HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1800 KARAR NO : 2022/604 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/239 ESAS- 2021/60 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Lüleburgaz 1. İcra Müdürlüğü 2020/4705 E. sayılı dosya ile yürütülen icra takibine ilişkin ödeme emri 11/11/2020 tarihinde Kocasinan İstanbul Cad....
Ancak ödeme emrine itiraz süresi içinde açılacak menfi tespit davası ile ilamsız icra takibinin itirazla durdurulmasından sonra açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığını tespit etmek ise zordur. 1-Ödeme Emrine İtiraz Süresi İçinde Açılan Menfi Tespit Davasında HukukiYarar Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı. için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız takip yapması halinde ödeme emrini alan borçlu ödeme emrine itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açabilir veyahutta her iki yola birlikte başvurabilir....
İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır.Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Yargılama usulü bakımından ise itirazın iptali davaları genel hükümlere tabidir (HMK m.67,I). İtirazın geri alınması itirazın iptali davasına özgü davayı sona erdiren bir taraf işlemidir. Ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu veya vekâletnamesinde "kabul" özel yetkisi bulunan vekili itirazdan her zaman vazgeçebilir. İtirazın geri alınması durumunda ortada geçerli bir itirazdan söz edilemez....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında...İcra Müdürlüğü'nün 2013/17875 esas numaralı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız yere icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptalini, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir. Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller doğrultusunda, davalının icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, itirazın iptali davalarında takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmasının dava şartlarından olduğu, davalının ikametgah adresinin Manisa olduğu gözetildiğinde takibin yetkili icra dairesinde açılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2014/3042 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığı, davalı taraf söz konusu borca, faize ve tüm fer'ilerine süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğu; davacı taraf ... İcra Müdürlüğünün 2014/3042 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, davalının 01/10/2014 tarihli cevap dilekçe ile süresinde; ikametgahının ... olduğundan ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle, yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının ... ilçesinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyecektir....
İcra Dairesinin 1999/8267 Esas sayılı dosyasında alınan aciz vesikasına istinaden 02.12.2015 tarihinde ilamsız icra takibine başlanılmış, 18.12.2015 tarihinde borçlu tarafından aciz vesikasından haberdar olunmadığı, usule uyulmadan alınan aciz vesikası tebliğ olunmadığında şimdi itiraz ettiklerini, borcun zamanaşımına uğradığını belirterek borca itiraz edilmiştir. Dairemizce, davaya konu İstanbul 36....
Davalı kiracı borçlu 02.02.2021 tarihinde süresinde icra dairesine verdiği dilekçe ile; borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. Davacı kiraya veren vekili 6 aylık yasal süresi içinde 09.02.2021 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davasını açmıştır. Davalı kiracı icra takibine konu kira bedeline ve kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kira bedeli ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. İİK'nun 63. maddesi gereğince, borçlu kiracı icra takibine yaptığı itirazı ile bağlı olup, İcra Mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında itirazını değiştiremez ve genişletemez. Bu durumda İİK’nun 269/c maddesi uyarınca davalı kiracının takip konusu borcu ödediğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmesi gerekir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı üye sözleşmesinin akdedildiğini, davalının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini, davalının açılan takibe karşı yaptığı itirazında takip miktarına,faize ve takipten sonraki meblağı kabul etmediğini beyan ettiğini, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankanın gönderdiği ihtara itiraz ettiğini, yapılan sözleşmelerin noterce tasdikinin olmadığını ve kendisine tebliğ edilmediğini, ihtara ve ödeme emrine itiraz ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir....
Davalı kiracı borçlu 24.11.2020 tarihinde süresinde icra dairesine verdiği dilekçe ile; borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. Davacı kiraya veren vekili yasal 30 günlük ödeme süresi beklendikten sonra 6 aylık yasal süresi içinde30.03.2021 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davasını açmıştır. Davalı kiracı icra takibine konu kira bedeline ve kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kira bedeli ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. İİK'nun 63. maddesi gereğince, borçlu kiracı icra takibine yaptığı itirazı ile bağlı olup, İcra Mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında itirazını değiştiremez ve genişletemez....