İcra Müdürlüğü'nün 2019/45407 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin davacı yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, Davacının tazminat talebinin reddine, " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu çek 83.333,00- TL tutarında, 0925532 seri numaralı, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'ye ait, Sami Tovim emrine düzenlenen çek olup, bu çek de davalı Durak Gıda T3 Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ilamlı icra yolu ile başlatılan icra takibinde, şikayetçinin sair itirazların yanı sıra bila tarihli protokol kapsamında itfa, ibra ve feragat nedeniyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece işin esası incelenerek protokolün İİK’nun 33/1 maddesi kapsamında belge olmadığından, davanın reddi ve takibin devamına karar verildiği, karara karşı borçlunun temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür....
İİK. 33/2.maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir." Somut olayda, şikayetçi borçlu ...' na, örnek (10) ödeme emri 04.11.2006 tarihinde tebliğ edilmiş olup takibin kesinleştiği, şikayetçi borçlunun 11.12.2015 tarihli icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına ilişkin olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı olarak değerlendirilip süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, her ne kadar borçlu tarafından, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, 11.05.2018 ve 31.05.2018 tarihli protokollerde yer alan nafaka miktarı üzerinden hesaplama yapılması ve ödemeler dikkate alınarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilmiş ise de, sunulan belgelerin yukarıda izah edilen nitelikte salt bir ibraname olmadığı açıktır. Kesin hükmün bağlayıcılığı ve değiştirilemeyeceği açık yasa hükmü iken; adı her ne olursa olsun haricen düzenlenmiş bir belge ile hükmün yorumlanması/değiştirilmesi kabul edilemez. Taraflarca yapılacak iş mevcut protokolle somut uyuşmazlığa konu nafakanın tenkisi veya kaldırılması yönünde görevli mahkemede dava açmaktır. Aksi düşünce dar yetkili icra mahkemesinde yeni bir nafaka ilamı oluşturulması sonucunu doğurur. Mahkemelere düşen görev, kesinleşmiş mahkeme kararlarını yorum yoluyla işlevsiz kılmak veya değiştirmek değil, eksiksiz uygulamaktır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemelerinin dar yetkili mahkeme olmaları nedeniyle her iki mahkemede de dava açılmasında yasal engel bulunmadığı, geniş yetkili mahkemenin "kesin hüküm" nedeniyle davayı reddedemeyeceği, mahkeme kararının çelişkili olduğunu, bir yandan takibin iptali davası var diye dava usulden reddedilirken, diğer yandan gerekçesinde takibin iptali veya taliki davası açılabileceğinin belirtildiği, tahkikata geçilmeden ön inceleme duruşmasında karar verilmesinin de doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyasındaki itirazlarının; Davalı AE şirketi açısından; 2.000.000 TL asıl alacak, 510.137 TL 31.05.2019 itfa tarihine kadar sözleşme gereğince işlemiş temerrüt faizi 231.123,29 TL işlemiş temerrüt faizi toplamda 2.741.260,29 TL üzerinden itirazın iptaline, İşleyecek faiz oranına itirazın ise "asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 38 sözleşmesel temerrüt faizi ile" şeklinde iptali ile Takibin bu şekilde ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına, 1.098,93 TL açısından davanın kısmen reddine, Gerçek Kişi Davalılar açısından; 2.000.000 TL asıl alacak, 510.137 TL 31.05.2019 itfa tarihine kadar sözleşme gereğince işlemiş temerrüt faizi toplamda 2.510.137 TL üzerinden itirazın iptaline, İşleyecek faiz oranına itirazın ise "asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 38 sözleşmesel temerrüt faizi ile" şeklinde iptali ile Takibin bu şekilde ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet, İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, takip dayanağı ilam eda hükmü içermediğinden takibin iptali gerektiğini, takipte faize faiz işletilerek hukuka aykırı şekilde talepte bulunulduğunu, ayrıca borcun takip tarihinden önce itfa edildiğini ileri sürürek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, takipten önceki ödeme dikkate alınarak yapılan dosya hesabı doğrultusunda itirazın kısmen kabulüne, fazla talep edilen kısım için takibin kısmen iptaline karar verilmiş, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir....
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, sunulan borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı "... İnşaat Taahhüt Ticaret'in 27/05/2013 tarihi itibariyle hesaplanan prim aslı, işsizlik ve gecikme cezaları toplamı olan 20.182,00 TL'nin ödendiğine ilişkin banka dekontu" başlıklı belgede takip konusu bonolara atıfta bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından takibe konu senede ilişkin olduğu iddia edilen ödeme kabul edilmemekle ve ödeme belgelerinde senede açıkça bir atıfta bulunulmamakla ilgili belgelerin İİK.nun 169/1-a maddesi kapsamında oldukları kabul edilemez. Bu nedenle mahkemece itfa nedeni ile takibin iptali talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir....
İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir. O halde, mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği, İİK'nun 33/2. maddesinde ise "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir," hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; 23.12.2009' da icra emri , daha sonra 25.06.2014 tarihinde bakiye borç muhtırası tebliğ edilmiş ve borçlu 29.12.2014 tarihinde nafaka borcu bulunmadığı itirazında bulunmuştur. İcra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin ödemeler nedeniyle itfa itirazının İİK'nun 33/1. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır....