Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....
Davalı borçluya ödeme emrinin 26/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 27/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesinde; borca, faize, ferilere itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından icra takibinin durdurulduğu, borca itiraz süresinden sonra ikinci dilekçeyle 20/09/2021 tarihli dilekçesiyle borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz edildiği görülmüştür. Davalı vekili tarafından mahkememizin görevine itiraz edilmişse de; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğuna karar verilmiştir. TBK’nın 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden mahkememizin yetkili olduğu, icra takibinin usulüne uygun yapıldığı, dava şartlarının tam olduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece davacı-alacaklı tarafından yapılan icra takibi üzerine davalı borçlunun borca itiraz ederek takibin durmasını sağladığı, açılan itirazın iptali davasında tensip ara kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının infazı sırasında davalı şirket temsilcisinin borca itirazdan vazgeçerek borcu kabul ettiği, her ne kadar yargılama sırasında icra baskısı altında borcun kabul edildiği belirtilmiş ise de bunun yerinde olmadığı, icra takibinden sonra yargılama sırasında itirazdan vazgeçildiği için davanın konusuz kaldığı, ancak borca itiraz ederek davalı takibin durmasını sağladığı için icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği gerekçeleri ile itirazın iptali davasının konusu kalmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,% 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin...
Müdürlüğünün 2013/3638 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.086,56TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte devamına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası İİK'nın 67. maddesi uyarınca borçlunun itirazı ile duran geçerli bir takibin devamını sağlamak üzere açılır. İİK'nın 67. maddesi hükmü gereğince, takip alacaklısı itirazın iptali davasını mahkemede açmışsa, mahkemece öncelikle ... dairesinin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değilse borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır. Takibin başlatıldığı ... dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varılıyor ise; o zaman, mahkemece borcun esasına yönelik itirazın incelenmesine geçilmeksizin takibin yetkili ... dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın bu yönden reddine karar verilmelidir. (......
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesine göre yapılmış borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 169/a-5. maddesinde; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/883 Esas KARAR NO: 2023/573 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 21/11/2022 KARAR TARİHİ: 19/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı (borçlu) firma aleyhine------- İcra Müdürlüğü ------- E. sayılı dosyasında cari hesap kaynaklı borca ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı ve ödeme emri 07/09/2022 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olduğunu, davalı (borçlu) 15/09/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, işbu sebeple söz konusu itirazın iptali ve takibin devamı için huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, yapılan görüşmeler neticesinde...
Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesine göre yapılmış borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 169/a-5. maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesine göre yapılmış borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanun'un 169/a-5. maddesinde; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 9....
gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, borçluya ödeme emri gönderilmeden önce henüz itiraz hakkı doğmayacağından yapılan borca itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı, alacaklının yeniden tebligat yaptırmaması sebebiyle takibi ve anlaşmazlığı sürdürme iradesi bulunmadığı gerekçesi sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; alacaklı, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden verilen borca itiraz dilekçesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına ilişkin olarak verilen karara yönelik olarak söz konusu kararın kaldırılması için icra mahkemesine başvurarak şikayet yoluyla bu işlemin iptali cihetine gitmeyerek itirazın iptali davası açmıştır ve takibi sürdürme iradesini göstermiştir....