bulunmadığını, dolayısıyla davalı tarafa borcunun da bulunmadığını, takip dayanağı senedin icra kasasına teslim edilmediğini, müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 13.04.2021 tarihinde haberdar olunduğunu, ayrıca takip alacaklısının hangi takip yolunu seçtiğini takip talebinde bildirmediğini ileri sürerek ödeme emrine, takibe ve borca itirazlarının kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu halde, takip dayanağı bonoların muaccel olmadıkları yönündeki iddianın kabulü mümkün olmayıp, bu sebebe dayalı olarak takibin iptaline yönelik şikayetin reddi gerekmiştir. Davacılar her ne kadar ödeme emrinde takip konusu alacağın anaparası, işlemiş faizi, faiz oranı, faizin işlemeye başladığı gün, takip dayanağı belgelerin tarih ve tutarının ödeme emrinde yer almadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini iddia etmiş ise de; ödeme emrinin incelenmesinde 244.000,00 TL asıl alacak, 11.015,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 255.015,10 TL'nin %19,50 avans faizi ile birlikte ödenmesinin emredildiği, takip dayanağı senetlerin vade ve miktarlarının "10.03.2019 122.000,00 TL; 10.04.2019 122.000,00 TL 2 adet senet" biçiminde açıkça yazılı olduğu, işlemiş faizin başlangıç tarihinin vade tarihi olduğunun ödeme emrinden açıkça anlaşılabildiği, bu halde ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin de reddi gerektiği değerlendirilmiştir....
İncelenen tüm dosya kapsamı ve mahkememizce, usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğine kanaat getirilerek yeterli bulunan, denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda; Davacı T4 yönünden yapılan incelemede, şikayete konu icra takibinin kambiyo takibi olduğu bu sebeple itirazların icra mahkemesine yapılabileceği, ödeme emrinin davacı borçluya 25/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itirazlarını icra mahkemesine yapması gerektiği, süresi içerisinde mahkemeye yasal itirazların yapılmadığı ve takibin kesinleştiği bu sebeple davacı şirket yönünden davanın süreden reddine karar vermek gerekmiş, davacı asil yönünden yapılan incelemede ise, takipte davacı asile gönderilen ödeme emri tebliğ evrakında "bu zarfta ödeme emri vardır" şerhinin bulunduğu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin açıklamanın tebligat parçası üzerinde yeralmadığı,takibin kambiyo takibi olduğu ve dayanak belgenin onaylı...
Sayılı kararı gereği iptal edilerek ilama uygun hale getirilmesi gereken icra emrinde asıl alacak kaleminin düzeltilmediğini, yalnız harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin eklendiğini, takibin 03/09/2019 tarihli ödeme emri üzerinden hesaplanarak işlemlere devam ettiğinin tespit edildiğini, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğunu, yorum yolu ile değiştirilerek icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlenemeyeceğini, ilama aykırılık şikayetinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayete konu olduğunu, icra takibinin iptalinin gerektiğini, ilamdan önceki 09/09/2019 tarihli ödeme emrinin ilama uygun hale getirilerek 10/03/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilen 09/03/2021 tarihli icra emrinin iptalini, icra takibine, talep edilen asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına, yetkiye, takibin tüm ferilerine itirazın kabulünü, takibin iptalini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine" karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği, borçlunun İİK'nun 58 ve 61 maddelerine dayalı olarak icra mahkemesine takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı bulunmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58/4. maddesinde; senet, senet yoksa borcun sebebinin, takip talebinde gösterilmesi gerektiği, aynı maddenin 3. fıkrasında da, "alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdiinin mecburi ” olduğu hususları hüküm altına alınmıştır....
İcra Dairesi 2021/1327 esas sayılı dosyasından adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip talebi ile icra takibi başlatıldığını, 25.02.2021 tarihinde örnek no:13 ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip taleplerinde düzenlenen Örnek No:13 ödeme emrinin düzenlenme amacı takip talebine konu kiralanandan kiracının tahliye edilmesi olup, ödeme emrinin tahliye talepli olmak zorunda olduğunu, alacaklının adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip talebi hazırlarken takip talebi örneğinin (7) nolu bölümünün karşısındaki boş yere tahliye talebini yazması ve (9) nolu bölümün karşısındaki boş yerde de "haciz ve tahliye" şeklinde tekrarlanması gerektiğini, takip talebinde yer alması gereken işbu kayıtların takip talebinin şartları olduğunu, bu şekil şartlarına aykırı şekilde hazırlanan takip talebinin geçersiz olduğunu ve borçluya ödeme emri Örnek No: 13 ödeme emri gönderilemeyeceğini, ödeme emriin herhangi bir tahliye talebi içermediğini, alacağa...
GEREKÇE: Uyuşmazlık, takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebinin belirtilmediği ve dayanak belgelerin tebliğ edilmediğinden bahisle takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi talebine ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğünün 2021/22162 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklı tarafından 21.230,00 TL miktarlı alacağın tahsili için davacı borçlu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebinin "asıl alacak 21.230,00 TL" olarak belirtildiği, ödeme emrinin 26/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 02/09/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, senet aslının dosyada mevcut olmadığını, senet aslı kasada bulunmadığından imza incelemesi yapamadıklarını, müvekkili T1 için imza itiraz haklarını saklı tuttuklarını, diğer müvekkilinin asla imza atmadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını, bu nedenle borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca fotokopi senette ödeme yeri ve borçluların geçerli bir adreslerinin bulunmadığını, komisyon adı altında istenilen ücretin talebinin mümkün olmadığını, alacaklı veya vekilinin adına ödeme yapılacak banka adı ve hesap bilgilerinin ve yerleşim yerinin takip talebinde mevcut olmadığını söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
, takibin ve ödeme emrinin iptaline, müvekkili aleyhine haksız ve dayanaktan yoksun yapılan icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulması ile iptaline, davalı yanının %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, takip dosyasında müvekkiline çıkartılan ödeme emrinin İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini, yeniden ödeme emri çıkarılması gerektiğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirtmiş, esas yönünden de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre davacı tarafça, borçlu davalıya tebliğ edilen ödeme emrinin borç miktarının TL olarak açıkça gösterilmemiş olması sebebiyle iptaline karar verildiğini yeniden usulüne uygun düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş ödeme emrinin olmaması nedeniyle davacının itirazın iptali davası açma yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....