Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/465 Esas sayılı kesinleşmiş ilamına ait fen bilirkişi raporu ile eldeki dosya da hükme esas alınan fen bilirkişi raporunun çakıştırılması suretiyle mükerrerlik arzeden bölümlerin tam ve doğru olarak belirlenmesi, ek rapor alınmak suretiyle ile eldeki davanın konusu taşınmazlarda mükerrerlik olup olmadığının tam ve doğru olarak saptanması ve sonucuna göre davalı Hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken infazda tereddüte sebep olacak şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu belirtilerek bozulması gerekirken maddi hataya dayalı olarak 1. paragrafta anlatılan nedenlerle bozulmuş olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü ile Dairemizin 2016/11921-2019/2363 Esas-Karar sayılı bozma ilamında ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün az yukarıda belirtilen değişik gerekçelerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde ilgilisine iadesine, 12.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
İşbu takibin kambiyo senetlerine özgü takip olduğu, 17.400 TL bedelli çeke ilişkin başlatıldığı görülmüştür. Kambiyo senetlerine özgü işbu takip ile dava konusu GKS ile ilgili yapılan takip arasında herhangi bir bağlantı bulunmamaktadır. Takip konusu çek ile işbu dava konusu GKS arasında herhangi bir bağlantı kurulmadığı gibi, aynı hukuki ilişkiden doğan alacak olduğu yönünde bir delil bulunmamaktadır. Davacının GKS sebebiyle borcunu ödemek üzere çeki verdiği kabul edilse bile çekin tahsil edilememesi sebebiyle GKS borcunun ödendiği söylenemez. Çek tahsil edilemediğinden davacı alacaklının temel ilişkiye dayalı olarak takip başlatma hakkı da bulunmaktadır. Mükerrerlik yönünden dosyaların incelenmesinde dava konusu takibin tarih olarak önce açıldığı ve iki takip dosyasının karşılaştırılmasında dava konusu takibin mükerrer sayılamayacağı anlaşılmıştır....
yeni bir takip gibi işleme konulmaya çalışıldığını, ilamsız takibin süresinin İİK'nun ilgili maddesince 4+3 yıl sonra geçersiz olduğundan takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, bu davanın yeni dosya üzerinden açılmış yeni bir takibe konu olmuş Sivas İcra Dosyasının 2019/47870 No'lu dosyanın takibi olduğunu, karşı tarafın elinde kesinleşmiş bir mahkeme kararının olmadığını, aynı dükkan ipoteğinin farklı icra dosyaları ile farklı takiple ayrı ayrı tahsilata çalışıldığını, dükkan ipoteğinin senetler için verilmiş bir senelik teminat olduğunu, aynı dükkan ipoteğinin 2011 yılında yapıldığını ve Yargıtay 12. ve 8....
İcra Dairesi'nin 2018/12929 E sayılı dosyasından başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ikinci takipteki alacak kalemlerinin ilk takipteki alacak kalemlerinden farklı olduğunu, ikinci takibin hukuka uygun olduğunu beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibe konulan ilamın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve uyuşmazlık hakkında yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi üzerine verilen ikinci kararın konu edildiği ikinci takibin mükerrerlik nedeniyle iptalinin gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır. İİK'nın 40/1 maddesinde, "bir ilamın Bölge Adliye Mahkemesi'nce kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur." hükmü mevcuttur....
İcra Müdürlüğünün 2019/25822 E., 2019/25812 E. ve 2019/25833 E. sayılı dosyaları ile üç takip başlatıldığı ve her üç takibin de 22/08/2019 tarihinde başlatıldığı, esas itibariyle ilk takip dosyasının 2019/25812 Esas sayılı icra dosya olduğu gerekçesiyle mükerrerlik şikayetinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aynı mahkemece, davaya konu takibe dayanak aynı ilamdan doğan icra takiplerinin,14.11.2019 tarihli, 2019/495- 963 E.-K. ve aynı tarihli 2019/494- 964 E.-K. sayılı kararlarla iptaline karar verildiğini, mükerrerlik arz eden takiplerden biri hakkında şikayetlerinin reddine, diğer iki takip hakkında şikayetlerinin kabulüne karar verilmesinin çelişkili olduğunu, dava açılmasına sebebiyet veren davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Şikayete konu İstanbul Anadolu 14....
Zira uygulama tutanağı ile Subaşı Mahallesinin 01.10.1956 tarihinde kadastrosu kesinleşen eski 147 sayılı parselinin yüzölçümündeki hata düzeltilerek yeni yüzölçümü belirlenmiş uygulama tutanağında ayrıca komşu Ücret Köyünde yapılan kadastro çalışması ile davacı şirkete ait Ücret Köyünün 10.01.1969 tarihinde kadastrosu kesinleşen 2430 sayılı parselin 2282.55 metrekare ile dava dışı 3025 sayılı parselin 2009.23 metrekarelik bölümlerinin sehven daha önce kesinleşen Subaşı Mahallesi 147 sayılı parselinin içinde ölçüldüğü, mükerrerlik arz eden bu kısımların eski 147, yeni 15574 ada 1 sayılı dava konusu parsel içinde bırakıldığı belirtilmiştir. Her ne kadar davacı uygulama tutanağının askı ilanı süresi içinde dava açmış ise de Subaşı Mahallesinin eski 147 sayılı parsel ile kendisine ait Ücret Köyünün 2430 sayılı parselin mükerrerlik arz eden 2282.55 metrekarelik bölümünün iptali istemiyle dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER TESCİLİN OLMADIĞININ TESPİTİ VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen asıl ve birleştirilen davalar mükerrer kayıt nedeniyle tapu iptali- tescil, tazminat ve mülkiyetin tespiti davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleşen davalar, mükerrer kayıt nedeniyle tapu iptali-tescil, tazminat ve mülkiyetin tespiti isteklerine ilişkindir. Davacılar paydaşı oldukları ... köyü 171 parsel sayılı taşınmazın ......
Bu şekilde devam edilebilecek ilk takipten feragat edilmeksizin başlatılan ikinci takip mükerrerlik oluşturacağı gibi usul ekonomisi ilkesine de aykırılık teşkil eder. O halde; mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; Hisse Devri Sözleşmesi nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizin 2021/622 Esas sayılı dosyasının 28/04/2022 tarihli Ara Kararı ile derdestlik/mükerrerlik nedeniyle usulden reddine karar verilmek üzerine davalı borçlular ...HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ, ...İNŞAAT TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, ...YENİLENEBİLİR ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ ve AKIN ISI MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ hakkında açılan davanın HMK'nın 167. maddesi uyarınca tefrikine karar verilmiş ve dosya yukarıda yazılı mahkememiz esas sırasına kaydedilmiştir. Dosya incelendiğinde; davalı borçlular ...HOLDİNG A.Ş., ...İNŞAAT TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, ...YENİLENEBİLİR ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ, ......
San.Tic.Ltd.Şti'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve …,… sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu ödeme emirlerinin davacı tarafından mahkemelerine açılmış diğer iki dava dosyasında dava konusu edildiği görüldüğünden, bakılmakta olan davanın mükerrer olması sebebiyle incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Söz konusu ödeme emirlerinin içeriklerinin hesap dönemlerine göre ayrıştırılarak dava konusu edildiği; bu nedenle davada mükerrerlik olmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
