Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bilgilerin yazılmasının ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini ileri sürerek, ödeme emirlerinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, yine yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine görü usulsüz olarak yapıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde takip konusu alacağın neyden kaynaklandığı ve borç konusu belgeye ilişkin açıklamaların açık bir şekilde yazılmamış olduğunu, takip konusu çekin 500.000,00 TL bedelli olduğunun belirtildiğini, ancak çek bedelinin haksız bir şekilde ilgili bankadan tahsil edilmemesi yoluna gidilerek tüm çek bedeli hakkında icra takibine geçildiğini, tebliğ zarfında Örnek 10 ödeme emri ve çek sureti olduğu belirtilmiş ise de ilgili belgenin aslı gibidir onaylı fotokopisinin müvekkiline tebliğ edilmediğini beyan ederek davanın kabulü ile takibin iptaline, takibin iptalinin mümkün olmaması halinde ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı borçlu istinaf dilekçesinde; takip talebinin ve ödeme emrinin 17/06/2008 tarihinde sisteme kaydedilerek esaslı hata içeren evrakın tebliğ edildiği, hatalı şekilde tebliğ edilen ödeme emri nedeni ile yapılan ödemenin iadesinin gerektiği ayrıca takip talebi ile ödeme emrinin farklı bulunması nedeniyle takibin iptali gerektiği belirtilmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2009/4648 esas sayılı icra takip dosyasında davalıya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde otuz günlük ödeme süresi yerine 7 günlük ödeme süresi yazıldığı görülmüştür. İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesi ile Borçlar Kanunu'nun 260.maddesinde yer alan yasal ödeme süresi olan 30 günlük sürenin borçluya verilmemesi durumunda tahliye istenemez ve bu ödeme emrinin geçerli bir ödeme emri olduğu kabul edilemez. Mahkemece tahliye istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ;Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle alacağa ilişkin hükmün ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile tahliyeye ilişkin hükmün BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2018/6595 esas sayılı dosyasında gönderilen ödeme emrinin 11/05/2018 tarihinde müvekkilinin tebliğ aldığını, takip tarihi olan 09/05/2018 tarih itibariyle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, alacaklı lehine hükmedilen 2.500,00- TL'yi banka kanalıyla ödediğini, bu nedenle takibin iptali gerektiğini ayrıca davalının taraf sıfatının bulunmadığını, nafaka alacaklısının taraflarının ortak çocukları Sena Petek Yentürk olduğunu, velayetin tedbiren anneye verildiğini, taraf sıfatı bulunmadığından takibin iptali gerektiğini ayrıca ödeme emri ekinde dayanak belge sureti olan tensip zaptının tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde icra müdürlüğünün bankası ve iban numarasının yer almadığını, Aile Mahkemesince Sena Petek lehine ve davacı lehine tedbir nafakasına hükmedildiğini davacının tek icra takibi yapması gerekirken iki ayrı icra takibi yaptığını söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....

      İcra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------- ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

        İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; takip talebinde %84 oranında faiz istendiği halde takip talebine herhangi bir sözleşme eklenmediğini, TBK'nın 88 ve 120. maddeleri gereğince işlemiş faizin yeniden hesaplanarak kısmen iptali gerektiğini, icra masraf ve vekalet ücretine de %84 oranında faiz istenmesinin usulsüz olduğunu, takip tarihinden sonrası için asıl alacağa %84 oranında fahiş şekilde faiz talep edildiğini, faiz oranının düzeltilmesi gerektiğini, ödeme emrinin sol tarafında 04.06.2015 tarihi itibariyle ödendiğinde 9.178,93 TL ibaresinin İİK'nın 60. maddesine aykırı olduğunu belirterek takibin kısmen iptali aksi halde ödeme emrinin düzeltilmesi ve faize itiraz kabul edilerek takip tarihi sonrası işleyecek faiz oranının düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takibin ilamsız icra takibi olduğunu davacı borçlunun her türlü itirazını icra müdürlüğüne yapması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....

          Ödeme emrinin iptali ise yasayla tazminat yaptırımına tabi tutulmadığından İlk Derece mahkemesince tazminata hükmedilmemiş olması da isabetlidir. Yine davacı vekili sair borca itiraz ve talepleri hakkında karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürmüş ise de, borçluya gönderilen ödeme emrinin iptal edildiği, yetkisizlik kararı kesinleştiğinde borçluya yeniden ödeme emri tebliğinin zorunlu olduğu, yeni ödeme emri tebliğ edildiğinde borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini sunabileceği, bu aşamada davacının borca itirazlarının incelenmesine olanak bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Anonim Şirketi olduğu, takibin 6.145,71 TL Cari Hesap Alacağı 131,96 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 6.227,67 TL tutarındaki alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 05/08/2020 tarihli ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı ancak borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının iade döndüğü ve yeniden tebligat çıkarıldığına dair takip dosyası içeriğinde bilgi bulunmadığı, borçlunun 28/08/2020 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüş, her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesinde ve bu itiraz kapsamında...

            UYAP Entegrasyonu