in müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldıklarını, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalı ile ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen 2014/230 Esas sayılı davada davacı banka vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... Elektrik İnşaat Ltd. Şti. arasında akdedilen ticari taşıt kredi sözleşmesinde davalı...'ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığını, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalı ile ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü' nün 2012/7979 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, öncelikle davanın asıl dava ile birleştirilmesine, haksız ve yasaya aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile Samsun 5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/7979 Sayılı icra takibinin 13.384,00 TL asıl alacak ve 25/05/2011 tarihinden itibaren işlemiş faiz üzerinden devamına, borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı S.. T.. vekili: müvekkilinin kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, İtirazın iptaline, 13.384,00 TL'nin davalı S.. T.. ve F.. Ç..'...
Eldeki davada davacı(borçlu) icra takibinin kesinleştiğini, kesinleştiğinden sonra borcu ödediğini ancak kötüniyetli olarak icra takibine devam edildiğini ve malları üzerine haciz konulduğunu bu nedenle icra takibinin iptali ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İcra takibi başladıktan sonra, takibi sona erdirmek isteyen borçlu icra dairesinin banka hesabına ödeme yapmalıdır. Fakat borçlu icra takibi kesinleştikten sonra ödeme yaparsa alacaklının takibi geri alması, takipten vazgeçmesi gerekir. Buna rağmen alacaklı icra takibine “kötü niyetli” olarak devam etmek isterse diye borçluyu korumak amacıyla “icra takibinin iptali” yolu düzenlenmiştir. Borçlu icra mahkemesinden “itfa” nedeniyle takibin iptalini isteyebilir. Borçlu, takibin ertelenmesini veya zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını da isteyebilir. Olayımızda borçlu borcun itfa sebebiyle takipten sonra sona erdiğini bildirmiş buna ilişkin alacağın ödendiğine dair imzalı belge sunmuştur....
sayılı kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Kula İcra Müdürlüğü’nün 2013/861 esas sayılı takip dosyasındaki vaki borca itirazının 97.803,89 TL’lik kısım için iptali ile icra takibinin devamına, 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım olan 4.984,34 TL’nin % 20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı (Kapatılan) Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 tarih, 2017/1486 E. ve 2018/4781 K sayılı kararıyla, Kula İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2016 tarih, 2016/30 E. ve 2016/44 K. sayılı ilamı ile Kula İcra Müdürlüğünün 2013/861 E. sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği, işbu kararın Yargıtay 12....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve hakkaniyete aykırı olduğunu, icra takibinin tedbiren durdurulması talebi yönünden asıl davanın görüldüğü mahkemenini değerlendirme ve karar verme yetkisinin bulunduğunu, tedbir talebinin reddi ile işbu icra takibinin devamına karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece karar verilinceye kadar geçecek olan süreçte müvekkillerinin haciz edilen mallarının satışı gerçekleşecek olup davacı müvekkillerinin mülkiyet haklarını ihlal edeceğini ve mülkiyet haklarının kullanımı tamamen imkansız hale geleceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, tedbir talebinin kabulünü, hüküm kesinleşinceye kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava , mirasın reddi gözetilmeden verilen mirasçılık belgesinin iptali ile yeniden düzenlenmesine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, somut olaydaki gibi İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edilmediği, Mahkeme’nin yetkisine itiraz edildiği durumlarda itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer Mahkemesi’nde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri yetkili olacağından ve davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 22....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2015 tarih ve 2014/40-2015/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ve icra takibinin devamına karar verilmesi istemine ilişkin olup, dosya içerisinde bulunan icra takip dosyası taraflar.... ve... olan.... İcra Müdürlüğü'nün 2007/5639 Esas sayılı icra takip dosyasıdır. Oysa ki, davaya konu icra takibinin .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/9568 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmakta olup, dosya içerisinde bu icra takip dosyası aslına veya onaylı suretine rastlanmamıştır....