WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 81/12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'nın 79/son maddesi uyarınca haczi takibin yapıldığı icra dairesince kaydına işlenmek suretiyle yapıldığı, bu durumda hacizle ilgili şikayetlerin (haczedilmezlik) asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine yapılması gerektiğinden, uyuşmazlığın çözümünde Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi yetkilidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/11/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayeti ve İİK'nın 128/a. maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz istemine ilişkindir. Davaya konu Aydın İli, Sultanhisar İlçesi, Malgaçemir Mahallesi, 1430 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde, 26/05/2014 tarihli 1524 yevmiye nolu işlemle davalı banka lehine 2. derecede ipotek tesis edildiği, söz konusu ipotek ve kredi genel sözleşmesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı tartışmasızdır. Borçlu, ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılır. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz işlemi de bulunmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma olanağı yoktur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2019/1050 ESAS 2020/1217 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2014/915 Esas sayılı dosyasından taraflarına gönderilen tahliye emirlerinin ve bunlara ilişkin icra işlemlerinin her ikisinin de tamamen iptallerine ve kaldırılmasına, iki davacı bakımından da takibin ve tahliyelerin tamamen ve tedbiren ertelenmesine ve durdurulmasına, mahkeme giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “....... namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan veya senetlerinin Bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat alınmasından yahut yurt içi ve yurt dışı her türlü resmi daire , müessese, mahkeme ve icra dairelerine, gerçek ve tüzel kişilere, bankalara ve bankaca uygun görülecek diğer muhataplara hitaben borçlu lehine veya talimatıyla üçüncü kişiler lehine bankaca verilen teminat mektuplarından, kontragarantilerden…..adi ve müteselsil kefaletlerden ve diğer her türlü sözleşmelerden…gibi diğer her türlü sebeplerden Bankanın Merkez ve Şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 60.000-TL sına kadar olan alacakları ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğmuş ve doğacak akdi faizler, vekalet ücreti, icra takip ve yargılama giderleri ve temerrüt faizleri ile …” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü...

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/111 esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açıldığını, bu davanın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini ve bu kesinleşmenin ardından icra dairesince satış işlemlerine başlanıldığını, gayrimenkule haciz konularak davacıya 103 davetiyesi gönderildiğini ve kıymet takdiri yapılarak davacıya tebliğ edildiğini, davacının Bartın İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/136 esas sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz ettiğini, keşif avansını süresinde yatırmadığından davanın 16/12/2020 günlü duruşmada kesin olmak üzere reddedildiğini, davacının bu gayrimenkulün haczedileceğini Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tasarrufun iptali davası ile, haczedildiğini kendisine tebliğ edilen 103 davetiyesi ve ardından huzurunda yapılan keşifle öğrendiğini, kıymet takdirine itiraz etmekle kıymetini düşük bulduğunu dile getirdiğini, meskeniyet iddiası şikayetinde sürenin 7 gün olduğunu, 103 davetiyesinden tebliğ edildiği 25/08/2020 tarihinden itibaren haberdar olduğunu...

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, mahkemece yapılan keşif sonucunda verilen bilirkişi raporuna göre şikayete konu taşınmazın davacının haline münasip evi olduğu, taşınmazın tapuda tek parsel altında kargir ev ve bahçe şeklinde tapuya tescil edildiği, bu haliyle taşınmaz bölünemeyeceğinden hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı da anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İlk derece mahkemesi kararında; kıymet takdir raporu tebliğinin ve satış ilanı tebliğinin usule uygun olduğu, bu nedenle meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin ve meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya gönderilen kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, haczedilen taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve haczinin mümkün olmadığını beyan etmiş meskeniyet şikayetinin reddine dair verilen kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davacı taraf meskeniyet şikayetinde bulunarak haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

      Meskeniyet şikayetine konu taşınmazda davalı lehine 21/08/2019 tarihli 18759 yevmiye nolu ipotek tesis edildiği tartışmasızdır. İpotek resmi senedi incelendiğinde, ipoteğin davacının davalıdan aldığı 500.000,00 TL bedel mukabilinde borca karşılık 5. derecede faizsiz ve 19/02/2020 süre ile ve serbest dereceden istifade etmek üzere tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ipotek konusu borcun ödendiği iddia ve ispat edilmemiştir. Dava konusu icra takibinin söz konusu ipoteğe dayalı olarak başlatılmaması önem arz etmez. Tapu kaydında mevcut ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun, haciz tarihinden önce ödenmediği anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı - alacaklının davacı borçlu hakkında toplam 101.340,00 TL alacağa ilişkin olarak takip yaptığı takibin kesinleşmesinden sonra davacı adına kayıtlı taşınmaza 08.05.2014 tarihinde haciz konduğu, 103 davet kağıdının bizzat kendisine 02.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği,alacaklı tarafından 30.04.2015 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve dosyaya 1000 Tl satış avansının yatırıldığı görülmüştür. Taşınmazla ilgili hacizden itibaren bir yıllık süre içinde (İİK md 106) satış talep edilip, satış avansı da yatırıldığından taşınmaz üzerindeki haciz halen mer'idir. Borçluya 103 davetiyesi 02.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, meskeniyet şikayeti için İİK nun 16. maddesi kapsamında öngörülen yedi günlük şikayet süresi geçirilmiştir. Bu kapsamda meskeniyet şikayetinin süreden reddine dair verilen karar isabetlidir....

      Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. Kişinin ve ayrıca bunun yanında borçlu bulunmakla birlikte taşınmazın maliki olmayan kişilerin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. (Yargıtay 12. HD 2019/8158 esas 2020/356 karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/17105 esas 2015/31231 karar sayılı ilamı) Somut olayda meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmaza ait tapu kaydına göre malikin, takibin borçlusu Nuri Topçu olduğu, davacı T1 taşınmazın maliki olmadığı, davacı lehine "aile konutu" şerhi olmuş olsa dahi taşınmaz maliki olmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının olmadığı, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu