İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi takip tarihinde borçlunun kısıtlı olduğu halde takibin kısıtlının adı gösterilmek sureti ile vasiye yönlendirilmesi gerekir, doğrudan kısıtlı hakkında takip yapılması yerinde değildir, ödeme emri vasi adına tebliğe çıkarılmış ise de; borçlunun adı belirtilmeyerek, doğrudan vasiye ödeme emri tebliği de usulsüzdür. Ancak dava dilekçesinde ödeme emrinin iptali talep edildiği halde talebin aşılarak ödeme emri yerine takibin iptaline karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebinin kısmen kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2020 tarih, 2020/82 esas ve 2020/235 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Şikayetin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 20....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, icra dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline ilişkin kararın temyiz edildiğini, takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yapılan temyiz incelemesi temyiz sonucunda takibin iptali halinde müvekkilinin telafisi zor durumlara düşebileceğini, bu nedenle ödeme emrinin iptalinin gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra emrinin iptaline ilişkin karar kesinleşmeden düzenlenen ödeme emrinin iptali şikayetidir. İzmir 17....
İcra Müdürlüğünün 2015/4311 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibinde ... sigorta poliçe limiti olan 15.000,00 TL diğer borçlular ise yapılan ödemenin tamamından sorumlu tutulduğunu, takibe borçlular tarafından süresinde itiraz edilerek takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına sadece ... sigorta hakkındaki takibin 15.000,00 TL ve ferileri ile birlikte sınırlı tutulmasına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendilerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili davanın reddini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucu yerel mahkemece ... 6. İcra Dairesi'nin 2015/4311 sayılı icra takip dosyasında; ... Sigorta A.Ş'ne ödeme emrinin tebliğ edilmediği, ödeme emri tebliğ edilmediğinden, ......
Mahkemece; Davacı T1 usulsüz tebligat şikayeti bakımından davanın süreden reddine, davacı T1 takibin iptali talebinin süreden reddine, davacı T2 takibin iptali talebinin reddine, davalı tarafın tazminat talebinin reddine, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....
Bu iddia, ancak alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasında tartışılacak bir husus olup, bu sebeple takibin ya da ödeme emrinin iptaline karar verilmesi mümkün olmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Davacı takibe dayanak sözleşmeye ilişkin olarak damga vergisi ödenmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep etmiş ise de, söz konusu eksikliğin ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, vergi alacağının her zaman ilgilisinden tahsil edilebileceği anlaşıldığından davacının bu konudaki istinaf sebebi de doğru görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 02/04/2021 tarih, 2021/132 esas 2021/199 karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile Eskişehir 1. icra müdürlüğünün 2018/9886 esas sayılı dosyasında 532,60 TL işlemiş faiz yönünden takibin iptaline, davacının icra emrinin iptali istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen ödeme emrinde ipotek akit tablosu ve resmi senet bulunmadığından İİK'nın 148. maddesi uyarınca ödeme emrinin iptali gerektiğini, ödeme emrinde hemen ödenirse şeklinde hesap özeti bulunduğunu ve bu kısmında iptali gerektiğini, takip dayanağı belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğini belirtmiştir. Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte icra emrinin iptali istemine ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/433 ESAS - 2021/769 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yapılan takipte alacaklı tarafın elektronik imza ile imzalayarak Uyaptan gönderdiği takip talebi ile müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin birbirinden farklı olduğunu, Uyap sisteminden gelen takip talebinde herhangi bir belgeye dayanılmadığını, buna rağmen 18/06/2021 tarihinde dayanak belgelerin icra müdürlüğüne gönderilerek ödeme emri ile tebliğe çıkartılmasının istenildiğini, bu nedenle dışarıdan hazırlanan ödeme emrinin müvekkiline tebliğe çıkartıldığını, 22/06/2021 tarihli ödeme emri ile müvekkiline takibe dayanak belgelerin gönderilmediğini belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İlk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, takipte istenen işlemiş faiz alacağının ilam ile uyumlu olduğu, fazlalığın bulunmadığı, uyap ortamından davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasının içerisinde icra emrinin bulunduğu, mazbata üzerinde ödeme emri ve maaş haczi ihtiva eder yazısının icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği, takip talebinde borcun sebebinin gösterildiği, İİK'nun 24. maddesinde, icra emrinin ekinde mahkeme ilamının gönderilmesi gerektiğine dair herhangi bir düzenleme bulunmayıp, icra emrinin ekinde mahkeme ilamının gönderilmemesi icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ancak, iptali istenen ödeme emrinin Senirkent İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/7 Esas 2020/11 Karar ve 06/11/2020 tarihli kararına istinaden yeniden çıkartılan ödeme emri olduğu, daha önceki ödeme emrine ilişkin yukarıda esas numaralı dosya ile açılan davada ödeme emrinin iptaline karar verildiği, ikinci defa davacıya 20/12/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinde takip dayanağı belgelerinde tebliğ parçasına eklenmiş olduğunun görüldüğü, mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak ikinci ödeme emrinin de iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygun değilse de, istinaf edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı çerçevesinde bu husus bozma nedeni sayılmamış, davacının davasının reddi gerektiğinden, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının tüm istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; dava konusu takip dosyasında ilk ödeme emrinin 30.12.2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, yapılan davetiyeye takip dayanağı belgelerinin eklenmediği ve davanın 1.İcra Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı şikayet sonucu 2009/1445 Esas 2010/358 Karar sayılı ilamla, şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davalının ilk ödeme emrinden sonra aynı zamanda borca da itiraz edip takibi durdurduğu, takibin durduğu 31.12.2009 tarihinden sonra 1 yıl içinde iptal davası açılması gerektiği, itirazın iptali davası ise 18.05.2011 tarihi olup, yaklaşık 1,5 yıl sonra açıldığı, davacının ilgili icra dosyasından gönderdiği 10.06.2006 tarihli ödeme emrini sadece ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü giderdiği, dava süresinin başlangıcı için bu tarihin esas alınamayacağı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....