Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, meskeniyet şikayeti yönüyle dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, İİK'nun 82/1- 12 maddesine dayanan Meskeniyet Şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine hükmedilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafın 03/01/2023 tarihinde istinaf dilekçesi verdiği, istinaf dilekçesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuka ve yasalara aykırı olduğunu ve mağduriyetinin giderilmesi için gereğinin yapılmasını talep etmiş ise de, sunduğu istinaf dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi bildirmediği görülmüştür. GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 342/2 maddesinde istinaf dilekçesinde hangi hususların bulunması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre 342/2- (e) fıkrası uyarınca başvuru sebepleri ve gerekçesinin istinaf başvuru dilekçesinde yazılması gerekir....

Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 28/04/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği, bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....

    Somut olayda; mahkemece, HMK'nun 297/1-c. maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğu, davacı borçlunun meskeniyet şikayeti hakkında gerekçe belirtilmeden karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun talebi ile ilgili HMK'nun 297. maddesine uygun olarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

      Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayeti ve kıymet takdir raporuna itiraz ile ilk derece mahkemesine başvurduğu, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.09.2017 tarih, 2017/129 E.- 2017/573 K. sayılı kararı ile meskeniyet şikayetinin süreden reddine kıymet takdirine ilişkin itirazın reddine karar verildiği, borçlunun ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 29.05.2018 tarih ve 2017/2040 E.-2018/1136 K. sayılı kararı ile davacının kıymet takdirne ilişkin itirazın reddine dair istinaf başvurusunun İİK’nun 363. ve HMK’nun 352. maddeleri gereğince reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine dair kararı yönünden 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmektedir....

        İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Mahkemece, borçlunun şikayete konu hacze muttali olduğu kabul edilen takip dosyasına sunduğu 14.07.2015 tarihli dilekçesinde ... plaka sayılı aracına konulan haciz şerhinin kaldırılmasının talep edildiği görülmüş olup, anılan dilekçeden, borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiğinin kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza, tapuda 14.01.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiye tebliğ edilmediği, kıymet takdirine ilişkin keşfin ise 29.09.2015 tarihinde yapıldığı dosyadaki bilirkişi raporundan görülmüş olup, borçlunun hacizden en erken bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmakla, 05.10.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir....

          ın ipotekli taşınmazın haline münasip meskenleri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süresinde olmadığı ve şikayet konu taşınmazın ipotek ettirilmesi sebebiyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacakları gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Öte yandan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....

            Meskeniyet şikayeti kısmen kabul edilip kısmen reddedildiğine ve alacaklı da yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, mahkemece, alacaklı yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, yargılama giderlerinin, meskeniyet şikayetinin kabul ve ret oranına göre taraflar arasında bölüştürülmesi yerine, tamamının alacaklı üzerinde bırakılması da isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              in ipotekli taşınmazın haline münasip meskenleri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayete konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin niteliği dikkate alındığında davacıların meskeniyet iddiasından feragat etmiş sayılacakları gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'in icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Diğer taraftan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....

                İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, İİK'nun 82/12 maddesine istinaden Kırıkkale İli, Merkez İlçesi, Sanayi Mahallesi, 4550 ada 8 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti olup davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır....

                Dereceden ipotek tesis edildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz aşaması bulunmadığından takibin niteliğine göre davacının meskeniyet iddiasının dinlenebilmesinin olanaklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu