Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/06/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15/03/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, muris ....'in vefat ettikten sonra, .....Köyündeki tapulu 10 ayrı parseli kardeşleriyle kendi adlarına tescil ettirmek için aralarında anlaştıklarını, davalıların annesi ...’i tapu işlemlerinde tam yetkili kıldıklarını, davalıların annesi olan ...'in rızai taksime konu 10 parselden 9 tanesinin işlemini yaptırdığını, davacı ...'...
Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır (TMK m. 676). madde hükmünden de açıkça anlaşıldığı üzere elbirliği mülkiyetine konu mallarda ortaklar paylaşma sözleşmesi (miras taksim sözleşmesi) yapmış iseler bu sözleşmeyle elbirliği haline son vermiş olduklarından artık ortaklığın giderilmesi davası açamazlar. Mirasçıların aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi kendilerini bağlar. Paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için paylaşma konusu şeyin mirasbırakana ait olması gerekir. Paylaşma sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olması ve bütün mirasçıların katılması zorunludur. Bütün mirasçıların katılmadığı paylaşma sözleşmeleri geçersizdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2022 NUMARASI : 2018/388 ESAS, 2022/395 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : KARAR Yukarıda esas ve karar numarası yazılı Silivri 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taksim sözleşmesine dayalı aynen taksim ... ve... ile ....ve müşterekleri aralarındaki taksim sözleşmesine dayalı aynen taksim davasının reddine dair İznik Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 04.03.2008 gün ve 344/123 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dilekçede ada ve parsel noları belirtilen 21 parça taşınmazın ortak muris .... ve....’tan kaldığını, mirasçılar arasında yapılan 17.01.2005 tarihli taksim sözleşmesiyle paylaşıldığını açıklayarak dava konusu taşınmazların taksimine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taksim sözleşmesine dayanılarak aynen taksim istenilemeyeceği ve davacıların bir kısım parseller üzerinde malik olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı verdiği cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesinden sonra imzalanan KKİS ile taksim sözleşmesinin hükümden düşmüş olduğunu belirterek davacı tarafın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. DELİLLER : 1- Tapu kayıtları, 2- Bilirkişi raporları 3- Dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, TMK’nın 676. maddesinde düzenlenen mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil , olmadığı takdirde dava tarihindeki değerinin tahsili isteğine ilişkindir. TMK'nın 676. maddesinde düzenlenen paylaşma sözleşmesine göre ; mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapılacak paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2015/545 ESAS, 2021/160 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Miras Taksim Sözleşmesinden Kaynaklı) KARAR : KARAMAN 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, rızai taksim işlemine aykırı yapılan mülkiyet belirlemesinin iptali ile miktar eşitliği esasına dayalı tescil istemi ile açılmıştır. Davalılar, cevap vermemiştir. Mahkemece, dava kabul edilerek 373, 374, 375, 376 ve 377 parsellerin tapu kayıtlarındaki miktarların iptali ile 26.01.2007 tarihli bilirkişi rapor ve ekindeki ifraz krokisine göre tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesine dayalı tescil isteğine ilişkin bulunduğu anlaşılmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 gün ve 1 sayılı kararı gereğince temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 8.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 01.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacılar, taraflara ait 545 ada 29 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesini talep etmişlerdir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, "belediyeye sunulan 22/12/2003 tarihli dilekçe içeriğinde yapılan taksimin ne şekilde olduğunun taraflarca belirtilip tüm mirasçıların ve vekillerinin imzası bulunduğu, bu deliller karşısında geçerli bir taksim sözleşmesinin olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafından yargılama aşamasında yine belediyeye sunulan taksim ve ifraz projesinin uygulanmasını istediği, adi yazılı taksim sözleşmelerinin geçerli olduğu (MK.nun 676/son) dikkate alındığında önceki taksim iradesinin devam ettiği, yeniden kura çekilmesi isteğinin MK.nın 2. maddesi ile de bağdaşmayacağı" gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk kararın Yargıtay 6....
Ali Rıza Köken'in 3 evladının olduğu, bunların Ruşani, Şahap ve Rıdvan olduğu, Rıdvan'ın 26/02/2010 tarihinde yani 10/07/2010 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesinden önce vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davalılar Şaban, Ramazan, Mine, Gülize ve dava dışı Osman'ı mirasçı bıraktığı görülmektedir. 10/07/2010 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesinde; Rıdvan Köken mirasçılarından Mine ve Gülize'nin isim ve imzalarının bulunmadığı görülmektedir. Rıdvan Köken 26/02/2010 tarihinde vefat etmiş olmakla mirasçılar arasında Mine ve Gülize'nin de bulunmasına rağmen miras taksim sözleşmesinin 10/07/2010 tarihinde yapılmakla anılan tarihte Mine ve Gülize'nin mirasçılık sıfatı bulunduğundan geçerli bir miras taksim sözleşmesi için tüm mirasçıların anılan yazılı sözleşmeye katılması gerektiği halde Mine ve Gülize'nin 10/07/2010 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesine katılmadığı anlaşılmaktadır....