İcra Müdürlüğünün 2017/... esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafça icra takibine haksız ve yersiz şekilde itiraz edilmesi nedeni ile icra takibinin durduğu, yapılan haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın % 20 sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, İtirazın iptali davası olup yasal süresi içerisinde açılmıştır. Bursa 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı senetlerin ve icra takibinin iptali istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Takip talebinde ve icra emrinde Euro alacağının TL karşılığının yazılmaması, İİK 58,60 ve 41.maddelere göre kamu düzenine ilişkin resen dikkate alınması gereken bir eksikliktir ve icra takibinin iptali gerekir. (Yargıtay 12.H.D 2016/15280 esas, 2017/7466 karar; 2015/31737 esas, 2016/8647 karar) İstinaf yoluna başvuranın davalı alacaklı olduğu da gözönüne alındığında ilk derece mahkemesinin icra emrini iptal kararı bu yasal düzenlemelere uygun olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.(HMK 353/1-b-1)" Dosyanın yapılan incelemesinde, davacının dava dilekçesinde lojistik hizmetinden kaynaklı iki adet faturadan kaynaklı itirazın iptalini talep ettiği, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmayarak vakıaların tamamını inkar ettiği, itirazın iptali davasında usule uygun geçerli bir icra takibinin olmasının bu dava türü için özel bir dava şartı olduğu, emsal Antalya BAM .......
Her ne kadar, muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, davalılar arasındaki icra takibinin iptali istenilmiş ise de çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin davacı yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK'nun 283. maddesindeki düzenleme yol gösterici niteliktedir. Mahkemece, İİK'nun 283. maddesi hükmü gereğince muvazaalı olduğu saptanan icra takibinin iptaline gerek kalmaksızın; davalılar arasındaki icra takibinin davacı yönünden geçersiz bulunduğunun tesbiti biçiminde hüküm oluşturulması gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden hükmün, HUMK'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm bölümünün 1. fıkrasının çıkartılarak yerine: "Davanın kısmen kabulü ile davalılardan ... tarafından diğer davalı ... hakkında ... 29....
Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalılar ... bu davada, mahkemenin Yetkisine itiraz ettikleri gibi, söz konusu icra takibinde de, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmişlerdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2002 gün 13241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, hem icra dairesi hem de mahkemenin yetkisine itiraz halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra dairesi yetkili ise işin esasını incelemesi, yetkili değilse itirazın iptali davasını, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından reddetmesi gereklidir. Zira itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2002 gün 13-241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ile Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, hem icra dairesi hem de mahkemenin yetkisine itiraz halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra dairesi yetkili ise işin esasına girmesi, yetkili değilse itirazın iptali davasını yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle ortada geçerli icra takibi bulunmadığından reddetmesi gerekir. Çünkü, itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır, İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İİK'nın 50/1. maddesine göre ilamsız icra takiplerinde HUMK'nın yetkiye dayalı hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır....
Tüm bu bilgiler ışığında davaya konu olay irdelendiğinde; birlik müdürü olan davalının, kişi borcunun, birlik meclisi'nin aldığı 22.10.2010 tarihli karar ile kaldırılması üzerine, kararın İçişleri Bakanlığı'na bildirildiği, İçişleri Bakanlığı'nın, kişi borcunun kaldırılmasına ilişkin kararın iptali için idare mahkemesinde dava açtığı, idare mahkemesi'nin, 16.04.2012 tarihli kararla davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davayı süre aşımından reddettiği, icra takibinin, idare mahkemesinin kararından önce başlattığı anlaşılmaktadır....
Esas sayılı icra takibine itirazının 86.481,36 TL üzerinden iptali ile; icra takibinin bu tutar üzerinden devamına karar verilmiş ise de; gerekçeli karar yazımı aşamasında yapılan inceleme neticesinde icra müdürlüğünün dosya numarasının Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2015/.... E. Sayılı icra takibine itirazının 86.481,36 TL üzerinden iptali ile; icra takibinin bu tutar üzerinden devamına karar verilmesi şeklinde maddi bir hata olarak sehven Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/... Esas sayılı dosyası olarak belirtildiğinden bu durum kısa kararda düzeltilmesine ve Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2015/4991 E. Sayılı icra takibine itirazının 86.481,36 TL üzerinden iptali ile; icra takibinin bu tutar üzerinden devamına karar verilmesi şeklinde uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/......
İtirazın iptali davalarının dinlenebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibinin varlığı şarttır. (Yargıtay---------sayılı Kararı) Taraf iddia ve savunmaları dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmenin ifa yerinin ---------- olduğu (HMK10 ve HMK 6 md) anlaşıldığından davacı tarafça başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde icra takibinin yapılmış olması özel dava şatı olup, usulüne uygun icra takibinin bulunmaması halinde itirazın iptali davası yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmayacağının kabulü gerekir. (İstanbul BAM ----- Karar sayılı ilamı) Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından yetkili icra dairesinde icra takibi yapılmadığından özel dava şartı ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili müvekkili şirketin davalı şirkete mal sattığını, davalının faturaların bedelini ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece davacının ticari defter ve belgelerini sunamadığı, defterlerin zayi olduğuna dair açtığı davanın reddedildiği, davacının icra takibinin dayanağını oluşturan faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....