İcra takibine konu ödeme emrinin usulsüz olduğuna yönelik itirazın icra hukuk mahkemesinin kararı ile reddedildiği, bu karara karşı yapılan istinaf talebinin de reddedilerek ödeme emrinin kesinleştiği, takibin devamına karar verildiği davacının beyanından anlaşılmış olmakla davacının dava açmakta hukuki yararı kalmamıştır. Davacı vekilinin, itirazın iptali davası açmadan önce, tartışmalı olan ödeme emrinin hukuki durumunu bekleyerek, ödeme emrinin iptali halinde yeni bir ödeme emri tebliği ile itiraz halinde huzurdaki davayı açması veya ödeme emrinin usulüne uygun olduğunun belirlenmesi halinde zaten itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacağından hukuki süreci beklemeden dava açmasına davalının sebebiyet verdiği kabul edilemeyeceğinden davanın reddi ile yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden REDDİNE, Alınması gerekli 80,70....
Takibe dayanak kredi sözleşmesinde müvekkilin şahıs/kefil olarak ismi bulunmamasına rağmen müvekkil takipte kötüniyetli olarak borçlu gösterildiğini, iki defa düşen dosyanın son yenilenmesi talebine ilişkin; 10/08/2016 tarihli icra dairesi kararında; borçlulardan T1'e ödeme emrinin tebliğ edilmediği, haciz talep etme sürelerinin başlamadığı, T1'e ödeme ve yenileme emrinin tebliğine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiğini, şikayet edilen tarafından bu karara itiraz edilmediğini, ancak bu karar olmasına rağmen ödeme emri tebliğ ettirilmeden alacaklı tarafından dosyaya tekrardan bir kısım haciz talepleri gönderilmiş olup, bu talepler aynı gerekçe ile 13/07/2017, 09/10/2017, 08/02/2018 tarihlerinde reddedildiğini, alacaklı tarafından işbu red kararları sonrasında ödeme emrinin ve yenileme emrinin borçlu müvekkile tebliğinin talep edildiğini, müvekkiline ödeme emrinin 01/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 01/03/2018 tarihinde icra takibinin zamanaşımına uğradığı, borca ve yetkiye...
tebliğ edilen ödeme ve icra emirlerine uygun şekilde Türk Lirası cinsinden yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
yönelik talebin reddine ilişkin karara karşı temyiz kanun yolu başvuru isteminde bulunulduğu anlaşılmakla; Davacı tarafça dava konusu edilen------dosyasından gönderilen ve bu ödeme emrine itiraz üzerine mahkememizce itirazın iptali ve takibin devamı konusunda açılan dava ile ilgili ödeme emrinin iptaline karar verilmiş bulunması nedeniyle usulüne uygun bir takipten ve gönderilerek tebliğ edilip buna dayalı olarak açılan davada usulüne uygun bir ödeme emrinden, takipten söz edilemeyeceği, kaldıki takip dosyasından yeniden düzenlenerek gönderilen ödeme emrine karşı davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine bu yapılan itirazın iptali konusunda da--------------- dosyasında itirazın iptali konusunda dava açıldığı ve dava dosyasının da derdest bulunduğu belirlendiğinden; Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın koşulları oluşmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Ltd Şti adında bir şirket bulunmadığını, düzenlenen ödeme emrinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, duruşmada davanın reddini istemiştir. Mahkemece takip talebinde borçlu şirkete ait vergi numarasının belirtildiği, davacı 3.kişinin takibin tarafı olmadığı, taraf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Davacı 3.kişi vekili, mahcuz menkullerin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde ödeme emrinin yasaya aykırı olduğunu belirterek ödeme emrinin iptalini istemişse de dilekçedeki açıklamalar ışığında uyuşmazlığın istihkak davasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime attir....
yapılan şikayetin birleştirilmesini mümkün olmadığı takdirde iki dosyanın ayrı ayrı kabulünü talep ettiğini, bu ödeme emrinin davacı ile davalı arasında Develi Asliye Hukuk mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının neticesine göre gönderildiğini takibe dayanak belgenin ödeme emrinin ekinde mevcut olmadığını taraflarına gönderilen tebligatta ödeme emri ve takip dayanağı şeklinde ihtarat bulunmasına rağmen taraflarına gönderilen tebligatta herhangi bir şekilde takip dayanağının bulunmadığını, İİK61/I....
Mahkemece; Şikayetin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/31550 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline , şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, eksik ve hatalı değerlendirme sonucu hukuka aykırı olarak verilen kararın kaldırılmasını, dava dilekçesinin usul ve yasaya aykırı şekilde düzenlendiğini, dava dilekçesinin açık ve anlaşılır bir şekilde olmadığını, dava dilekçesinde şikayet davası şeklinde dava açıldığını ancak dilekçenin son kısmında takibin iptali ve ödeme emrinin iptali talebinde bulunulduğunu öncelikle mahkemece dava dilekçesinin davacıya açıklattırılması gerektiğini, davacının Kayseri 1....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/523 E.sayılı dosyası ile 123.339,10 TL’nın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takip tarihinden sonra 30.1.2015 tarihinde şirkete haricen 93.673,75 TL ödeme yaparak icra takibinde talep edilen borca ve ferilerine yapılan ödeme kadar itiraz ettiğini, ödemenin takipten sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce yapılması nedeniyle takibin başlatılmasına davalı sebebiyet verdiğinden vekalet ücretinden sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayete konu icra takibinin, şikayetçinin murisi hakkında başlatıldığı ve muris hayatta iken itirazın iptali kararı üzerine takibin kesinleştiği, şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin borca itiraz hakkı vermeyip bunun muhtıra olarak kabulü gerektiği, kaldı ki ödeme emri tebliğ tarihine göre şikayetin 7 günlük süre içerisinde de yapılmadığı ve takipte kamu düzeni yönünden de bir aykırılık bulunmadığı, şikayetçinin mirası reddettiğine dair bir iddiası olmadığından haczin kaldırılması talebinin yerinde görülmediği, istirdat davasının ise genel mahkemede yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddi gerektiğinden bahisle ödeme emrinin iptali talebinin süreden, haczin kaldırılması ve istirdat talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Somut olayda; şikayetçi borçlu tarafça mahkemeye yapılan başvuruda genel haciz yolu ile yapılan takiplerde “takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği” belirtilerek ödeme emrinin iptali isteminde bulunulduğu görülmektedir. Bu şikayetin İİK.'nın 16/1 maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekmektedir. (Benzer yönde Yargıtay 12.HD.nin 2016/21652 esas, 2016/20953 karar sayılı ilamı) Somut olayda, ödeme emrinin, borçluya 04/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 27/01/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmekle ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....