İİK'nın 170/3. maddesinde, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlunun takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlenmiştir. İstinaf incelemesine konu dosyada, 17/01/2019 tarihli tensip tutanağının 7 nolu bendi uyarınca takibin davacı yönünden durdurulduğu, 21/01/2019 tarihli yazı ile takibin durdurulduğunun icra müdürlüğüne bildirildiği ve davalının tazminat talebinin bulunduğu anlaşıldığından, imzaya ve borca itirazın reddedilen kısmı yönünden davalı lehine tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Takibe konu çek yönünden ise, davacının borca itirazının kabulüne karar verildiği ve davacının tazminat talebinin olduğu anlaşıldığından, anılan hüküm uyarınca borca itirazın kabul edilen kısmına ilişkin olarak davacı lehine tazminata hükmedilmemesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken TTK’nun 688/6. maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetki itirazı ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, Büyükçekmece İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, takibe konu senedin ... tarafından müvekkiline zorla imzalatıldığını, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II....
Borçlu, yetkiyle birlikte aynı zamanda borca da itiraz etmişse, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilip kendisine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğinde, borca yeniden itiraz etmesi gerekir. Buna göre borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını sunabilir. Bir başka deyişle yeni ödeme emri tebliği, borçluya yeni itiraz hakkı sağlar. O halde mahekemece yukarıda belirtilen ilkeler ışığında itirazın esasının incelenmesi gerekirken borçlunun itiraz hakkını kaybettiği gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz ve birleşen dava İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemlerine ilişkindir. İİK'nın "Takibin Durması ve Düşmesi" başlıklı 193. maddesinin 1. ve 2. fırkalarında: "İflasın açılması, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer..." düzenlemesi yer almaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, takip borçlusu Çoşan Ahmet Turizm..Ltd. Şti. hakkında, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 06/10/2017 tarih ve 2016/557 Esas 2017/1049 Karar sayılı karar ile verilen ve 03/04/2018 tarihinde kesinleşen iflas kararının bulunduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince davacının imza örnekleri celp edildikten sonra aldırtılan Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğince düzenlenen 04/05/2021 tarihli rapora ve bu rapora itiraz üzerine aldırtılan ATK Adli Belge İnceleme Şubesince düzenlenen 07/12/2021 tarihli rapora göre imzanın davacı borçlu şirket yetkilisi Ebru Özçalışan'ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu raporlar gözetilerek davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesinde ve davacının keşideci, davalının lehtar olması sebebiyle davalının en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden ve buna göre şartları bulunduğundan kötü niyet tazminatına ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davalılarca sadece icra davasının yetkisine itiraz ettiği, ancak taraflar arasında yetki sözleşmesi göz önüne alınarak yetki itirazının reddine, bu itiraz kesinleşmeden işin esası hakkında karar verilemeyeceğinden itirazın iptali konusunda karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlular hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını inceleyecek, icra dairesinin yetkili olmaması halinde dava şartları oluşmadığından itirazın iptali davasını reddedecektir. Yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde bu itiraz reddedildikten sonra ve borca ilişkin itirazlar incelenip bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden itirazın iptali davasına uygun düşmeyen bir gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
de yapılması gerektiğini belirterek borca, imzaya ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemece; 19.02.2015 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK'nin 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, akabinde üç aylık süre içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nin 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.İİK'nin 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir....
ile davacı yönünden takibin ve ödeme emrinin iptaline, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Dairelerinde, icra takibine giriştiğini, davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiği iddiasıyla itirazın iptali istemine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların "...."da ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak... yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince....Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....