"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de: Alacaklı tarafından, genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, 06.11.2015 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı başvurusunun reddedildiğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emrinin iptali ile ıttıla tarihinin 12.11.2015 olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. ... 1....
ödeme emrinin tebliğ edildiğini, dayanılan sözleşmenin ne olduğunu bilmeyen müvekkilinin İİK madde 61’e aykırı olan ödeme emrinin iptali için dava açmak zorunda kaldığını, usulsüz olarak yapılan tebligatın ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, dayanak belgeyi eklemeyerek davanın açılmasına sebep olan davalı taraf olması nedeniyle yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesi gerektiğini belirterek Bor İcra Müdürlüğü'nün 2021/417 E. sayılı dosyasından taraflarına gönderilen 19.08.2021 tarihli ödeme emrinin iptaline ve dava süresince icranın durdurulmasını, söz konusu davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin AAÜT gereği davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı aleyhine ilamsız takip başlattıklarını, borçluya çıkan tebligatın bila dönmesi üzerine mernis adresine TK 21/2.maddeye göre tebligat gönderildiğini, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu vekilinin takibin ve 103 davet kağıdı tebliğinin iptali için dava açtığını, dosya esas numarası aldıktan sonra ıslah dilekçesi ile tebligatın iptalini istediğini, mahkemenin kararının yasaya aykırı olduğunu, takibin iptaline ilişkin davanın reddi gerektiğini, icra mahkemelerinde ıslah müessesesinin uygulanamayacağını, ayrıca ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte borçlunun yurt dışında bulunmadığını, yurt içinde olduğunu, ödeme emrinin mernise kayıtlı adresine tebliğ edildiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir....
İncelenen tüm dosya kapsamı ve mahkememizce, usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğine kanaat getirilerek yeterli bulunan, denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda; Davacı T4 yönünden yapılan incelemede, şikayete konu icra takibinin kambiyo takibi olduğu bu sebeple itirazların icra mahkemesine yapılabileceği, ödeme emrinin davacı borçluya 25/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itirazlarını icra mahkemesine yapması gerektiği, süresi içerisinde mahkemeye yasal itirazların yapılmadığı ve takibin kesinleştiği bu sebeple davacı şirket yönünden davanın süreden reddine karar vermek gerekmiş, davacı asil yönünden yapılan incelemede ise, takipte davacı asile gönderilen ödeme emri tebliğ evrakında "bu zarfta ödeme emri vardır" şerhinin bulunduğu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin açıklamanın tebligat parçası üzerinde yeralmadığı,takibin kambiyo takibi olduğu ve dayanak belgenin onaylı...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacıların ortağı olduğu limited şirketin prim borçları nedeniyle gönderilen iki adet ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, Mahkemece 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu ödeme emirlerinden 2010/11850 sayılı takip dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrinin dava dışı limited şirket hakkında düzenlendiği ve takibin ortaklara yöneltildiğine ilişkin belge bulunmadığından, davacıların dava açmakta hukuki faydalarının olmadığı ve Mahkemenin ret kararının bu gerekçeye göre yerinde olduğu anlaşılmaktadır....
mahkeme kararının kaldırılmasını, usulsüz tebliğ sebebiyle ödeme emrinin iptali ile öğrenme tarihi olan 16.10.2019 tarihi olarak ödeme emri tebliğ tarihinin tespit edilmesini, zaman aşımı sebebiyle takibin iptalini icranın geri bırakılmasını, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
açık olduğunu, bu takip kapsamında itirazın iptali davasının reddi gerekliliğinin ortada olduğunu, Kaldı ki paylaşılan Yüksek Mahkeme kararlarından açıkça görüleceği üzere ödeme emrinde sebebi belirtilmeyen borç iddiasına ilişkin ödeme emrinin iptali gerektiğine dair ve bu kapsamda açılan itirazın iptali taleplerinin reddinin gerektiğini ifade eden yerleşik içtihatlar bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/09/2020 tarihli 2019/1854 Esas 2020/872 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek, takibin iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibin muris Alaattin Bayrak hayatta iken yapıldığını ve kesinleştiğini, ölümü üzerine mirasçıları aleyhine yapılan bir takip olmadığını, mirasçıların takibe itiraz etme ve iptalini isteme hakkı bulunmadığını, mirasçıların mirasın tamamını reddetmediğini, davacı adına ödeme emri düzenlenmediğini, muris adına düzenlenen ödeme emrinin ihbar mahiyetinde davacıya gönderildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2018/7349 Esas sayılı takibin davacı açısından iptaline karar verilmiştir....
Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.” hükmü, aynı maddenin 3. fıkrasında “Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.” hükmü ile aynı maddenin 4. fıkrasında ise “Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır...”hükmü yer almaktadır. Somut olayda; alacaklı tarafından 02.03.2012 tarihinde takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 08.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı tarafından İİK'nun 78/2. maddesinde belirtilen yasal süre içerisinde 20.03.2012 tarihinde haciz talep edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kiracısı olan davalı şirketin 1996 yılı açık olan kira bedelini ödemediği için davalı aleyhine başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin borcuna karşılık ödeme yaptığını bildirerek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....