G E R E K Ç E Uyuşmazlık, taksirle orman yangını nedeniyle ağaçlandırma ve söndürme giderlerinin tazminine ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; (I) İDM'nin 2012/371 E - 2017/453 K sayılı 16/06/2017 tarihli ağaçlandırma, toprak ve sücerat, ağaç gideri, söndürme gideri olmak üzere toplam 196.001,14 TL'nin olay tarihi olan 13/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
Oltu Asliye Ceza Mahkemesi'ne ait 2017/533 E., 2018/480 K sayılı kesinleşen karar ile sanık T3 hakkında 6831 Sayılı Kanunun 110/3 maddesi uyarınca taksirle orman yangınına sebebiyet verme suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür. Yargılama aşamasında mahkeme tarafından uydu fotoğrafları da incelenmek suretiyle hazırlanan 05/12/2020 tarihi bilirkişi raporuna bakıldığında; dava konusu alan üzerinde orman yangını sırasında herhangi bir ağaç ve fidanın zarar görmemiş olduğu ve yangının sadece ölü örtü yangını olarak devam ettiği tespit edilmiştir. Yangının örtü yangını mahiyetinde olduğu anlaşıldığından davalının 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemeyecektir....
ın diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, taksirle orman yangını nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı kurum vekili ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare vekili; görev sınırları içerisinde kalan orman alanında yangın çıktığını, yangının çıkmasına davalıların kusurları ile sebep olduğunu, davalılar hakkında taksirle orman yangınına sebep olmak suçundan kamu davası açıldığını beyan ederek, orman tazminat raporu ile belirlenen maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar; meydana gelen yangında kusurlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır....
Yapılan keşif sonrasında orman mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, yangının örtü yangını şeklinde devam ettiği, gövde veya tepe yangınına dönüşmediği toprağın verim gücünde bir azalmaya sebep olmadığı, ortada bir ağaç zararının bulunmadığı belirlenmiştir. Somut olayda, yangının örtü yangını mahiyetinde olduğu anlaşıldığına göre, davalının 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez. Davacı idare yalnızca yangın söndürme giderlerini talep edebilir. Dolayısıyla mahkemece sadece yangın söndürme giderlerinin davalıdan tahsiline hükmedilmesi ve davacının ağaçlandırma gideri talebinin reddedilmesi isabetlidir....
Şöyle ki; Orman Mühendisi bir bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre rapor aldırılıp yangının örtü yangını mı tepe yangını mı olduğu hususu tespit ettirilip, - Eğer tepe yangını şeklinde gelişip ağaçlara zarar verilmiş ise ağaçlandırma gideri ve diğer talep edilen zarar miktarının tespit ettirilmesi gerektiğinin, - Eğer örtü yangını şeklinde gelişip yanan kısımda ağaçlarda değer kaybı oluşmadığının, fidan vasfında orman bitkisinin yanmadığının belirlenmesi halinde, yanan orman ağaç ve emvali bulunmadığından ağaçlandırma giderine hükmedilemeyecek olduğunun gözetilmemesi, ( Yargıtay 4.HD. Nin 2015/5306 E.-2016/3644 K. sayılı ilamı) Hususu isabetsiz bulunmuştur. Mahkemece yapılması gereken iş; Yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanıp sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....
Dosyanın incelenmesinde; Mahkemece alınan 04/11/2014 tarihli, yüksek orman mühendisi raporuna göre, dava konusu orman yangınının örtü yangını şeklinde olduğu, hayatını kaybeden orman ağaçlarının bulunmadığı, canlı varlık sayısında azalma veya toprakta yaşayan mikro organizma üzerinde olumsuz etkisinin bulunmadığı, bu nedenle talep edilen ağaçlandırma giderinin usul ve yasaya uygun olmadığı belirlenmiştir. Fakat Orman idaresi tarafından düzenlenen yangın hasarat raporunda, yangın söndürme işinde kullanılan araçlara ait akaryakıt gideri, arazöz gideri ve yangının söndürülmesine katılanların iaşe giderinden oluşan idare zararı tespit edilmiştir. Böylece Mahkemece hüküm altına alınan tazminat miktarının, orman yangınına müdahale eden işçilerin erzak, su ve sigara giderinden oluşan iaşe giderini de kapsadığı anlaşılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir....
Davacı idare, davalının sebep olduğu orman yangını sonucu meydana gelen maddi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı , ormanı yakmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının ceza mahkemesinde taksirle orman yangınına sebebiyetten mahkum olup kararın kesinleştiği, yangın söndürmede helikopter gideri dahil masraflar yapıldığı yine ağaçlandırma gideri ve emval zararı oluştuğu kabul edilerek, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki belgelerden, davacı idarenin THK G. Havacılık iktisadi işletmesinden helikopter kiraladığı anlaşılmaktadır....
Davacı, davalı hakkında taksirle orman yangınına sebebiyet vermek eyleminden dolayı suç tutanağı düzenlendiğini belirterek, yangın söndürme giderlerinden kaynaklanan zararın ve Orman Kanununun 114. maddesine göre hesaplanan ağaçlandırma giderinin davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; idarenin zararına sebebiyet veren yangın olayının davalının kusurlu hareketinden kaynaklandığı, 6831 Sayılı Kanunun 114. maddesi kapsamında idarenin zararının tazmininin gerektiği, ancak iddianın aksine yanan orman sahasının 4000 m2'lik bir alana tekabül ettiği geri kalan kısmının ise özel mülkiyete konu olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporunda belirlenen ağaçlandırma giderinin kısmen, yangın söndürme giderinin ise tamamı üzerinden idarenin zararının davalıdan tazminine karar verilmiştir....
Davacı vekili, davalıların murisi ...ın kendi arazisinde yaktığı ateşin ormanlık alana sıçraması üzerine 1 hektarlık alanda orman yangını meydana geldiğini, davalılar murisinin eylemi nedeniyle çıkan orman yangını sonucunda davacı idarenin zarara uğradığını belirterek oluşan maddi zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ve suç zabıt varakası dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; orman muhafaza memurları tarafından düzenlenen yangın sicil fişinde, yangın hasarat raporunda ve bilirkişi raporunda yangının örtü yangını şeklinde devam ettiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, yangının örtü yangını mahiyetinde olduğu anlaşıldığına göre, davalıların 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemez. Şu durumda, mahkemece ağaçlandırma gideri konusundaki talebin reddi gerekir....
Karar sayılı ilamı ile kasten orman yangınına sebebiyet vermek suçundan cezalandırıldıkları, 15.02.2010 tarihli suç tutanağında 2,5 hektar orman yangınına sebep olduklarının belirtildiği ancak ağaç zararına ilişkin bir tespit olmadığı, ceza dosyası bilirkişi raporlarında da yangının örtü yangını biçiminde olup ağaç zararı hesaplaması yapılmadığının bildirildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda sadece belirlenen alan üzerinden ağaçlandırma giderinin hesaplandığı anlaşılmaktadır. Şu durumda; yangının örtü yangını olduğu, dava konusu yerde herhangi bir ağacın zarar görmediği anlaşıldığına göre, ağaçlandırma giderine hükmedilmesi doğru değildir. Açıklanan bu nedenle, davacının ağaçlandırma giderine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken temyiz eden davalının bu istem yönünden de tazminatla sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir....