli bir bedel olup olmadığı hususu ve bu tarih itibariyle ödenen miktara göre davacının kredi borcundan sorumlu tutulamayacağı miktar tespit edilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Davacı, 17.4.2012 tarihli sözleşme ile davalının beyanına istinaden gümüş ve değerli taşlardan oluşan toplam 10 parça takı malzemesini toplam 3.240,00 TL bedelle ilk taksiti peşin ödeyerek satın aldığını, eve gittiğinde komşulara takıları göstermesi üzerine takıların kalitesi ile ödenen bedel karşılaştırıldığında ürünlerin sahte olabileceğini söylediklerini, bunun üzerine tanıdığı bir kuyumcuya giderek takıları göstermesi üzerine cevaben ürünlerin tamamının imitasyon olduğu ve takıların gümüş ve değerli taşlardan oluşmadığı, toplam değerinin 200-300 TL olabileceğinin söylenmesi üzerine davalının işyerine giderek ürünleri teslim etmek istediğini ancak kabul edilmediğini, sonrasında birkaç defa daha gittiğini ve bu sebeple tartışma çıkması üzerine bir daha gitmediğini ve taksitleri de ödemediğini, davalı şirket çalışanı tarafından telefonda tehdit edildiğini ve bu nedenle savcılığa şikayette bulunduğunu, satılan malın değeri ile ödenecek bedel arasında fahiş fiyat farkı olduğunu,...

              Olayda, ihtiyati haciz kararı öncesinde Gelir İdaresi Başkanlığı yazısıyla, borçlu şirketin sahte belgelere dayanarak organizasyon dahilinde hareket etmek suretiyle haksız KDV iadesi aldığı hususuna ilişkin tespitlerin sıralandığı, şirket temsilci ve ortaklarının başka şirketlerde aldıkları görevler, bu şirketlerin ve davacı şirketin vergi borç miktarları, çalıştırdıkları işçi sayıları, sahip oldukları mal varlıkları ve birbirleriyle olan ticari ilişkileri, yapılan yoklamalar, şirketlerin sahte fatura organizasyonundaki yerlerine ilişkin hususlara yer verildiği ve incelemeye sevk edildiği anlaşılmaktadır....

                İSTEMİN KONUSU : ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem:Davacı tarafından yeminli mali müşavirlik katma değer vergisi iadesi tasdik raporu uyarınca Ocak 2016 dönemi için yurtdışı satışlarından kaynaklanan katma değer vergisinin nakden iadesi talebinin vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceğinden bahisle reddine yönelik ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir....

                  Mahkemece resmi şekilde yapılmayan satım akdinin geçersiz olduğu ve herkesin aldığını iade edeceği gerekçesiyle davacının bonolar ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 15.10.2012 tarih ve 2012/7657 E. 2012/14985 K . sayılı bozma ilamı ile ''Dava ıslah ile satış akdinin geçersiz olduğu ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.Taraflar arasında biçer döver satışı için anlaşıldığı ve bedel olarak davalıya ait bir aracın 5000 TL bedel ile davacıya teslim olunduğu ve ayrıca 3 adet bono verildiğinde uyuşmazlık yoktur. Davacı bonolardan 11.000 TL tutarlı olanı ödemiş ve geri almıştır.Bu durumda akdin geçersiz olduğu anlaşıldığından davalıya verilen aracın ve kanıtlanan 11.000 TL ödemenin istirdadı ile biçerdöverin davalıya iadesine karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir'' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu