Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle cari hesap alacağına ilişkin olarak davacı tarafça başlatılan ---- İcra Müdürlüğünün-----Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Eldeki davada; davalı vekili 05/06/2022 tarihli cevap dilekçesi ile süresi içerisinde---- Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Bu nedenle yetki itirazını değerlendirmek gerekmiştir.İtirazın iptali davalarına ilişkin İİK'da menfi tespit davaları gibi özel yetki düzenlemesi mevcut değildir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte Yargıtay ---- HD'nin----Sayılı ilamında: "Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir....

    Fakat alacaklı, buna (borcun ödenmiş olmasına) rağmen, icra takibine devam etmek isterse, böyle kötü niyetli alacaklılara karşı borçluyu korumak için, icra takibinin iptali yolu kabul edilmiştir....Takibin iptali talebi dava da değildir....İcra takibinin iptali, borçlu tarafından, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden istenir. ------Tüm bu açıklanan nedenler dikkate alındığında davacının takibin iptaline yönelik talebinin İcra Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.Açıklanan gerekçe nedeni ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli icra hukuk mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Fakat alacaklı, buna (borcun ödenmiş olmasına) rağmen, icra takibine devam etmek isterse, böyle kötü niyetli alacaklılara karşı borçluyu korumak için, icra takibinin iptali yolu kabul edilmiştir....Takibin iptali talebi dava da değildir....İcra takibinin iptali, borçlu tarafından, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden istenir. ------Tüm bu açıklanan nedenler dikkate alındığında davacının takibin iptaline yönelik talebinin İcra Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.Açıklanan gerekçe nedeni ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli icra hukuk mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ TEDBİR Taraflar arasında görülen davada; İhtiyati tebdir isteyen Devrek 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2011 günlü ve 2009/305-2011/109 sayılı kararın temyiz isteminin süre yönünden reddedildiğini, kararın icraya konulduğunu, bu kararla ilgili yargılamanın yenilenmesini isteyeceğini ve taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası açacağını beyanla, bu davalar sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasını istemiştir. Karşı taraf, davalı aleyhine açılan davada verilen kararın ve yapılan icra takibinin kesinleştiğini, bu aşamada ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulamayacağını beyanla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, önce ihtiyati tedbir istemi kabul edilmiş, daha sonra itiraz üzerine kesinleşmiş mahkeme ilamının infazının ihtiyati tedbir kararı ile durdurulamayacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kaldırılmış ve bu karar temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, icra takibinin iptalini istemiştir. Mhkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; Asıl borçlusu davadışı ....sayılı icra takibinin iptal edilmesinde davacının hukuki yararı olmadığı gözetilerek ve HUMK. 388. (HMK. 297) maddesi uyarınca infazda tereddüt oluşmaması için, davacı adına olan ödeme emrinin iptali kararı verilmesi grekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2015 tarih ve 2014/40-2015/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ve icra takibinin devamına karar verilmesi istemine ilişkin olup, dosya içerisinde bulunan icra takip dosyası taraflar.... ve... olan.... İcra Müdürlüğü'nün 2007/5639 Esas sayılı icra takip dosyasıdır. Oysa ki, davaya konu icra takibinin .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/9568 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmakta olup, dosya içerisinde bu icra takip dosyası aslına veya onaylı suretine rastlanmamıştır....

              İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve hakkaniyete aykırı olduğunu, icra takibinin tedbiren durdurulması talebi yönünden asıl davanın görüldüğü mahkemenini değerlendirme ve karar verme yetkisinin bulunduğunu, tedbir talebinin reddi ile işbu icra takibinin devamına karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece karar verilinceye kadar geçecek olan süreçte müvekkillerinin haciz edilen mallarının satışı gerçekleşecek olup davacı müvekkillerinin mülkiyet haklarını ihlal edeceğini ve mülkiyet haklarının kullanımı tamamen imkansız hale geleceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, tedbir talebinin kabulünü, hüküm kesinleşinceye kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava , mirasın reddi gözetilmeden verilen mirasçılık belgesinin iptali ile yeniden düzenlenmesine ilişkindir....

              Eldeki davada davacı(borçlu) icra takibinin kesinleştiğini, kesinleştiğinden sonra borcu ödediğini ancak kötüniyetli olarak icra takibine devam edildiğini ve malları üzerine haciz konulduğunu bu nedenle icra takibinin iptali ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İcra takibi başladıktan sonra, takibi sona erdirmek isteyen borçlu icra dairesinin banka hesabına ödeme yapmalıdır. Fakat borçlu icra takibi kesinleştikten sonra ödeme yaparsa alacaklının takibi geri alması, takipten vazgeçmesi gerekir. Buna rağmen alacaklı icra takibine “kötü niyetli” olarak devam etmek isterse diye borçluyu korumak amacıyla “icra takibinin iptali” yolu düzenlenmiştir. Borçlu icra mahkemesinden “itfa” nedeniyle takibin iptalini isteyebilir. Borçlu, takibin ertelenmesini veya zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını da isteyebilir. Olayımızda borçlu borcun itfa sebebiyle takipten sonra sona erdiğini bildirmiş buna ilişkin alacağın ödendiğine dair imzalı belge sunmuştur....

                sayılı kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Kula İcra Müdürlüğü’nün 2013/861 esas sayılı takip dosyasındaki vaki borca itirazının 97.803,89 TL’lik kısım için iptali ile icra takibinin devamına, 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım olan 4.984,34 TL’nin % 20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı (Kapatılan) Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 tarih, 2017/1486 E. ve 2018/4781 K sayılı kararıyla, Kula İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2016 tarih, 2016/30 E. ve 2016/44 K. sayılı ilamı ile Kula İcra Müdürlüğünün 2013/861 E. sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği, işbu kararın Yargıtay 12....

                  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

                    UYAP Entegrasyonu