Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, orman yangını nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının orman yangınına sebebiyet verdiğini, açılan kamu davasında cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek orman yangını nedeniyle oluşan zararın davalıdan tazminini talep etmiştir....
Her ne kadar her iki rapor arasında, tespit edilen ağaçlandırma bedeline ilişkin çelişki olduğu görülse de, celp olunan ceza dosyasında ki suç zaptına göre yanan orman sahasının 2 hektar olmasına karşın mahkememizce yapılan keşif sonrası sunulan raporda sehven 1990 m²'lik yanan orman sahası üzerinden ağaçlandırma giderinin hesaplandığı bu itibarla da mahkememizce suç zaptında da belirtildiği üzere toplamda 2 hektarlık yanan orman sahası üzerinden ceza dosyasındaki teknik bilirkişi raporunda tespit edilen 1.137,00 TL'lik ağaçlandırma giderini hükme esas almak gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiş ve böylece hükümle gerekçe arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır.6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi uyarınca; gerekçeli karar, hüküm sonucuna aykırı olamaz....
Hüküm kurulurken bu hususun gözetilmemiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. 3- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, taksirle orman yangını nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare vekili; görev sınırları içerisinde kalan orman alanında yangın çıktığını, yangının çıkmasına biçer döver kullanıcısı olan davalının kusuru ile sebep olduğunu, davalı hakkında taksirle orman yangınına sebep olmak suçundan kamu davası açıldığını beyan ederek, orman tazminat raporu ile belirlenen maddi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, meydana gelen yangında kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....
GEREKÇE Suç tutanağına göre, 25.07.2013 tarihinde meydana gelen yangın ile ilgili orman muhafaza memurları tarafından yapılan incelemede, sanığın 30-40 metre mesafede çatıda kaynak yaptığı ve rüzgarın şiddetli olduğu zamanda çatısı onarılan evin meyve ağaçlarının yanmasıyla başlayarak ormana sıçradığı kanaati ile tutanak düzenlenmiştir. Sanık savunmalarında, çalıştığı inşaattan 40 metre uzaklıkta yangın olduğunu fark ettiğini, olaydan iki saat önce kaynak kullanmayı bitirdiğini beyan ederek suçlamayı kabul etmemiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu fen bilirkişisi tarafından düzelenlenen raporda kaynak yapılan yer ile yangının başladığı yer arasında 45 metre olduğu belirtilmiştir. Orman bilirkişisi raporunda yanan alanın orman sayılan yerlerden olduğu, yangının örtü yangını şeklinde gerçekleştiği, gerçek zarar oluşmadığı, şahıs taşınmazı içindeki ağaçların zarar gördüğü tespit edilmiştir....
Dava haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.6831 sayılı Orman Yasası’nın 114. maddesinde “Her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu Kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunur.” denilmektedir....
Kibritler bitinceye kadar ormanın çeşitli yerlerinden ateşe verdim." şeklinde beyanda bulunduğu, yangına 13.35 ' te müdahale edildiği , 15.42' de kontrol altına alındığı, 2 ha tepe yangını , 3 ha örtü yangını olmak üzere 5 ha alanın yandığı , yangında 6 arazöz , 1 adet su ikmal aracı , 3 pikap , 4 helikopter , 1 uçak , 1 treyler , 1 dozer araçlarının kullanıldığı , 90 mükellef , 2 orman muhafaza memuru , 3 teknik görevlinin yangın söndürme çalışmasında yer aldığı , davacı tarafça 80.703,00 TL ağaçlandırma gideri , 2.000 TL humus bedeli , 184.098,22 TL söndürme gideri olmak üzere 266.801,22 TL tazminat talep edildiği görülmüştür....
a ait enerji nakil hattındaki tellerin birbirine çarpması nedeniyle orman yangını meydana geldiğini, yangında 4,5 hektar orman alanının yandığını, davalı ... (...) ile yangının meydana geldiği tarihte işletme devir hakkı sözleşmesini imzalayan diğer davalı ... (...) ...'ın meydana gelen zarardan müştereken sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 892.581,13 TL yangın söndürme gideri ile 923.824 TL ağaçlandırma gideri olmak üzere şimdilik 1.816.405,13 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... (...) ...; mülkiyeti diğer davalı ...'a ait olan enerji nakil hatlarını 15/08/2008 tarihinde teslim almış olması nedeniyle tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ...(...); yangının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Vicdani kanının oluşturduğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelenmede; Suç tutanağı ve olay yeri tespit tutanağında yangının örtü yangını olduğunun ve ağaç hasarı meydana gelmediğinin belirtilmesi, yangın sahasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, olayın ölü örtü yangını olduğunun, fidan zararı oluşmadığının, toprak, süceyrat ve mikroorganizma zayiatı meydana gelmediğinin tespit edilmesi karşısında, 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde düzenlenen gerçek zararın hesabında yanan sahada hasar gören ağaç ve ağaçcıklarla, bitki örtüsüne göre oluşan zarar, ağaç ve ağaçcıkların hayatiyetini kaybedip etmediği, geride kalan emvalin değerlendirilme miktarı, yok olan canlı varlıktan ve toprağın verim gücündeki azalma gibi suç sebebiyle oluşan doğrudan zararların nazara alınması gerekip ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarının dikkate alınmaması gerektiğine göre; sanığa, 810,98 TL den ibaret gerçek zararı ödemesi halinde...
Dava, orman yangınına sebep olma eyleminden kaynaklanan ağaçlandırma gideri istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının koyunlarını otlattığı alanda yaktığı ateşin ormanlık alana sıçradığını ve 5 hektarlık orman alanının yanmasına sebebiyet verdiğini, davalının bu eylemi nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığını, bilirkişi tarafından tespit edilen zararın davalı tarafından ödendiğini ve davalının orman yangınına sebep olma suçundan cezalandırılmasına, zararın karşılanması nedeniyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, davalının eylemi nedeniyle yangın sonucu zarar gören 5 hektarlık alanın ağaçlandırılması gerektiğini, ceza dosyasında ağaçlandırma giderine ilişkin zararın hesaplanmadığını belirterek 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 114. maddesi gereğince ağaçlandırma giderinin davalıdan tazminini talep etmiştir....
Somut olayda dosyada mevcut 29/09/2016 tarihli yangın hasarat raporu gereğince yangında çalışan orman işçileri için işçilik primi 258.40 TL, yakıt gideri 93.91, arazöz için 1.489. 67 TL, dozer gideri 292.50 TL, kumanya gideri 144,80 TL, saat gideri ile yangına müdahele eden 3 helikopterin çalışmasına karşılık 38.358,22 TL kullanım bedeli ile, 3.228, 12 TL ağaçlandırma gideri hesaplanmıştır. Davacı vekili toplam 44.016.21 TL'nın tazminini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede: uyuşmazlık uçuş süreleri ile ilgili itilaf bulunmayan helikopterler yönünden helikopter kullanım bedeline hükmedilip hükmedilmeyeceği hususundadır....