WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş vekili borçlu şirket hakkında menfi tespit ilamına dayalı olarak başlatılan icra takibine, dayanak ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından bahisle şikayette bulunarak, takibin iptalini istemiştir. Borçlu vekilinin başvurusu anılan hali ile İİK'nun 16/1. maddesine dayalı şikayet olup, bahsi geçen şikayet muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde yapılır.Somut olayda borçluya icra emri 11.07.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili İcra Mahkemesine 22.01.2013 tarihinde harçlandırdığı dilekçesi ile başvurmuştur. Bu durumda yasal 7 günlük süre geçirilmiş olduğundan şikayetin süre aşımından reddi gerekir.İcra Mahkemesince işin esası incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir....

    O halde, mahkemece diğer şikayet nedenlerinin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali doğru olmamıştır. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Borçlu takibin kesinleşmesi sonrası dönemde ise icra mahkemesine başvurarak ödeme nedeniyle borcunun kalmadığını da ileri sürdüğüne göre mahkemece icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınarak borçlunun isteminin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, süresinde yapılan bir şikayet bulunmadığı halde takip tarihinde borcun vadesinin gelmediği dolayısiyle muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesis isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda, Mahkemece, özel yasasındaki mevcut düzenleme nazara alınarak, eda hükmü içeren ve kesinleşen Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceğinden, bu yöndeki şikayetin reddi ile diğer şikayet sebepleri incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan alacaklının takibine ilişkin ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmesine rağmen sıra cetvelinde ikinci sıraya kaydedildiğini, müvekkilinin ikinci sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, tebligatın usulüne uygun olduğunu ve davacının hukuki yararının bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, satış talimatına konu icra takibin yönelik itiraz ve şikayet hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesinin henüz sonuçlanmadığını ve kararın kesinleşmediği, şikayet hakkında verilen kararın temyiz tarihinin satış talimatı yazılması tarihinden önce olduğu, takibin iptaline yönelik şikayet keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmesi ve bu hususta satış için talimat yazılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dava, ödeme emrinin tebliğ tarihinin İİK.nun 16 ve müteakip maddeleri gereğince düzeltilmesi ve takibin iptali istemine ilişkin olup, şikayet niteliğindedir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait ise de, bu Daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na tevdi edilmek üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 19/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şikayet yoluyla takibin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ :12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine 03.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                ve Niğde İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/238 E sayılı dosyası ile takibin iptali nedeni ile dava açıldığını, yerel mahkemece davaları kabul edilse de İstinaf Mahkemesince takibin sadece T1 yönünden iptaline karar verildiğini, adi ortaklığa karşı takip yapılamaması nedeni ile Niğde İcra Müdürlüğüne başvurarak dosyada tahsil edilen paranın pilot ortak olan taraflarına ödenmesini talep ettiklerini ancak İcra müdürlüğü taleplerinin reddine karar verdiğini, bu kez de Niğde İcra Hukuk Mahkemesine Memur Muamelesini şikayet yoluna başvurulmuş olduğunu, taleplerinin İstinaf Mahkemesince bu yönde bir karar verilmemesi nedeni ile yine ret edildiğini, bütün bu nedenlerle öncelikle adi ortaklık hakkedişinden icra marifetiyle tahsil edilen dosyada bulunan paranın alacaklılara ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, yargılama sonucunda takibin iptali ile tahsil edilen paranın adi ortaklığın pilot ortağı olan tarafıma ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemler kamu düzenine aykırıdır. Bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebilir (Prof....

                  UYAP Entegrasyonu