Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/10119 Esas sayılı dosyasından taleple icra emrinin gönderilmesi suretiyle yapılması gerekirken ayrı bir mükerrer takip yapıldığını, takip dayanağı kararda hükmedilmeyen alacakların hükmedilmiş gibi talep edildiğini belirterek, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2022/1469 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2022/1469 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilamlı icra takibinin mükerrer olduğu, icra emrinin ilama uygun olmadığı iddiasıyla takibin ve icra emrinin iptali şikayetidir. İzmir 9....

    belirterek davanın kabulü ile icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın kaldırılması ve iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ve kaldırılması ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez ya da ayrı takip yapılmaz. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa, bunlar yönünden borçluya asıl icra dosyasında icra emri tebliğ edilmelidir....

      İcra Dairesine gönderilerek ... esas sayılı dosya numarasını almış olduğu, uyap üzerinden yapılan incelemesinde dosyada masraf olmadığından yetkili icra dairesince ödeme emrinin borçluya tebligat çıkarılmadığı, takibin devam ettiği, itirazın iptali davasının görülebilme şartının borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz edilmesi ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği ve davalı borçlu yönünden takibin durmadığı, itirazın iptali davasında takibin durmasının dava şartı olduğu, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/140- 160 esas ve karar sayılı ilamıyla ikinci kez gönderilen icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu karar kesinleşmeden vekil sıfatıyla kendisine üçüncü bir icra emri gönderildiğini, takibin dayanağı olan ilamın mahkeme ilamı olmaması nedeniyle icra emrinin müvekkiline tebliğ edilmesinin gerektiğini, vekil sıfatıyla kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca dayanak belgelerin icra emriyle birlikte tebliğ edilmemesi nedeniyle icra emrinin iptalinin gerektiğini, kesinleşmiş bir hesap özeti bulunmadan ilamlı takip yapılamayacağını belirterek takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine ---- esas sayılı takip dosyasından 156.092,22 TL asıl alacak, 2.058,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 158.150,29 TL alacağın tahsili konusunda icra takibi başlatıldığı, gönderilen ilamsız takiplere ilişkin ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı tarafından itiraz edildiği, davacı tarafça --- dosyasından açılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemi sonucunda, Mahkemece --- iptali ile takibin devamına karar verildiği, daha sonra bu takip dosyasının yenilenerek ---- dava dosyasından verilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili ilamın, ---- esas sayılı takip dosyasından takibe konu yapılarak --- alacağın tahsili konusunda ilamlı icra takibi yapıldığı, gönderilen icra emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, daha sonra işlemsiz kalan takip dosyasının yenilenerek----- esas numarasını aldığı, takipsiz bırakılan takip dosyasının yenileme talebinde bulunulduğu, ancak yenileme isteminin davalı borçluya tebliğ edilmediği...

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/697 E. - 2016/304 K. sayılı ilamıyla davanın kabulü ile takibin 266.841,00 TL üzerinden devamına karar verildiği, alacaklının 19.04.2016 tarihli yenileme talebiyle birlikte borçluya örnek 4-5 örnek icra emri gönderildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, faize itiraz ettiği, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilir. Takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoktur. İtirazın iptali kararı ile birlikte, takip, asıl alacak ve faiz oranı yönünden kesinleştiğinden, alacaklı itirazla duran takibe devam etme hakkı kazanır. Daha önce takibe konu edilen ve mahkemece takibin devamına karar verilen alacak kalemleri yönünden takibe devam edilebilmesi için ayrıca bir icra emri gönderilmesine gerek yoktur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İcra Takibinin, İcra Emrinin İptali ve Faizin Tenkisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık takibe konu edilen ilamdaki iştirak nafakasının tahsiline yönelik başlatılan icra takip dosyasında, icra emrinin ilama aykırı şekilde düzenlendiği gerekçesi ile, takibin ve icra emrinin şikayet yolu ile iptaline ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.03.2008 (pzt.)...

              İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçesine göre ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken direkt olarak takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, icra müdürlüğünün ödeme emrini eksik düzenlemiş olduğunun kabulü halinde dahi eksikliğin neticesinin takibin iptali ile sonuçlandırılarak kusurun alacaklı konumunda bulunan müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu, ödeme emrindeki eksiklikler tamamlanmak suretiyle borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesinin takip iptal edilmeden de mümkün olduğunu, söz konusu eksikliklerinin takibin iptalini gerektirmeyeceğinin Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, davacı tarafça takibin iptali açısından senet aslının icra müdürlüğü kasasında yer almıyor oluşunun gerekçe gösterildiğini, senet aslının icra müdürlüğü kasasında bulunmadığı yönündeki iddialarının gerçeklik payının bulunmadığını beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir...

              Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. Takibin kesinleştirilmesi için takip talebine ve ilama uygun icra emrinin borçlunun ilamda yazılı olan vekiline tebliği gereklidir....

                UYAP Entegrasyonu