Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibe dayanak belgelerin takipten sonra sunulması ve takibe bu şekilde devam edilmesine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve takibin iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 167/2. maddesine göre, takip talebine kambiyo senedinin aslının ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğinin eklenmesi zorunlu olup, İİK'nın 168/1. maddesi uyarınca borçluya ödeme emri ile birlikte senet suretinin gönderilmesi gerekir. Bu hükme uyulmaması halinde borçlunun İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük hak düşürücü süre içinde şikayet hakkı bulunmaktadır. Şikayetin yasal süresinde olup olmadığı Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....

Borçluya 19.12.2011 tarihli yenileme ve borç ödeme muhtırası gönderilmesi üzerine borçlu, İcra Mahkemesi'ne başvurarak icra takibine konu edilen borç senetlerinin ilam niteliğinde olup, ilamın zamanaşımına uğradığını, kendisine icra emri tebliğ edilmeden doğrudan yenileme emri tebliğ edilmesinin usulsüz olduğundan takibin iptali ve ayrıca asıl borçlu değil, kredinin kefili olduğunu belirtip, 5661 sayılı Yasa gereğince de takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece, takip talebi ve icra emrinde yazılı olmayan senetler nazara alınarak şikayetçinin borcun kefili olduğu kabul edilerek, ilgili Yasa gereğince takibin iptaline karar verilmiş, ancak borçlunun diğer şikayet nedenleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Takip dayanağı borç senetleri incelendiğinde; 28.09.2000 tarih ve 1644 nolu senet ile ...'...

    İcra Hukuk Mahkemesi 2021/170 Esas sayılı dosya ile görülen takibin iptali (Şikayet) davası istinaf aşamasında olup ortada takibin iptaline ilişkin kesinleşmiş bir karar bulunmadığını, takibin iptali kesinleşmediğinden söz konusu icra dosyasında davacı tarafın istediği gibi harç iadesinin yapılmayacağını, mahkemece davacı tarafın kesinleşmiş dediği dosyayı incelemeyerek kararını oluşturduğunu, davacının istinaf başvurusu sonucu dosyanın istinafta olduğunu, dosyanın kesinleştiğini ileri sürüp harcın istenmemesinin kötü niyet göstergesi olduğunu, söz konusu şikayet davasında dava dilekçesinin taraflarına tebliğ yapılmadığını, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilen kararın anayasal hak ihlalinin olduğunu, beyanlarla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık; müdürlük kararının iptali istemine ilişkindir....

    Asıl alacak ve faizler yönünden yapılan hesaba itiraz ediyoruz" ifadeleriyle ve dilekçe ekine ödeme emir belgeleri ile cari emanetler raporunun konularak itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından aynı dosya numarası üzerinden 21/12/2018 tarihli karar ile itirazın süresinde olması sebebiyle takibin durmasına karar verildiği, bunun üzerine alacaklı şikayet eden tarafından 07/01/2019 tarihinde 21/12/2018 tarihli icra memur muamelesinin iptali talebiyle şikayet yoluna başvurulduğu, Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesinin 29/05/2019 Tarihli duruşmasında davacı ve davalı taraf vekilleri hazır olduğu halde 2019/3 Esas, 2019/22 Karar sayılı kararı ile kısmi itirazın geçerli olmaması sebebiyle icra müdürlüğünün 21/12/2018 tarihli işleminin iptali ile takibin devamına karar verildiği, şikayet olunan borçlu T3 tarafından süre tutum dilekçesi verilerek istinaf yasa yoluna başvuru harçlarının ödendiği ve akabinde gerekçeli kararın tebliği üzerine gerekçeli 12/07/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesi...

    Md. göre şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur veya düzeltilir. Şikayet eden, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına yönelik 09.09.2020 tarihli kararının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir....

    Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu tarafından yabancı paranın Türk Lirası karşılığının gösterilmemiş olması sebebi ile takibin iptali istemi ile şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece 5.104,33 Euro yabancı para alacağı yönünden iptaline, diğer alacak kalemleri toplamı olan 2.695,79TL yönünden takibin devamına karar verildiği, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasa'nın 18/3. maddesi gereğince şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2020/18917 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin iptali için şikayette bulunduğu, istinafa konu mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere şikayetçi tarafın iptalini istediği, takip dosyasında taraf olmadığı, aleyhine başlatılmış bir takip bulunmadığı, şikayet dilekçesinde belirtilen taşınmazın tapuda maliki olmadığı, aleyhine başlatılmış bir takip bulunmayan şikayetçinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kendisine takibin iptaline yönelik şikayet hakkı vermeyeceği, ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    istenen nafakalar yönünden ayrı ayrı takibin İİK'nın 33 ve 39. maddelerine göre geriye bırakılmasına ve zamanaşımı def'i nedeniyle takibin iptaline, nafaka ödeme yükümlülüğü kanunen ortadan kalktığından itfa nedeniyle takibin ayrıca durdurulmasına, yoksulluk nafakası borcu bulunmadığından takibin iptali ile takibe konu miktarın %20'si oranında kötü niyet tazminatının alacaklıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.O halde mahkemece itirazın bu nedenle reddi gerekirken başvuru dilekçesinde de ileri sürülmediği halde takibin mükerrer olduğu nedeniyle iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şikayet yoluyla icra mahkemesinden takibin iptali istenemez. O halde mahkemece, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle istemin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu