WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön koşullarının bulunması halinde ise İİK'nin 278, 279 ve 280'inci maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Yargıtay Dairelerinin yerleşik kararları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28/3/2012 gün ve 2012/17- 25 (E) - 2012/241 (K) sayılı kararlarında vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasının koşullarından biri de kesinleşmiş bir alacağın bulunması olmakla birlikte, icra takibinin dava açıldıktan sonra yapılmış ve kesinleşmiş olması dahi olanaklıdır....

un müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığını, kredi geri ödemelerin aksadığını, hesabın kat edilerek noter marifetiyle borçlulara ihtarname keşide edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, 13.05.2009 tarihli protokolde müvekkili ...'un imzasının bulunmadığını, borcun yeniden yapılandırılmasının borcun yenilenmesi anlamına geldiğini, bu nedenle müvekkili ...'un sorumluluğunun sona erdiğini, diğer müvekkili yönünden ise yapılan icra takibinin anılan protokole uygun olmadığını, takibe itirazlarının kısmi itiraz olduğunu belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    Şti. yönünden; bu borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesine rağmen, takibe devam etmek yerine, süresinden sonra verilen itiraz dilekçesine dayanılarak itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar olmadığı, bu nedenle bu davalı borçlu şirket hakkındaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerektiği, ... A.Ş. yönünden ise; bu şirketin 24/05/2018 tarihinde konkordato talebinde bulunduğu, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ......

      Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/11/2014 NUMARASI : 2013/340-2014/403 Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.09.2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit, icra takibinin iptali ve kötüniyet tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; icra takibinin iptaline, tazminat talebinin reddine dair verilen 18.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibinin iptali 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. Uyuşmazlık, icra takibinin ve ödeme emrinin iptalleri istemine ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....

          Eldeki davanın itirazın iptali davası oluşuna göre geçerli bir ... takibinin bulunması dava ön şartıdır. Adli yargının itirazın iptali davasında görevli bulunmasına göre mahkemece önce dava ön şartı olan geçerli bir ... takibinin bulunup bulunmadığı, takibe konu alacağın genel haciz yolu ile takibe konu edilebilecek alacaklardan olup olmadığının incelenmesi gerekir. Uyuşmazlıkta idarenin hizmet kusurundan doğan tam yargı davasına konu olabilecek bir alacak ilamsız ... takibine konu edilmiştir. Bu halde mahkemece dava önşartı olan geçerli bir ... takibinin bulunmaması nedeniyle açılan itirazın iptali davasının reddi gerekmektedir....

            gerektiğini, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde açılması hususunun mahkemelerce re’sen değerlendirilen bir konu olduğunu ve itirazın iptali davalarında icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde açılmasının “özel dava şartı” olduğunu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasında özel dava şartı yerine getirilmediğini ve icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açılmadığını icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle geçerli bir icra takibi olmaması sebebiyle davacı tarafından açılan huzurdaki itirazın iptali davasının reddini talep etmiştir....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan sonra doğduğu icra takibinin kesinleşmediği aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın hem dava koşulları oluşmadığından hem de esasından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması ve aleyhine aciz belgesi düzenlenmiş olması gereklidir. Somut olayda borçlu hakkındaki ilamsız icra takibi ... 2.İcra Mahkemesinin 2009/226 Esas-950 Karar sayılı 10.5.2010 tarihinde kesinleşen ilamı ile durdurulmuş olup, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılıp taksim davası sağlanarak aciz belgesi sunulmadığından davanın dava koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Davalı vekili, davacının ....04.2002 tarihli istifa dilekçesi ile ortaklıktan ayrıldığını, ....08.2005 tarihinde ... takibine başladığını, ....09.2011 tarihinde ise itirazın iptali davasını açtığını, Kooperatifler Kanunu'nun .../.... maddesince çıkan veya çıkarılan ortakların alacak ve haklarının beş yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, ... takibi beş yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmışsa da son işlem tarihi olan ....08.2005 ile davanın ikame edildiği ....09.2011 tarihleri arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ... takibinin başlangıcı tarihinde kooperatifin adresinin ...'de olduğunu, dava tarihi itibariyle yetkili yer Karşıyaka ise de yetki itirazının ... takibinin yapıldığı tarih itibariyle çözülmesi ve bu nedenle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemistir....

                  İcra Hakimliği’ nin 17.02.2006 tarihli kararı ile dava tarihinden önce takibin iptal edildiği, itirazın iptali davasının görülebilmesi için ortada geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, söz konusu takip dosyası bakımından itirazın iptali davasının ön koşulunun bulunmadığı, davanın konusunu teşkil eden diğer icra takibine konu çeklerin keşidecisinin davalı, lehdarının ise davacı olup, takip dayanaklarından protokolün de yine taraflar arasında düzenlenmiş bulunduğu, bu durumda dava ve takibin tarafları arasında bir temel ilişki ve buna dayalı olarak alacak- borç ilişkisi mevcut olduğunun kabulü gerektiği, itiraz üzerine duran icra takibinin devamı için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında temel ilişkiden kaynaklanan alacağın varlık ve miktarını genel hükümlere dayalı olarak ispat etmesi gerektiği, öte yandan bir dava da olayları bildirmek taraflara, bu olaylara dayalı uyuşmazlığa uygulanacak yasa metnini bulup çıkarmak Yargıca ait ise de, bu husus hiçbir zaman HUMK.’ nun...

                    UYAP Entegrasyonu