WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu hakkında Türk bayraklı, bağlama limanı ... adlı gemi ile ilgili kanuni rehin hakkına dayalı olarak 02.01.2014 tarihinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa 15.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 22.01.2014 tarihinde takibe itiraz edildiği, 18.02.2014 tarihinde ise itirazdan feragat edildiği, alacaklı tarafından 14.05.2014 tarihinde ... adlı geminin satışının istendiği, satış avansı olarak aynı tarihte 100 TL yatırıldığı görülmektedir. Somut olayda; ödeme emrinin tebliğ edildiği 15.01.2014 tarihinden itiraz tarihi olan 22.01.2014 arasında 7 gün, itirazdan feragat tarihi olan 18.02.2014 tarihinden, satış talep tarihi olan 14.05.2014'e kadar 85 gün olmak üzere toplam 92 gün geçtiği görülmektedir....

    Mahkemece borçluya yenileme emri tebliğ edilmesinin ona yeni bir itiraz hakkı bahşetmeyeceği kesinleşen takipte tekrar ödeme emrinin tebliğinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile, takibin durdurulmasına ilişkin 22/01/2022 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmiş ise de, takip dosyasında borçluya daha önce ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, davacı alacaklı vekilinin Uyap sistemi üzerinden 22.12.2021 tarihinde borçlunun talepte belirtilen adresine ödeme tebliğ edilmesi talebinde bulunduğu, talep üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartıldığı, bunun üzerine borçlu tarafın borca itiraz dilekçesini takip dosyasına sunduğu, icra müdürlüğünce genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, ödeme emri icra müdürlüğünce talep olmaksızın, kendiliğinden yada sehven değil, alacaklı vekilinin talebi üzerine gönderildiği için bu şekilde gönderilen ödeme emri borçluya yeni bir itiraz...

    ne kat ihtarı henüz tebliğ edilmeden haklarında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, bu hali ile şikayetçi borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılması mümkün olmadığı, bu hususun icra emrinin iptalini gerektirdiği belirtilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takibin iptali talebi yönünden davanın reddine, icra emrine itiraz yönünden davanın kabulü ile davacılar yönünden düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Borçlular, dava dilekçesindeki nedenleri tekrarlayarak ve takibin iptali ile tedbirin devamına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      2016 tarihinde tutuklu iken tebliğ aldığı yazı ve devamında süresi içinde itiraz etmemesi sebebiyle takip kesinleşmiş olduğundan vasinin itirazı nedeniyle takibin durdurulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün takibin durdurulması kararı ile takibin durdurulması kararına itirazlarının reddine dair 14/03/2018 tarihli ret kararının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

      takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

        Bu nedenle takibin iptali talebinin reddi gerektiğinden, buna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. İCRA EMRİNİN İPTALİ TALEBİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; Dosyanın tetkikinde; takip öncesinde kat ihtarnamesinin davacı borçluya tebliğ edildiği, davacı tarafça kat ihtarnamesine karşı sekiz günlük yasal süre içerisinde noter kanalı ile gönderilen cevabi ihtarname ile ihtarname içeriğinde talep edilen asıl alacak miktarına ve tüm ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır....

        İcra takibine kısmi itirazı düzenleyen İİK'nun 62/4. maddesine göre; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır." İİK'nun 66/1. maddesinde ise; "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse, alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa, takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda borçlu, itiraz dilekçesi ekinde banka hesap ekstresi sunarak borca kısmen itiraz ettiği, alacaklının ise temyiz dilekçesinde, 3.466,91 TL'lik miktar yönünden itiraz edildiğini kabul ederek bu miktar kadar takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla, mahkemece, 3.466,91 TL yönünden takibin durdurulması yerine 5.298,78 TL yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

          Davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davacının icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği, borçtan fazla taşınmazın satışının amaçlandığı, takibin kanuna aykırı yapıldığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen hükümde usulsüz tebligat şikayeti ret edildiği halde, diğer taleplerin süresinde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, hükümde çelişki yaratılmıştır. Zira usulsüz tebligat şikayetinin ret edilmesi ile itiraz ve şikayet süresi şeklen yapılan tebligat ile başlatılacaktır. Öte yandan, dosya içerisinde icra emrinin tebliğine ilişkin evrak görülmemiş olup, PTT sisteminden yapılan sorgulamada tebliğ tarihinin 10/02/2020 olarak görüldüğü, oysa gerekçeli kararda bu tarihin 11/02/2020 olarak yazıldığı, bunun çelişkili olduğu görülmektedir....

          emrinin iptali ile ortadan kaldırılmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline karar vermiştir....

          İİK.nun 62.maddesi uyarınca genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlu, borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra dairesine bildirmesi gerekir. Öte yandan itirazın kaldırılması isteminin ön koşulu yasal sürede yapılmış geçerli bir itirazın varlığıdır. İcra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ya da devamına yönelik bir karar verilip verilmemesinin önemi yoktur. Somut olayda, borçluya 7 örnek ödeme emri 15.12.2008 tarihinde tebliğ edildiğine göre 24.12.2008 tarihinde icra dairesine yaptığı itiraz İİK.nun 62.maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır. Bu durumda yasal sürede yapılmış bir itiraz bulunmadığından, itirazın kaldırılması isteminin konusu yoktur. O halde mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu