Süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebep ve gerekçesi gösterilmediğinden karar yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelenecektir. Kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, davacı/borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imzaya ve borca itirazlarının reddedildiğini, bu durumda imzaya itiraz için %20, borca itiraz için % 20 oranında ayrı ayrı tazminata karar verilmesi gerekirken müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de İİK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine dayalı açılan imzaya ve borca itiraz davalarında borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için, davanın esas yönünden reddi yanında takibin borçlunun isteği üzerine icra mahkemesince durdurulmuş olması zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/08/2021 NUMARASI : 2021/277 ESAS- 2021/653 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 31. İcra müdürlüğünün 2021/10530 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını yetkili icra dairesinin Büyükçekmece icra müdürlüğü olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine imzaya ve borca itirazda bulunmuştur....
Noterliğinin huzurunda 21.07.2020 tarih ve 19154 yevmiye numaralı işlemle adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, söz konusu çekin ciro kısmında müvekkili şirketin imzasının bulunmadığını, Okan Özcan'ın idareci ortak sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin bir onaması bulunmadığını, yapılan işlemden hukuken sorumlu olmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle imzaya ve borca, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini beyan etmiş olup, davanın kabulünü, davacı müvekkili yönünden takibin ve ödeme emrinin iptalini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2019/944 ESAS - 2019/809 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Sivas İcra Daireleri olduğunu, takip dayanağı çekteki müvekkiline atfolunan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek yetki, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, tahrifat iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyanla borca ve imzaya itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir.İmza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , icra hukuk mahkemesinde açılan borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün bulunmamaktadır. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecek niteliktedir. Takas mahsup hakkındaki maddi hukuka dayalı isteklerin de icra takibine karşılık şikayet yoluna başvurulması mümkün olup,yine ihtiyati hacze itiraz sebebi değildir....
YEREL MAHKEME KARARI : Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/266 Esas, 2021/932 Karar sayılı ve 16/09/2021 tarihli kararı ile; "tüm dosya kapsamından; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı yan cevap dilekçesi ile borca ve imzaya itiraz etmiş ise de, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Esas sayılı dosyasında davalı yanın sadece borca itiraz ettiği, takibe itiraz edilirken borca itirazın yanında imzaya itirazın açıkça belirtilmediği sürece yapılmış sayılamayacağı, bu haliyle davalı yanın imzaya itirazının olmadığının kabulüyle, dosya kapsamındaki makbuzun delil başlangıcı kabul edilmesi nedeniyle tanıkların dinlenildiği, dinlenen tanıkların davacının davalı yana süt verdiğini ve bir kısım alacağını alamadığını beyan ettiği " gerekçesiyle; davanın kabulüne, Çivril İcra Müdürlüğünün 2019/473 Takip sayılı dosyasına konu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden devamına, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, alacağın %20'si oranında tazminatın...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2700 KARAR NO : 2020/2123 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/285 ESAS 2019/402 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 11 İcra Müdürlüğünün 2018/175 sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip dayanağı çekin arkasında müvekkili adına yapılan cirodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyanla, takibin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yetki itirazı ise açıklanan maddenin 1.fıkrası hükmü kapsamına girmeyip esasa yönelik bir itiraz niteliğinde olmadığından itiraz eden davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacı Alime'nin diğer itirazı ise imzaya itirazdır. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, mahkemece imza incelemesi yapılmadan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı Alime aleyhine imzaya itirazın reddi nedeniyle tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi de yerindedir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....
Esas sayılı dosyası ile 15/03/2023 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına vekili aracılığı ile yetkiye, imzaya, takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve fer'ilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra takibinin durmuş olduğunu, taraflar arasında imzalanan yetki sözleşmesine göre İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davalı tarafından yapılan yetki itirazının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının imzaya, takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm fer'ilerine ilişkin itirazlarının iptalini ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı ile müvekkili banka arasında akdedilen takibin dayanağı olan 22/06/2017 tarihli GKS uyarınca borçluya krediler kullandırıldığını ve kredi kartı hesabı açıldığını, borçlu tarafından kullanılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından .......