DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ------- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularının mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 176.663,70 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalının süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; ------ esas sayılı dosyasında, -----Karar sayılı kararı ile icra dosyasında gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmış, bu karardan sonra yeni bir ödeme emrinin düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise bu yeni ödeme emrinin borçluya tebliğ edilip edilmediği hususunda icra müdürlüğünden bilgi sorulmuş, yeni ödeme...
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.11.2014 tarih, 2014/1209 Esas - 2014/10997 Karar sayılı ilamıyla iptaline karar verildiği, ancak akabinde yeniden ödeme emri çıkarıldığı, bu ödeme emrinin 03.12.2014 tarihinde davalı tarafından tebliğ edildiği, itiraz üzerine takibin bu kez 31.12.2014 tarihinde durdurulduğu, 31.12.2014 tarihinde mevcut itirazın iptali davası açıldığı, davalının yaptığı ödemenin ise davadan sonra ve ana paraya yönelik olup, bu 23/03/2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
dairesine bildirmeye mecburdur.Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe başlandığı, borçluya ödeme emrinin 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 20/11/2014 tarihinde iflas erteleme davasında verilen tedbir kararını sunarak takibin durdurulmasını talep ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında yabancı para alacağına istinaden başlatılan ilamsız icra takibinde takip talebinin ve ödeme emrinin İİK 58/3. maddesi hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2019/3808 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında yabancı para alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmektedir. Davacı taraf icra hukuk mahkemesine başvurusunda takip talebi ve ödeme emrinde Yabancı Para alacağının hangi tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrildiğinin belirtilmediği, bu nedenle takip talebi ve ödeme emrinin yasaya uygun olmadığını iddia ederek takibin iptalini talep etmiştir. Dava İİK.nun 16.maddesi gereğince şikayete ilişkindir. Takibe konu alacağın USD olarak gösterildiği, alacaklının takip talebinde ve ödeme emrinde alacağın Türk Lirası karşılığının gösterildiği anlaşılmaktadır....
Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, takibin bütün ortaklar hakkında başlatılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Somut olayda; dosya içerisinde bulunan takip talebi ve örnek no:7 ödeme emrinin incelenmesinde; adi ortaklığı oluşturan ve tüzel kişiliği bulunan ortaklar ... İnş. Taah. Turz. San. Ve Tic. Ltd Şti ve ... İnş. Taah. Ve Tic. A.Ş.'nin ayrı ayrı borçlu taraf olarak yer aldığı görülmektedir. Tüzel kişiliği, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklığın düzenlenen takip talebi ve ödeme emrinde taraf olarak gösterilmemesi yerinde olmakla beraber borçlusu iş ortaklığı olan faturaya dayalı olarak adi ortaklığı oluşturan şirketler hakkında yapılan takipte, talep edilen alacağın adi ortaklığın borcundan kaynaklandığının belirtilmediği görülmektedir....
Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, takibin bütün ortaklar hakkında başlatılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Somut olayda; dosya içerisinde bulunan takip talebi ve örnek no:7 ödeme emrinin incelenmesinde; adi ortaklığı oluşturan ve tüzel kişiliği bulunan ortaklar ... İnş. Taah. Turz. San. Ve Tic. Ltd Şti ve ... İnş. Taah. Ve Tic. A.Ş.'nin ayrı ayrı borçlu taraf olarak yer aldığı görülmektedir. Tüzel kişiliği, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklığın düzenlenen takip talebi ve ödeme emrinde taraf olarak gösterilmemesi yerinde olmakla beraber borçlusu iş ortaklığı olan faturaya dayalı olarak adi ortaklığı oluşturan şirketler hakkında yapılan takipte, talep edilen alacağın adi ortaklığın borcundan kaynaklandığının belirtilmediği görülmektedir....
mahkeme kararının kaldırılmasını, usulsüz tebliğ sebebiyle ödeme emrinin iptali ile öğrenme tarihi olan 16.10.2019 tarihi olarak ödeme emri tebliğ tarihinin tespit edilmesini, zaman aşımı sebebiyle takibin iptalini icranın geri bırakılmasını, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
nun 179/b maddesi gereğince iflas erteleme tedbir kararında takibin durudurulması yönünde karar verildiğinden dolayı takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, borçlunun yetki itirazının kabul edildiği, takibin iptali yönünde şikayeti konusunda karar verilmediği anlaşılmaktadır.İİK'nun 150/a-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur....
örnek 9 ödeme emrinin iptali gerektiği kanaati ile istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu hakkında 08.11.2019 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....