Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/782 ESAS - 2022/325 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını, borcun haricen ödenmesine rağmen davalı tarafından bunun İcra Dairesi'ne bildirilmediğini, halen borçlu göründüğünü belirterek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, fazladan ödediği 62,00 TL'nin iadesine, lehlerine %20 icra inkar tazminatı ile ücret ve masraf takdirine karar verilmesini talep etmiştir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/118 Esas KARAR NO : 2019/38 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/02/2018 KARAR TARİHİ: 22/01/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından kambiyo senedine dayalı alacak iddiasıyla .... İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, alacaklı tarafından kötü niyetli başlatılan takibin iptali gerektiğini, davaya konu çek hakkında açılan menfi tespit ve istirdat davasında .......

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın menfi tespit davası olduğunu, kurumun davacının, boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığı olgusunu tespit ettiğini, buna bağlı olarak davacının yetim aylığının kesildiğini, davacı hakkında ilamsız takip başlatıldığını, itiraz edilmeden kesinleştiğini, davacının açtığı davanın reddi gerektiğini, mahkemenin icra takibine yönelik tedbir kararının doğru olmadığını, 2004 Sayılı Kanunun 72/2. Maddesinde ; "İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir." hükmünün olduğunu, teminatsız tedbir verilmesinin doğru olmadığını , öncelikle verilen tedbirin tümden kaldırılmasını ve itirazlarının kabulünü talep etmiştir....

    Takipten sonra ödenen Temmuz Ağustos Eylül aylarına ilişkin 2.025 TL 'lik meblağ menfi tespit davasının konusunu teşkil edemez. Takipten sonraki ödeme takibin iptali sebebi olabilecektir. Bu husus ise icra mahkemesinin görev alanındadır. Takip tarihinde borç mevcut olduğundan bu kalem yönünden de menfi tespit davasının yersiz olduğu değerlendirilmiştir. Takibin haklılığı bu şekilde belirlenmiş ise de ödeme emrine itiraz, süresinde gerçekleşmediğinden icra müdürlüğü takibin devamı yönünde karar vermiş ve bu karara karşı icra hukuk mahkemesine yapılan başvuru reddedilmiştir. Dolayısıyla itirazın iptali davası yönünden hukuki yarar bulunmamaktadır. Menfi tespit davası ise az önce açıklanan nedenlerden dolayı reddedilmiştir. Menfi tespit davasında paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir verilmiştir. Dava alacaklı lehine sonuçlanırsa tedbirden dolayı uğranılan zarar aynı davada karara bağlanır ve % 20'den aşağı olamaz (2004 SY madde 72/4)....

    Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....

      DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/12/2022 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Çek İptali ve menfi tespit taleplerine havi dava ve tedbir taleplerinden ve müvekkil tarafından davalı .... Akaryakıt Enerji Nakliyat İnşaat San. Tic Ltd. şirketine keşide edilen; ......

        Davanın hukuki niteliği itibariyle takipten sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde tedbiren 14.03.2016 tarihli İcra Müdürlüğü muhtırasının İnfazının Durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın 72/3 maddesinde "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir", hükmü yer almaktadır. 2004 Sayılı İİK.'nın 72/3 maddesi ile ilgili düzenlemenin gerekçesi "...Borçlu, takip konusu olan alacağın haddizatında mevcut olmadığı hakkında her zaman yani takibin her safhasında menfi tespit davası açabilecektir....

        Davanın hukuki niteliği itibariyle takipten sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde tedbiren 14.03.2016 tarihli İcra Müdürlüğü muhtırasının İnfazının Durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın 72/3 maddesinde "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir", hükmü yer almaktadır. 2004 Sayılı İİK.'nın 72/3 maddesi ile ilgili düzenlemenin gerekçesi "...Borçlu, takip konusu olan alacağın haddizatında mevcut olmadığı hakkında her zaman yani takibin her safhasında menfi tespit davası açabilecektir....

          Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....

          Mahkemece, açılan davada önce menfi tespit talebi ile takibin iptali talebi tefrik edilerek, takibin iptali talebi ayrı bir esasa kaydedilmiş ve temyize konu eldeki davada takibin iptali talebiyle ilgili, yapılan yargılama sonucu belitildiği şekilde karar verilmiştir. Dosya kapsamından, açılan davanın 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu davalara Asliye Hukuk Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Menfi Tespit davasının davacı lehine sonuçlanması durumunda, icra takibi derhal durur ve bu hükmün kesinleşmesi ile icra takibi iptal edilir. Dolayısıyla, takibin iptali istemi menfi tespit davasının içinde olan bir taleptir. Her iki talebin ayrı dava konusu olarak görülüp; tefrik kararı ve ardından da görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu