WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK'nun 67/1. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan ilamsız icra takibinde alacaklı ... tarafından borçlu ........'den alacak talebinde bulunulmuş, adı geçen borçluya çıkarılan ödeme emrinin tebliğine rağmen 7 gün içinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borca itiraz ederek takibin durmasını sağlamasıdır. Takip kesinleştikten sonra itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Somut olayda takibin kesinleşmesinden sonra takip borçlusunun ölmüş olması kesinleşen takibin mirasçılarına bildirilerek miras red edilmedikçe mirasçılar aleyhine yürütülmesi sonucunu doğurur. Süresinde itiraz edilmediğinden kesinleşmiş bir takipte sonradan borçlunun ölmesi halinde mirasçılarına yeniden ödeme emri çıkarılmasının hukuki dayanağı bulunmamaktadır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2021 NUMARASI : 2021/206 ESAS, 2021/262 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 2. İcra Mdnün 2017/40760 esas sayılı takip dosyasının ödeme nedeniyle infaz olunduğunu, infazen kapanmış bir dosyada herhangi bir işlem yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, icra müdürlüğünün İstanbul 11....

    Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının 29/08/2014 tarihinde fiziken ve UYAP'ta kayıtlı takip talebi ile SHM … Ltd. Şti. ve davacı şirket aleyhine üç adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, fiziken dosyada bulunan ve 30/10/2014 tarihli kaşeyi içeren ödeme emrinde, Tank Yapı … Ltd Şti ve SHM … Ltd Şti Ortak Girişimi ve SHM … Ltd. Şti.nin borçlu olarak yer aldığı, yine 12/02/2019 tarihinde UYAP'a taranan ve fiziken dosyada bulunan ve 12/02/2019 tarihli kaşeyi içeren ödeme emrinde Tank Yapı … Ltd. Şti. ve SHM … Ltd. Şti.nin borçlu olarak yer aldığı, ödeme emrinin 30/09/2014 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, davacı borçlunun yetkisiz temsilcinin çeki ciro ettiği ve iş ortaklığının taraf ehliyetinin bulunmadığı nedenine dayalı olarak takibin iptali istemi ile açtığı davanın, Ankara 12....

    Mahkemece takibin iptali yerine ödeme emrinin iptali kararı verilmesi hatalı ise de istinaf talebinde davalı alacaklı bulunduğundan aleyhine hüküm kurulamayacağından eleştirilmekle yetinilmiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

    Ancak, Kurumun davacı hakkında yapılan takibin mükerrer olup olmadığı ve borca ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine gönderilen 03.04.2012 havale tarihli cevabi yazıda, dava konusu 2008/18 takip sayılı ödeme emrinin mükerrer olmadığı ve ödeme de yapılmadığının bildirildiği, Kurumun 18.06.2012 tarihli yazısında şirketin “prim” borçlarından bahsedildiği, bu yazıdaki borç ve ödeme kayıtları ile dava konusu ödeme emrindeki borçların birebir örtüşmediği, ayrıca davacı tarafından sunulan 01.08.2005 tarihli Kurum yazısında da asıl borçlu şirketin “prim” borçlarının tahsil edildiğinin belirtilmiş olması karşısında Mahkemece, davacı hakkında yapılan icra takibinin mükerrer olduğu yönündeki tespit isabetsiz bulunmuştur....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/07/2019 tarih ve 2019/355 E sayılı dosyasında ödemeden men kararı olduğunu, karşı tarafa ödeme yapılamamasında kusurları bulunmadığından çek tazminatı ve çek komisyonu kalemlerine itiraz ettiklerini, ödeme emrinde icra müdürlüğü hesap numarasının bulunmadığını, ayrıca kendilerine tebliğ edilen ödeme emrinin üst kısmında il yada ilçe bilgisinin yazılı olmadığını, belgeyi imzalayan icra görevlisinin isminin yazılmadığını, belirterek yetki itirazının kabulüne, ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ; "... İİK'nun 60/2. maddesi çerçevesinde, icra dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmesi zorunlu olup, sonradan tamamlanarak bu eksikliğin giderilmesi mümkün değildir....

      İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, mahkemece takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, itirazın iptali kararının fer'isi niteliğinde olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine davacının yasal sürede borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, davalı alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası sonunda, İzmir 1....

      DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu mirasçı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu müteveffa Musa Kara aleyhine 28/08/2014 tarihinde icra takibi başlatıldığını,murisin takipten önce 01/03/2013 tarihinde vefat ettiğini, ölü olmasına rağmen tebligatın usulsüz gönderilerek takibin kesinleştirildiğini, muris Musa Kara adına kayıtlı taşınmaza 18/12/2018 tarihde haciz konulduğunu, takipten ve hacizden mart ayında haberdar olduklarını, icra müdürlüğüne 09/06/2020 tarihinde müracaat ederek müteveffa adına usulsüz takip yapıldığını ve taşınmazına konulan haczin fekkini talep ettiklerini, icra müdürlüğünce talepleri yerine getirilmeyerek sebepsiz sürüncemede bırakıldığını belirterek muris adına başlatılan takibin/ödeme emrinin iptali, hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 25/12/2020 gün, 2020/316 Esas 2020/531 "Şikayetin Kabulü ile; İstanbul 8....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen kira parasının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali takibin devamı ve % 40 icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline, takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından 23.02.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde 22.01.2010 başlangıç tarihli iş makinası kira sözleşmesine dayanılarak iş makinasının çalışması karşılığı bir haftalık 8.260-TL alacağın işlemiş faizi ile tahsili istenmiştir. Ödeme emri davalıya 24.02.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı takibe 04.03.2010 tarihinde itiraz etmiştir....

        - K A R A R - Dava, davalının alacaklı olduğu icra dosyasındaki ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ve satış bedelinin garamaten paylaştırılması gerektiğinden 22.01.2009 tarihli sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, ödeme emrinin memur vasıtası ile tebliğ edildiğini, kaldı ki ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğünü takip borçlusu dışında kimsenin ileri süremeyeceğini, davacı açısından İİK.nun 100.maddelerinin aradığı şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacının davalının takip dosyasındaki işlemlerden dolayı takibin tarafı olmadığından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülemeyeceğini davalının haczinin daha önce kesin hacze dönüştüğünü düzenlenen sıra cetvelinin hukuka uygun olduğundan şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu