Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Miras Taksim Sözleşmesi ve Miras Payının Devri Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı tarafça miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunulmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 7. maddesinde; "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir....

Mahkemece, dava konusu taşınmazın intikalen 22/12/1997 tarihinde paylı mülkiyet halinde tescil edildiği, taraflar arasında yapılan miras taksim sözleşmesinin ise tapuda paylı mülkiyet şeklinde yapılan intikalden sonra 04/10/2000 tarihinde düzenlendiği, bu nedenle paylı mülkiyete dünüştürülmüş olan dava konusu taşınmazın devrinin resmi şekilde yapılması gerektiği ve dava konusu taşınmazın artık miras taksim sözleşmesine konu edilmesinin söz konusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf talepleri, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Daire tarafından esastan reddedilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır....

    Davalılar taşınmazı aralarında taksim sözleşmesi ile paylaştıklarını, herkesin kendi yerini kullandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davaya konu taşınmaz, taraflar adına paylı mülkiyet olarak tapuya kayıtlı olup pay oranları bellidir. Dosyaya ibraz edilen taksim sözleşmesinin geçerliliğinin kabul edilebilmesi için Türk Medeni Kanununun 676 vd. maddeleri uyarınca dava konusu taşınmazın muris adına kayıtlı ya da elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmaz olması gerekir. Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken paylı mülkiyete konu taşınmaz için yapılan taksim sözleşmesine değer verilerek, paydaşların taksim sözleşmesine göre yerlerini kullandıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

      Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır." TMK'nun 676. maddesi uyarınca, paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılmalıdır. Ayrıca, sözleşmeye bütün mirasçılar katılmalı ve sözleşme bütün mirasçılar tarafından imzalanmalıdır. TMK'nun 676. maddesi hükmünün uygulaması, tapulu taşınmazların taksiminin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Anılan kanun maddesinden de anlaşılacağı gibi, taksimin yazılı olması ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur. Zira bu gibi durumlarda taksim sözleşmesine göre tescil davası açılması gerekir. Taksim (paylaşma) sözleşmesinin geçerliliği bütün mirasçıların katılmış olmasına ve yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. (Yargıtay 14. HD. 02.07.2015 tarih 2014/13535 E. - 2015/7405 K.; 27.01.2016 tarih 2015/12035 E. 2016/1024 K. Yargıtay 6. H.D 15.12.2011 tarih 2011/7731 E. - 14706 K.)...

      Davalılar vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince ; Dava; miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 1) TMK’nun 640/2. maddesine göre “mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.” İştirak halinde mülkiyet diğer bir deyişle elbirliği mülkiyetin esasında, iştirak halinde mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsinin bir arada hak sahibi olmalarıdır. Bu mülkiyette malikler paydaş değil, ortaktır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan bu ortaklıkta, hakkın süjesi ortaklık olmayıp bir bütün halinde elbirliğiyle hareket etmek zorunda olan ortaklardır (TMK. md. 640/1)....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 611 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 611 inci maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. 3....

          Davalılar duruşmadaki beyanlarında; davaya konu taksim sözleşmesini kabul ettiklerini, taksim sözleşmesi uyarınca herkes taşınmazını aldığını, davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece 2705 nolu parselin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer parseller yönünden davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK'nin 676.maddesi gereğince yapılan miras taksim sözleşmesine bağlı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında yapılan 24.06.2012 tarihli tarla bölüşüm tutanağının TMK'nin 676 kapsamında geçerli bir sözleşme olduğu, bu sözleşme kapsamında Mahkemenin red kararına gerekçe oluşturan ortaklığın giderilmesi dosyalarının açılmasına borçlarından dolayı sebebiyet veren borçlu- eldeki davamızın davalısı ...'...

            Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın taksim sözleşmesine dayalı olduğunu, kadastro tespitine ilişkin olmadığını, kadastro tespit tutanakları getirtilmeden hüküm kurulduğunu, mirasçıların tespitten önce veya sonra her zaman taşınmazları taksim edebileceklerini, davanın TMK’nin 676. maddesine dayandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu iptal tescil istemine ilişkin olup, öncelikli olarak çözümlenmesi gereken husus davacıların iddialarına dayanak olarak gösterdikleri 29 Ekim tarihli “verese anlaşma” tutanağı başlıklı belgenin kadastro tespitinden önce düzenlenip düzenlenmediği noktasında toplanmaktadır. 3.2....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/06/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15/03/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, muris ....'in vefat ettikten sonra, .....Köyündeki tapulu 10 ayrı parseli kardeşleriyle kendi adlarına tescil ettirmek için aralarında anlaştıklarını, davalıların annesi ...’i tapu işlemlerinde tam yetkili kıldıklarını, davalıların annesi olan ...'in rızai taksime konu 10 parselden 9 tanesinin işlemini yaptırdığını, davacı ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taksim sözleşmesine dayalı aynen taksim ... ve... ile ....ve müşterekleri aralarındaki taksim sözleşmesine dayalı aynen taksim davasının reddine dair İznik Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 04.03.2008 gün ve 344/123 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dilekçede ada ve parsel noları belirtilen 21 parça taşınmazın ortak muris .... ve....’tan kaldığını, mirasçılar arasında yapılan 17.01.2005 tarihli taksim sözleşmesiyle paylaşıldığını açıklayarak dava konusu taşınmazların taksimine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taksim sözleşmesine dayanılarak aynen taksim istenilemeyeceği ve davacıların bir kısım parseller üzerinde malik olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu