-TL ticari alacak ve 1.762,58.-TL faiz olmak üzere toplamda 28.715,06.-TL üzerinden davalı aleyhine takibe geçtiği; davalının icra takibine, takip miktarına, borca, faiz ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, bu itiraz üzerine davacının davalı aleyhine yaptığı takibin 26.952,48.-TL üzerinden devamı için huzurdaki davayı açtığı anlaşılmıştır. Alınan 12/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davacı tarafın davalıdan faturaya dayalı bakiye alacağı tahsil edemediği gerekçesi ile ... .İcra Müdürlüğünün 2022/... dosya numarası ile 26.952,48.-TL ticari alacak ve 1.762,58.-TL faiz olmak üzere toplamda 28.715,06.-TL üzerinden davalı aleyhine takibe geçtiği; davalının icra takibine, takip miktarına, borca, faiz ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, bu itiraz üzerine davacının davalı aleyhine yaptığı takibin 26.952,48.-TL üzerinden devamı için huzurdaki davayı açtığı, Taraflar arasında 01.11.2019 tarihli ......
Dolayısıyla müvekkil şirket ve yetkilisi adına yasal süresi içinde takip konusu borca, borca işletilen faiz miktarına, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ediyoruz." demekle takibe itiraz ettiği, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190)....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacı ile dava dışı şirket ve davalı arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi nedeni ile hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın, davalı hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde; davalının borca ve ferilerine itirazının iptali istemine ilişkindir. Davaya konu icra dosyasında davacı banka, davaya konu kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde davalı vekili tarafından borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş, ardından davalı vekili sunduğu 07/04/2021 tarihli dilekçe ile itirazlarını geri aldıkları, borcu kabul ettiklerini ve bu yönde işlem yapılmasını istediklerini bildiren dilekçesini sunmuştur. İtiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmemiş olması nedeniyle dava, hak düşürücü süre içinde açılmıştır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ölü kişi hakkında takip yapılamayacağını, murislerinden kalan mirası reddettiklerini ve ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince, borçluların icra mahkemesine başvurusunun borca itiraz niteliğinde olduğu ve ödeme emri tebliğ işlemleri usulüne uygun olduğundan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte İİK' nun 168. maddesine göre yasal 5 günlük sürede itiraz edilmediği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği,...
İcra Müdürlüğünün 2021/3793 Esas sayılı dosyası ile davacı hakkında 200.000,00 TL bedelli takip başlattığını, davacının itirazı üzerine takibin durmuş olmasına rağmen davacının davalıya herhangi bir borcu olmaması nedeniyle haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan takibin iptali gerektiğini, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; takip itiraz üzerine durduğundan davacının takibin iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davalının alacağı olduğunu iddia etmesi halinde itirazın iptali davası açacağını ve davacının tüm itirazlarını bu davada ileri sürebileceğini, davacının ayrıca menfi tespit davası da açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Somut olayda, borçlunun borca itiraz ve ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.01.2017 tarih ve 2016/422 E. 2017/54 K. sayılı kararı ile borca itirazın süresinde yapılmamış olması nedeniyle takibin iptali talebinin reddine, ihalenin feshi isteminin ise esastan reddine karar verildiği, borçlu tarafından, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 12.05.2017 tarih ve 2017/807 E. 2017/907 K. sayılı kararı ile takibin iptali, borca itiraz talebinin süreden reddine ilişkin hüküm yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine, ihalenin feshi talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; dayanak bononun miktara ilişkin kısmında tahrifat yapıldığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir. Bu haliyle borçlunun başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.”...
, borçlunun hiçbir toplantıya katılmadığını, icra takibine konu borcun tutarının likit olduğunu, borçlunun itirazları yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, kötü niyetli ----takibin devam edebilmesi ve müvekkil bankanın alacağının tahsil edebilmesi sebebiyle işbu davayı açma zarureti doğduğunu belirterek borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline ve takibin davamına, haksız itiraz eden borçlunun % 20 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirket yetkilisi olarak imzaladığını ve şahsi sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Dolayısıyla, itiraz hakkında İİK.'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince davalıya fatura kapsamında mal satılarak teslim edilmiş ise de, bakiye borcun ödenmediğini, aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....