Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı icra dosyasındaki takibin durdurulmasını, uygulanan hacizlerin banka blokelerinin kaldırılmasını ve İcra Müdürlüğü kasa hesabına ödenen meblağ olması halinde bu ödemenin de takip alacaklısına yapılmamasını, haklı davanın kabulünü ve ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ...E. Sayılı icra takibinin iptalini, alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Dava her ne kadar menfi tespit davası olarak belirtilmiş ise de talep ve dava dosyası nazara alındığında davanın, takibin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İİK 71 maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir....

    Mahkemece, menfi tespit davalarında ispat yükünün kural olarak alacaklıya düştüğü; davacı tarafından cironun protestodan sonra yapıldığı ve bu nedenle alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, alacağın temlikinin ise hukuka uygun yapılmadığının iddia edildiği, BK'nun 163. maddesine göre alacağın temlikinin geçerlilik şartının yazılı şekilde yapılması gerektiği davalıların, davacının iddiasına karşı ve davanın esasına ilişkin olarak herhangi bir delil bildirmedikleri; bu halde geçerli bir bono veya geçerli bir alacağın temlikinden söz edilemeyceği, ispat yükü üzerine düşen davalı alacaklının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... tarafından Şarkikaraağaç İcra Müdürlüğü'nün 2008/327 esas sayılı takip dosyası üzerinde davacı aleyhine yürütülen 2500 TL asıl borçtan davacı ... İpekçi'nin sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

      Takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğramış olması halinde borçlu, İİK'nın 71, 33-a ve 33. maddeleri uyarınca zamanaşımını ileri sürebilir. ------ Somut olayda; davacı borçlunun takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı yönünde ödeme emrine usulüne uygun bir itirazda bulunmaması nedeniyle takibin kesinleşmesine yol açtığı, alacağın takipten evvel zamanaşımına uğradığı iddiasıyla menfi tespit davası açılamayacağı anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, alacağın temlikinden kaynaklanan takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; (13.) Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava açıldıktan sonra davacı tarafından 09/01/2015 tarihinde dava dosyasındaki alacağın tamamı ... Ltd. Şti.'ne temlik edilmiştir. Mahkemece alacağın temlikinden dolayı davacının sıfatının son bulması nedeniyle yargılamaya temlik alan şirket nezdinde devam edilerek hükmün de temlik alan dava dışı şirket adına kurulması gerekirken davada taraf sıfatı kalmayan davacı hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit - itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, davacı ile davalı arasındaki abonelik ilişkisi nedeni ile davalıya borçlu olunmadığının tespiti, karşı dava ise davacı ... ... A.Ş'nin sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları sonucu asıl dava yönünden takip yapılmadan önce menfi tespit davası açıldığından bu davanın açılmasında hukuki yararı bulunduğu buna göre 62.640,38 TL gecikme zammının 26.656,08 TL.'...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava itirazın iptali talebine ilişkindir. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87- 88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

              de bulunmadığını, menfi tespit davası sonucunda verilen hükmün kesin hüküm olarak itirazın iptali davasını etkileyecekse de bu durumda en fazla iki davanın birleştirilmesi, bu mümkün olmazsa, menfi tespit davasının, sonra açılan itirazın iptali davasında bekletici mesele yapılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

              DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz KARAR TARİHİ : 15.12.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 15.12.2021 Eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin asıl davada mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin karara yönelik itirazın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde asıl davada davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Somut olayda, asıl davada davacı olan ... ile birleşen davanın davalısı olan yüklenici ... ...Şirketi arasında gölet inşaasına ilişkin sözleşme akdedildiği, yüklenici ... ...Şirketinin işte kullanacağı ürünü asıl davanın davalısı olan ... ...Şirketinden satın aldığı, yüklenici ... ...Şirketinin satış sözleşmesinden doğan borcu karşılığında iş sahibi ...'den olan alacağını satıcı ...... Şirketine temlik ettiği, alacağın temlikinin ...'ye bildirildiği, satıcı .........

                Ödeme emrine süresinde itiraz etmiş borçlunun da menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.Çünkü ilamsız takibe itiraz halinde yalnızca takibin durmasını sağlamakta olup icra takibini ortadan kaldırmamaktadır.Takibin iptali ise menfi tespit davasının sonunda hüküm altına alınacak bir sonuçtur.Aksinin kabulü borçluyu,itirazın iptali davasının açılmasını beklemeye zorlamak ve alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılana dek sürüncemede kalmış --- altında tutacak olup borçlunun hukuki yararı var kabul edilmelidir.Hukuk Genel Kurulu da bu görüşte olup,Yargıtay dairelerinin eski tarihli kararlarında aksi görüşte kararlar mevcut olsa da güncel kararları da bu yöndedir....

                  UYAP Entegrasyonu