Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine 08/05/2015 tarihinde başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, davacı borçlunun takibe süresinde itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2017 tarihli, 2015/342 E. ve 2017/416 K. sayılı ilamı ile borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından 05/06/2017 tarihinde itirazın iptali kararı sunularak davacı borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının haczinin talep edildiği, icra müdürlüğünce aynı tarihli kararla talebin kabulüne karar verildiği görülmüştür....

Yine takipte taraf olmaması gerektiği halde şikayetçi şirketin taşınmaz maliki olarak taraf gösterilmiş olması şikayetçiye şikayet dilekçesinde ileri sürülen sebeplerden ötürü takibin iptalini talep etme yönünden aktif husumet bahşetmeyecektir. Bu haliyle asıl davada, şikayetçinin takipte taraf olarak gösterilmemesi gerekirken takibin şikayetçiye yöneltilmiş olması sebebiyle (takipte pasif husumet yokluğu nedeniyle) şikayetçi yönünden takibin iptaline, şikayet dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle takibin iptali talebi yönünden ise şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Nitekim aynı şikayetçi tarafından aynı taşınmazlara ilişkin daha önce başlatılan ve süresinde satış istenmediği için düşürülen Adana 3. İcra Dairesi'nin 2015/11642 E sayılı dosyasına yönelik takibin ve icra emrinin iptali talepli şikayette, Adana 3....

Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine fatura alacağına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 05.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.10.2021 tarihinde borca kısmi itiraz ettiği, itiraz edilen kısım için takibin durdurulduğu, borçlu tarafından 7 günlük yasal süre içerisinde 11.10.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takip dayanağı belgelerin tümünün icra dosyasına eklenmediği ve kendilerine tebliğ edilmediğine, takip talebi ve ödeme emrinde belirtilen faturaların ve miktarlarının birbirleriyle tutarlı olmadığına ilişkin İİK'nun 58 ve 61. maddeleri uyarınca icra takibinin iptali talebiyle şikayet mahiyetindedir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçiler tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçilerin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulü ile takibin davacılar yönünden iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçiler icra mahkemesine başvurunda; müteveffa ...'...

    yerine şikayet yolu ile takibin devamı sağlanmaya çalışıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    -K A R A R- Şikayetçi  vekili, dava dışı borçlu ... aleyhine tarafından girişilen icra takibi neticesinde borçluya ait beş parça taşınmazın satılarak paraya  çevrildiğini, şikayetçinin  borçlu aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasının, şikayet olunanın açtığı davadan daha önce sonuçlandığını, bu nedenle şikayetçinin hacizleri daha evvel kesinleştiği halde  sıra cetvelinde ilk sıraya alınmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin  iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        İtirazın iptali davasına konu takibin, yetkisiz icra dairesinde yapılması veya mükerrer olarak yapılmış bir icra takibinin söz konusu olması hallerinde, itirazın iptaline konu geçerli bir icra takibinden bahsedilmesi mümkün değildir. İşbu dosyada ise infaz edilerek kapatılan bir icra dosyasına ilişkin olarak itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. İşbu dava yönünden itirazın iptaline karar verilebilecek ayakta bir icra dosyasının varlığından söz edilmesi mümkün olmamakla, zira dosya ödeme ile infazen kapatılmış, kapak hesabına şikayet yargı yolu tüketilmiş ve takip borçlu açısından sona ermiştir, ortada verilmesi halinde itirazın iptali hükmünün uygulanabileceği geçerli bir icra takibinden bahsetmek mümkün olmadığından, davanın itirazın iptali davalarına özgü dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....

          likit olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20'sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ihtiyati haciz kararını ve takibi daha önce bildiğini, yedi günlük şikayet süresinin dolduğunu, icra müdürlüğünün hasım olarak gösterilmediğini, kanuna göre takiplerin iptalinin gerekmediğini, takibin durması gerektiğini, hacizlerin düşmesinin mümkün olmadığını, müvekkilin konkordatodan haberdar olmadığını, icra müdür işlemi ile takibin yapıldığını, davalıya yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, konkordato mühletinde ihtiyati haciz kararının uygulanması amacıyla başlatılan takibin iptali istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu