İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/1009 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 20.09.2019 olduğunu, müvekkilleri yönünden yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, davacıların alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin...
ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihleri olan 29/01/2021 olarak düzeltilmesi ve takibin durdurulması talebinde bulunulduğu, mahkemenin dava dilekçesi ve ileri sürülen maddi vakalar kapsamında tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden inceleme yapılılarak karar vermesi gerekirken, usulüne uygun yapılmış bir ödeme emri tebliği bulunmamasına rağmen ve şikayetin tebligatın usulsüzlüğüne yönelik olmasına rağmen mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak her ne kadar İİK'nun 65. madde gereğince gecikmiş itiraz açısından yargılama yapılarak davacının öğrenme tarihi olan 29/01/2021 tarihinden itibaren yasal 3 günlük süre geçtikten sonra davanın 09/02/2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de, tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden yasal 7 günlük şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddi gerektiğinden ve sonuçta istemin süre aşımı nedeniyle reddedildiği görüldüğünden dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin...
İcra Hukuk Mahkemesi 2019/365 E sayılı dosyadaki dava ve talebin ise haline münasip tek evinin haczedilmezliği hakkındaki meskeniyet şikayeti olduğu , iki farklı dava için farklı konu ve talepler içerisinde usulsüz tebligat iddiası bulunuyor olmasının netice itibari ile davaların farklı oluşunu etkilemeyeceğini ,derdestlik koşullarının oluşmadığını, her ne kadar davanın tarafları aynı da olsa davaların dayandığı vakıalar ile dava dilekçesinde belirtilen talep sonuçlarının farklı olduğunu, mahkemece davanın esasına girilerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğü'nün 2018/4393 Esas sayılı dosyası ile hakkında kıymetli evrak hukukundan doğan bonolar dayanak gösterilerek aleyhe ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe konu ödeme emrinin müvekkiline yapılmadığını, ayrıca takibin takibe dayanak yapılan senetlerin kambiyo niteliği taşımadığı ve ayrıca takibe konu senetlerin daha önceki yapılan sözleşmeye göre geçersiz ve bedelsiz olan senetler üzerinde tahribat yapılarak takibe konu yapıldığını, İcra memurunun kambiyo senedi niteliği taşımayan senetler hakkında inceleme yaparak re'sen işlemi yapmaması gerektiği halde kambiyo niteliği taşımayan senetler hakkında müvekkili aleyhine başlatılan takibin takibin iptalini, Yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle icra takip dosyasında borçluya 15/02/2021 tarihinden önce yapılmış usulüne uygun bir tebligat bulunmaması, Tebligat Kanunu'nun 32. Maddesinde muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceğinin düzenlenmesi karşısında borçluya yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin 15/02/2021 olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 62. Maddesi gereğince ilamsız icra takibinde itiraz icra dairesine yapılır. İcra dairesi yerine Mahkememize yapılan itirazın Mahkememizce incelenmesi mümkün olmadığından davacının takibin iptaline dair talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim bu husus Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2015/21984 Esas 2015/32464 Karar sayılı kararında "Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine bir adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takip öncesi zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.madde kapsamında ödeme emrinin tebliğ edildiği, komşuya haber verme yükümlülüğünün yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere tüzel kişilere TK 21/1.madde kapsamında tebligat yapılması halinde adreste bulunmama nedeninin araştırılmasının gerekmediği ancak komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin kararın yasaya uygun olduğu, ayrıca takibe konu çekin keşide tarihinin 15/02/2017 olmasına rağmen bu tarihten itibaren 3 yıllık yasal süre geçtikten sonra takip başlatılması nedeni ile takibin durdurulmasına yönelik verilen kararda da yasaya...
mühletine rağmen takip başlatıldığı iddiasına dayanan "takibin iptali şikayeti"’den ibaret olduğu, kamu düzenine ilişkin olmakla şikayet, süreye tabi olmadığı, aleyhine takip yapılanın şikayette bulunmakta hukuki yararı mevcut olduğu, aynı icra dosyası ile ilgili daha önce öne sürülen haciz kaldırma talepli şikayet (2021/425E.), taleplerin mahiyeti farklı olduğundan, takibin iptali şikayeti yönünden derdestliğe sebebiyet vermediği, davalının vekili aracılığı ile davacı aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, K.Maraş 1....
Başvuru konusu sair şikayet ve itirazları yönünden: Davacı T2 başvurusunda, takibin dayanağı olan senedin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayetinin yanında takibe yetkiye imzaya ve borca itirazlar ve sair şikayetlerini de ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiş Mahkemece davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Buna göre; davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptali kararı sonucu borçluya icra dairesince yeniden kararda belirtilen eksiklikler giderilerek ödeme emri tebliği gerekeceğinden davacı borçlunun icra dairesince gönderilen iptaline karar verilen ödeme emrine dayalı olarak yaptığı borca itirazının ve sair itirazlarının konusu kalmamıştır....
Mahkeme; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, İİK'nun 16.maddesi uyarınca usulsüz tebliğin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, aksi takdirde tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddedileceği, davacı borçluya gönderilen örnek 103 davetiyesinin 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, davacı borçlu vekili Stj....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bağcılar İcra MahkemesiTARİHİ : 09/04/2007NUMARASI : 2007/147-232 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı..................nın 5 adet çeke dayalı olarak başlattığı takibe karşı borçlulardan ......................................... icra mahkemesine yaptığı başvuruda tebligat tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlanan yeni adreslerinde faaliyet gösterdikleri halde eski adrese çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu tebliğ tarihinin 19.02.2007 tarihi olarak tespitini istedikten sonra yetki itirazı ile sair itiraz ve şikayet nedenlerini bildirmiştir. Bu durumda icra mahkemesince öncelikle borçlunun tebligatın usulsüzlüğü ile ilgili şikayeti değerlendirilmeli usulsüzlüğün kabulü halinde Teb....