"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Dava, davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 22/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu halde mevcut duruma göre, davaya konu icra takibinin davalı şirket hakkında verilen iflas kararından önce iptal edilmesi karşısında, itirazın iptali davasının, İİK.'nun 194. Maddesine göre ikinci alacaklılar toplantısına kadar durdurulması sonrasında kayıt kabul davası olarak görülmesinin mümkün olup olmadığı, takibin iptal edilmesi sebebiyle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği üzerine olduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nin 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının görülebilmesi, usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....
"İçtihat Metni" Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin ve başlatılan icra takibinin iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın usulden reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir Mahkemece, davacının talebinin idari para cezasının iptaline yönelik olduğu, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği ve yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık, yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni" Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin ve başlatılan icra takibinin iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın usulden reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir Mahkemece, davacının talebinin idari para cezasının iptaline yönelik olduğu, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği ve yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık, yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır....
Davacı, aynı mahkemenin 2010/548 Esas, 2011/351 Karar sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasının konusu olan Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2010/14067 sayılı icra takip dosyasında da işbu davanın konusu olan icra takibinin dayanağı 03.05.2010 tarihli 10.195,20 TL bedelli devir teslim tutanağına dayanarak alacak talebinde bulunmuş olup, mahkemece her iki davanın da kabulüne, icra takiplerinin devamına karar verilmiştir. Takiplerin dayanağı olan belgeler fotokopi olup davalıların adı dışındaki kısımların tamamen aynı olduğu görülmüştür. Bu durumda, davaya konu icra takibinin dayanağı olan 03.05.2010 tarihli belgenin aslının ibrazı sağlanıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı iş sahibi vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptali, icra takibinin devamı istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici vekili son oturumda; Kooperatifi temsilen ... ile yaptıkları sözlü anlaşmaya dayanarak dava konusu işleri müvekkilinin yaptığını beyan etmiştir....
Kesinleşmiş bir icra takibinin ve aciz belgesinin mevcudiyetleri, tasarrufun iptali davalarının dava şartlarından ise de hüküm verilinceye kadar, icra takibinin kesinleşmesi ve aciz belgesinin ibrazı mümkündür ve dava şartları sonradan gerçekleşmiş sayılır. Mahkemenin bu konuya değinen gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan, İİK.nun 278.maddesinin 2.bendine göre; taşınmazın tapuda gösterilen bedeli ile, keşfen belirlenen bedeli arasında fahiş bir fark bulunması halinde, bu tasarruf bağışlama hükmünde sayılır. Somut olayda; taşınmazın tapuda gösterilen 12.000.000.000 TL.lik bedeli ile, keşfen belirlenen 35.761.112.301 TL arasında anılan Yasanın anladığı anlamda fahiş bir fark bulunduğundan, bu satış bağışlama hükmündedir. Bu durumda, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Ancak tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borçlu aleyhine yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu husus dava şartı olup borçlu davalı hakkında kesinleşmiş icra takibinin olmaması halinde dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekir. Somut olayda dosya arasındaki davacı Vergi Dairesi Başkanlığının yazısından davalı ... hakkında yapılıp kesinleşen bir icra takibinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilip davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davanın esasına girilmek suretiyle kanıtlanamayan davanın reddine ve davacı aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu hususun düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Petrol Nakliyat Ltd.Şti arasında akdedilen taksitli ticari kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı borçlu hakkında taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2008/19 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, müvekkili banka ile asıl borçlu şirketler ...Gaz Lpg Dolum Tevzii Ltd.Şti, ....Petrol Nakliyat Ltd. Şti.ve ...Boya Kimya Nakliyat Ltd. Şti. arasında akdedilen taksitli ticari kredi sözlşemelerinde davalı ...'ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığını, kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için davalı kefil aleyhine girişilen ilamsız icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....