WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayın incelenmesinde; düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin 27.06.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takibin durmadığı, 10.12.2013 ve 19.03.2014 tarihlerinde borçlu tarafından dosyaya toplam 22.788,90 TL yatırıldığı, bu arada usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin.... İcra Mahkemesi'nin 2014/925 E. – 2015/238 K. sayılı kararı ile kabul edilerek tebliğ tarihinin 04.11.2013 olarak düzeltildiği anlaşılmıştır. Bu durumda takibin şeklen kesinleştiği düşüncesiyle borçlu tarafından paranın takip dosyasına yatırılmasından sonra alacaklıya ödeme yapıldığı, daha sonra borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltildiği anlaşıldığına göre, alacaklıya fazladan ya da yanlışlıkla yapılan bir ödeme sözkonusu olmadığından İİK.nun 361.maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan iflas yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile borca, ferilerine itiraz ile birlikte borçlu şirketin iflasa tabi şahıslardan olmadığı, iflas takibinin şartlarının oluşmadığı gerekçeleri ile takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tebligatın usulüne uygun olduğu, diğer itirazlarının icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz olduğu...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin usulsüzlügü şikayeti ile birlikte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, lehtar cirosu olmaksızın yetkili hamil olmayan alacaklı tarafından senedin takibe konulduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabul edildiği, diğer itirazların ise reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir. 6102 sayılı TTK.nun 778. maddesinin göndermesiyle bonolar...

        Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu.... aleyhinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, anılan borçlu şirkete gönderilen örnek 10 ödeme emrine karşı, borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurusundan, diğer itirazları ve tebligat usulsüzlüğü işlemi şikayeti ile birlikte şirketin temsilinin iki temsilcinin birlikte imzası ile mümkün olup, takibe konu çekte tek temsilcinin imzasının bulunduğunun, bu nedenle müvekkili şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek takibin iptalini ve alacaklı aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihinin 21.12.2014 olarak düzeltilmesine, borçlunun itirazlarının reddine ve şartları oluşmadığından borçlu aleyhine tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenmesi bu şikayetin sonucuna göre diğer itiraz ve şikayetlerin yasal süresinde olması durumunda esastan inceleme yapılması gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile borçluların takipten haberdar oldukları ve takibin kesinleştiği gerekçesiyle istemin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usule uygun olduğunu, takibin belgeye dayanmaması sebebiyle ödeme emri ile birlikte tebliği gereken bir belgenin bulunmadığını beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; bilinen adrese gönderilen ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine mernis adresine TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılmış olmasının usule uygun olduğu, mazbata içeriklerinin aksinin aynı kuvvette delil ile ispat edilemediği gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddia ve vakıalar aynen tekrar edilerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulünün gerektiğini, dayanak belgenin tebliğ edilmemesi sebebiyle takibin iptali talebi hakkında ise mahkemece hiç değerlendirme yapılmadığını beyan etmiş kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; TK. 13. madde uyarınca hükmi şahıslara yapılacak tebligatın önce hükmi şahsa yapılması, bulunamaması halinde tebligat tutanağına yazılmak şartıyla tebligatı almakla yetkilendirilmiş ilgili evrak birim yetkilisine yapılması, onun da tespit edilememesi halinde ise daimi çalışanına yapılması gerektiği, ...'a tebliğ edilen tebligat parçasına göre tebligat evrakını almaya yetkili memur ve birim araştırılmadan ve tebligatta belirtilmeden doğrudan doğruya şirket çalışanına tebligat yapılması karşısında ...'a tebliğ edilen tebligatın TK. 13. madde merasimine aykırı olduğu, SGK 'ya yazılan yazı cevabında...'ın borçlu şirkette çalışmadığının belirtildiği, Kulak İnş. Taah. Tic.ve San. A.Ş.'...

              tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve takip dayanağı senetteki imzasına itiraz etmiş, mahkemece borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına, borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından alacaklının bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esasının incelenmesine geçildi: 2- İmzaya itiraz, İİK.'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 168/1-4. maddesi uyarınca yasal beş günlük süreye tabidir....

                İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2019/679 E. 2022/51 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ & BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20 icra Müdürlüğü'nün 2019/28471 E. sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından yetkilisi olduğu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, şirket adına çıkartılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebligatın TK 12- 13 maddelerine uygun olarak yapılmadığını, ödeme emri ile birlikte takip dayanağı çekin onaylı örneğinin gönderilmediğini, müvekkilin davalı alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla; usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, çek bakımından borca itirazlarının kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

                Davacı Ahmet Zeybek'in ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti yerinde olmadığı gibi, davacı şirketin 15/12/2020 tarihinde takipten haberdar olması karşısında, davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, usulsüz tebligat şikayeti yanında, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiştir. İlk derece mahkemesince, sadece usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmiş olup, davacıların diğer istemleri hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığından, karar usul ve yasaya uygun değildir....

                UYAP Entegrasyonu