İcra Müdürlüğünün 2021/12774 Esas sayılı sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı senedin taraflar arasındaki 01/07/2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi nedeniyle teminat senedi olarak düzenlendiğini, kira sözleşmesindeki depozito bedeli için verildiğini, bono üzerindeki ödeme tarihindeki farklılık bu tarihin sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğunu gösterdiğini, ödeme emrinin şekli olarak ta yasanın aradığı usule göre düzenlenmediğini, ödeme emrinde alacak miktarı, alacağın neden kaynaklandığı ve ödeme emrine uyumlu dayanak belge bulunmadığından ödeme emrinin iptali gerektiğini, İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/535 Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirerek, ödeme emrinin iptaline, takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte olursa takibin durdurulmasına, asıl alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir....
Davacı, ödenmeyen fatura alacağını icra takibine koymuş, itiraz üzerine itirazın iptali talepli işbu davayı açmış; davalı, davaya konu alacağın firmaya 23/03/2015 tarihinde ödendiğini, davanın konusuz kaldığını savunmuş; mahkemece, dava konusu alacağın ödeme emrinin iptal edildiği 21/11/2014 tarihinden sonra 23 Ocak 2015 tarihinde yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden önce ödendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davanın dayanağı olan, ... 21. İcra Müdürlüğü 2014/23009 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalıya çıkarılan 25.08.2014 tarihli ödeme emrinin, ... 24....
üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine dair 17.12.2018 tarihli karar alınmış ise de haklarında takibin devamına karar verilen borçluların ihtiyati haciz kararı gereğince uygulanan hacizlerin talep halinde ve masraf karşılığında yeniden uygulanmasına karar verildiği, davalı borçlu gerçek kişiler hakkında karar sonrasında aynı tarihli yani 17.12.2018 tarihinde takip talebi düzenlendiği, takip talebinde alacaklı bankanın 418.282,72 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere 470.327,14 TL alacağın tekerrür olmamak şartıyla ve 4.800,00 TL gayri nakdi kredi bedeliyle birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı borçlu gerçek kişilere ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilleri tarafından 28.12.2018 tarihli dilekçeyle ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ alındığı belirtilmek suretiyle icra takibine ve borca itiraz ettikleri, davacı bankanın davalı borçluların 28.12.2018 tarihinden önce ödeme emri tebliğ edilmeden 20.12.2018 tarihinde iş bu itirazın iptali...
A.Ş. alacaklı gösterilmiş olup, davalı vekili, temyiz dilekçesinde usulüne uygun bir ödeme emrinin bulunmadığını, davaya konu ödeme emrinin iptali için ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/19 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını bildirmiş, temyiz dilekçesine ek beyanlarını içeren dilekçede de ödeme emrinin iptal edildiğini ileri sürmüştür. İcra dosyasında ise ... İcra Hukuk Mahkemesinin 20.03.2015 tarih ve 2015/19 Esas sayılı yazıları ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği gerekçesiyle alacaklının takibin devamına dair talebinin reddedildiği görülmüştür. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunması ve usulüne uygun ödeme emrinin düzenlenmesi ön şart olup, ödeme emrinin mahkeme kararı ile iptal edildiği savunulduğuna göre mahkemece, ......
Kaldı ki davacılar yasal süre içinde icra müdürlüğüne de aynı konuda itirazda bulunmuş ve takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, mahkemeye yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı belirtilerek buna yönelik talebin reddine karar verilmesi yerindedir. Takip talebine göre davalı alacaklıların takiplerinin tahliye taahhüdüne dayalı takip olduğu açıktır. Nitekim bu talep sonrası örnek 14 tahliye emri düzenlenerek davacılara tebliğ edilmiştir. Ancak takip dosyası içeriğinde bir tane de 30/03/2021 tarihli örnek 13 ödeme emrinin düzenlendiği görülmektedir. Her ne kadar gerek dosyadaki tebligat mazbatalarından ve gerekse dava dilekçesi içeriğinden bu ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmakta ise de dosya kapsamında böyle bir ödeme emrinin düzenlenmesi hatalı olup davacı tarafın hatalı düzenlenen bu ödeme emrine karşı şikayet hakkı bulunmaktadır....
, somut olayda şikayete konu iptali talep edilen ödeme emrinin düzenlendiği tarih itibariyle mahkemenin 2021/530 E. sayılı dosyasında verilen tedbir kararı kalktığından ve aynı dosyadan verilen önceki ödeme emirlerinin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesine gerek olmadığından, şikayetçi borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından faturaya dayalı genel haciz yolu ile takip başlatıldığını ödeme emrinin müvekkiline 17.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, takibe konu fatura bedelinin ödeme emrinin tebliğinden önce 16.02.2021 tarihinde davacı şirketin ...Bankası hesabına ödendiğini, ödemeye dair dekontun İcra dairesine sunulduğunu, takibe konu borcun ödeme emrinin tebliğden önce ödenmiş olması nedeniyle takibe konu borca ve ferilerine 19.02.2021 tarihinde itiraz edildiğini, Arabuluculuk görüşmeleri sürecinde 14.07.2021tarihli son toplantıda tarafların anlaşamadığını, Arabuluculuk anlaşmama tutanağı üzerinden 1 yıl 11 gün geçtikten sonra 25.07.2022 tarihinde işbu itirazın iptali davasının açıldığını, İtirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın reddi ile haksız takip ve dava nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini ileri sürerek...
Somut olayda; şikayetçi borçlu tarafça mahkemeye yapılan başvuruda genel haciz yolu ile yapılan takiplerde “takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği” belirtilerek ödeme emrinin iptali isteminde bulunulduğu görülmektedir. Bu şikayetin İİK.'nın 16/1 maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekmektedir. (Benzer yönde Yargıtay 12.HD.nin 2016/21652 esas, 2016/20953 karar sayılı ilamı) Somut olayda, ödeme emrinin, borçluya 04/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 27/01/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmekle ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
Sayilı dosyasındarnı ilamsız icra takibi başlatıldığı ,davalı vekilinin tebliğin kendisine yapılmasının usulsüz olduğunu , borca faize ve ferilerine itiraz ettiği, davalı vekilinin itirazı üzerine ödeme emrinin asillere çıkarılması talep edilmiş ise de İstanbul 30.lcra Müdürlüğü'nün 10.06.2019 tarihli kararı ile “takip talebinde alacaklı tarafından borçlunun vekili tarafından Av.Murat Patır'ın gösterildiği, ödeme emrinin de vekile tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresinde itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce 05.01.2019 tarihinde takibin durdurulduğu , borçlu asillere yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğinden alacaklı vekilinin talebinin reddine karar verildiği, bu nedenlerle İstanbul 30. İcra Müdürlüğü'nün 2017/40568 E.sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile 362.017,46 TL ana para ve işlemiş faiz üzerinden takibin devamına karar verilmesini , icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....