Tebligat Kanunun aradığı şartlara haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinden 01/08/2019 tarihinde haberdar olduğunu, ikametgahının Osmaniye ili Kadirli İlçesi Azaplı Köyü olduğunu, İİK.nun 50.maddesi atfıyla HMK.nun ilgili maddeleri gereği icra takibinin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğini, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, takibe konu ödeme emrinin örnek 7 olduğunu faiz ve buna benzer durumların itirazla duracağını, karşı taraf ile herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığını, bu kadar borcunun olmadığını, bu nedenle asli ve ferileri dahil olmak üzere borcun tamamına ve sebebine itiraz ettiğini bu nedenlerle ödem emrinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin muttali olunan 01/08/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, İskenderun İcra Dairesinin 2019/15840 Esas sayılı dosyasındaki takibin Kadirli İcra Müdürlüğünün 2019/235 Talimat sayılı dosyasındaki hacizlerin iptali ile durdurulmasına, takibin iptaline, kötü niyetli karşı...
üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine dair 17.12.2018 tarihli karar alınmış ise de haklarında takibin devamına karar verilen borçluların ihtiyati haciz kararı gereğince uygulanan hacizlerin talep halinde ve masraf karşılığında yeniden uygulanmasına karar verildiği, davalı borçlu gerçek kişiler hakkında karar sonrasında aynı tarihli yani 17.12.2018 tarihinde takip talebi düzenlendiği, takip talebinde alacaklı bankanın 418.282,72 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere 470.327,14 TL alacağın tekerrür olmamak şartıyla ve 4.800,00 TL gayri nakdi kredi bedeliyle birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı borçlu gerçek kişilere ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilleri tarafından 28.12.2018 tarihli dilekçeyle ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ alındığı belirtilmek suretiyle icra takibine ve borca itiraz ettikleri, davacı bankanın davalı borçluların 28.12.2018 tarihinden önce ödeme emri tebliğ edilmeden 20.12.2018 tarihinde iş bu itirazın iptali...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı Avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacının başkan yardımcısı olduğu ... Konutları Site Yönetimi'ne ait prim ve işsizlik sigortası primi borçları nedeniyle gönderilen iki adet ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.Makemece, işsizlik sigortası primi borcunun tahsili için çıkarılan 2008/13960 takip sayılı ödeme emrinin davadan sonra ödenmekle konusu kalmadığı, 2008/13961 takip sayılı takip bakımından ise takibin 27.795,57 TL asıl alacak, 20.996,05 TL gecikme zammı üzerinden devamına karar verilmiştir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 13/06/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; takip borçlusuna gönderilen ödeme emri tebliğ edilmese bile itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için iradesini sürdürerek itirazın iptali davası açılması sebebiyle borçlunun itirazı geçerli olup, mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; ödünç para verildiği ve borcun ödenmediği iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İcra dosyasının tetkikinden; davalıya ödeme emrinin tebliğ edilemediği, ancak icra takibinden haberdar olan davalının itirazı üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafın talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu icra takibinin 19/03/2020 tarihinde henüz takip yasağı başlamadan başlatıldığını, ödeme emrinin geç postaya verildiğini, bu nedenle takibin iptalini gerektiren bir durum olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "... icra dosyasının incelenmesinde ödeme emrinin 19/03/2020 tarihinde düzenlendiği, Covid 19 nedeniyle icra takiplerinin 22/03/2020 tarihinden itibaren durdurulmasına karar verildiği, takibin durdurma tarihinden önce açıldığı anlaşılmakla davanın reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda, murisin takipten önce 09.03.2015 tarihinde öldüğü, mirasçılar hakkında mirası ret süresi geçtikten sonra 29.06.2015 tarihinde takibe girişildiği, borçlulardan Meryem'e ödeme emrinin 08.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlular ..., ..., ... 'e ise ödeme emri tebligatının 07.07.2015 tarihinde yapıldığı, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının da; icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden önce 15.05.2015 tarihinde alındığı görülmektedir. Öyleyse, icra takibi, mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olduğundan, olayda, İİK.'nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesi hükmünün uygulama yeri olmadığı açıktır. Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur....
Maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmü yer almakla birlikte borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş sözleşmesinin feshinden sonra İş Kanunundan kaynaklanan tüm alacakların tamamının ödeme emrinin tebliğinden önce maaş hesabına yatırıldığını, ödeme emri gönderilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verdi. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlattığı, ödeme emri tebliğ edilmeden önce asıl borcun ödendiği gerekçesi ile itirazın likit olan ve kabul edilen faiz alacağı üzerinden kısmen kabulüne, % 20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir....
Davacı,gayrimenkul satış vaadi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalı,duruşmalara katılmadığı gibi, cevapta vermemiş, mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edilmediğinden bahisle geçerli bir itiraz bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.İcra Müdürlüğünce davalı borçluya çıkartılan ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş ise de davalı borçlu icra takibini haricen öğrendiğini belirtmek suretiyle icra takibine itiraz etmiş, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takip durmuştur. Davacı, takibin durması uzerine süresinde itirazın iptali davası açmıştır.Öyle olunca artık geçerli bir itirazın varlığının kabulü gerekir. Mahkemece, işin esasına girilerek 2011/7420-14497 sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....
taranmış olan fiziki dosyamızın incelenmesinde takip talebi ve ödeme emrinin imzalı olduğunu, borçlu T1 takip talebinde ve ödeme emrinde borçlu olarak isminin geçtiği, borçluya ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ve 06/08/2014 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği" gerekçesinin yersiz olduğunu belirterek, öncelikle usul ve yasaya aykırı takibin iptaline, olmadığı takdirde; ödeme emrinin iptaline, öncelikle takibin takibin durdurulmasına, müvekkilin malvarlığına ilişkin hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesi istemlerimizi," talep ve dava etmiştir....