"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Şişli 2.İcra Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre istek, İcra müdürünün İİK’nun 97.maddesi gereğince takibin devamı yada taliki konusunda karar verilmesi talebi üzerine verdiği takibin taliki kararının temyizen incelenmesine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2590 KARAR NO : 2023/1304 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2022 NUMARASI : 2022/18 2022/35 DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
İtirazın iptali davasının açılabilmesi için usulüne uygun takip talebi olması ve bu talebe karşı borçlu tarafından süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmesi hususlarının gerçekleşmesi gerektiği, dava dilekçesinde belirtilen İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına ödeme emrine ilişkin borçlu tarafından yapılmış herhangi bir itiraz olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulen reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İİK 33 md uygun bir itiraz bulunmadığını, İİK.nın 150/a maddesinde "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümler uygulanır" hükmünü içerdiğini ve anılan maddede ödeme emriyle birlikte dayanak belgenin borçluya gönderileceğine dair yasal bir düzenlemeye yer verilmediğini, davacı tarafça bahsedilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin daha önce kaldırıldığını bu nedenle TMK 873/3 maddesine aykırı bir durum bulunmadığını, takibin İİK 150/a maddesine uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu icra emrindeki faiz oranları taraflarınca belirlenmemiş olup, mahkeme ilamında yer alan alacak miktarları ve faiz oranlarının ilamda belirtilen şekilde takip konusu edildiğini, davacı faiz miktarlarına itiraz etmiş olup faiz miktarlarının belirlenmesinde taraflarınca herhangi bir kusurun bulunmadığını, mahkemece müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin açıkça usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, icra emrine itiraz niteliğindedir. Davalı vekilince istinaf incelemesine başvurulmuş ise de; İstinafa getirilen uyuşmazlık ve ihtilafa konu alacak hak veya malın değeri 2.122,78- TL'dir....
İlamsız takiplere ilişkin, İİK'nun 62. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 66. maddesine göre de, müddetinde yapılan itiraz, takibi durdurur. Ödeme emrine itiraz edilmesi halinde, duran takibin devamını sağlayabilmek için alacaklı, İİK'nun 68. maddesine göre itirazın kaldırılmasını isteyebileceği gibi, İİK'nun 67. maddesi uyarınca genel mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Ödeme emrinin borçluya 12.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 16.03.2012 tarihinde yasal yedi günlük süresi içerisinde takibe itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda, süresinde yapılan itiraz üzerine takip durduğuna göre, takibin devamı ve haciz işlemlerine başlanabilmesi alacaklının itirazın iptali veya itirazın kaldırılması hakkında sunacağı mahkeme kararına bağlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın İcra İflas Kanununun 97. maddesi gereğince borçlunun üçüncü şahıs lehine ileri sürdüğü mahcuz mallar yönünden istihkak iddiası yerinde görüldüğünden takibin talikine karar verilmiş olup, hükmün alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün 2015/12155 Esas sayılı dosyasında, 24.08.2015 tarihinde yapılan hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması nedeniyle İİK 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosya İcra Mahkememesine gönderilmiştir....
Davacı tarafından icra dosyasındaki T1'a yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, usulsüz tebligata ilişkin dava ve şikayet hakkı muhataba ait olup davacının bu hususta dava açma hakkının bulunmadığı, yine davacı tarafından tahliye taahhüdüne ilişkin itirazlarda bulunularak taşınmazın aile konutu olduğundan bahisle takibin iptali talep edilmiş ise de, tahliye emrine karşı ancak borçlu ya da yukarıdaki yasa hükmü gereği işgal eden tarafından itiraz edilebileceği, tahliye emrine karşı borçlu T1'ın eşi T1 tarafından itiraz edilemeyeceğinden ve davacı tarafından söz konusu sebeplere dayalı olarak takibin iptali talep edilemeyeceğinden davanın aktif husumet yokluğundan reddine ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ancak ödeme emrine itiraz süresi içinde açılacak menfi tespit davası ile ilamsız icra takibinin itirazla durdurulmasından sonra açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığını tespit etmek ise zordur. 1-Ödeme Emrine İtiraz Süresi İçinde Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı. için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız takip yapması halinde ödeme emrini alan borçlu ödeme emrine itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açabilir veyahutta her iki yola birlikte başvurabilir....
Gerede İcra Müdürlüğü'nün 2010/469 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, mahkemece davacı borçlunun itfa şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, itfa şikayetinin, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür....